KAMERAMAN ALİ UĞUR'A BÜYÜK VEFA
Türk Sineması'nın 100. yılı anısına düzenlenen 'En İyi On'lar' ödül töreni, Beyoğlu Belediyesi ve TÜRSAK ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikle kutlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Başbakanlık Tanıtma Fonu'nun destekleriyle organize edilen, Türk sinemasının 100 yıllık geçmişini taçlandırmak ve kutlamak için düzenlenen 'En İyi On'larödül töreni İstanbul CVK Park Bosphorus Hotel gerçekleştirildi.
Fethiyeli Kameraman ve Görüntü Yönetmeni Ali Uğur’un da unutulmadığı gecede, Ali Uğur için hazırlan ödül, bugün Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı tarafından, Ali Uğur’un kızı Ahsen Uğur’a takdim edildi. Ödülü Fethiye’ye getirerek Belediye Başkanı Behçet Saatcı’yı, Ali Uğur’un kızı Ahsen Uğur’la birlikte ziyaret eden TÜRSAK İcra Kurulu Üyesi Muzaffer Hiçdurmaz, konu ile ilgili yaptığı açıklamada; “Ali Uğur ağabeyimle 1960’lardan beri tanışıyorum ve çalışıyorum. Biz Beyoğlu Belediyesi ile birlikte TÜRSAK Vakfı olarak sinemanın yüzüncü yılında “yüzyılın onları” adında bir proje yaptık. En iyi on görüntü yönetmeni, en iyi on yönetmen, en iyi on senaryo yazarı, en iyi on kadın oyuncu ve erkek oyuncu seçtik. Tabi ki en iyi on görüntü yönetmeninin içerisinde rahmetli Ali Uğur’un da yeri vardı. Çektiği filmler de çok önemliydi. Bunlardan Vesikalı Yarim, Hudutların Kanunu, Kızılırmak Karakuyu ve Metin Erksan ile yaptığı Acı Hayat gibi çok önemli filmlerdi. Bu ödülü fazlasıyla hak eden bir ağabeyimizdi. Bu ödülü de Sayın Başkanımız Behçet Saatcı’nın vermesi için buraya geldim” dedi. Bu anlamlı ödül ve gösterilen vefadan dolayı memnuniyetini dile getiren Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı ise; “Vefa duygusundan dolayı hem Muzaffer Bey’e hem de TÜRSAK’a teşekkür etmek istiyorum. Vefa ülkemizde kaybolmuş bir duyguydu. Ancak takriben 17 sene önce vefat edip 17 sene sonra yaptıklarını satın alabiliyor ve İstanbul’dan bir yetkili sorumluluk duygusuyla Muzaffer Bey gelip şimdi hayatta olmayan ama burada beraber yaşadığımız evlatlarına bu ödülü vermek için gelen bir zihniyete ben sadece saygı duyarım. Bu kaybettiğimiz düşünceleri yaşatanlara ben gerçekten çok teşekkür ediyorum. Çok özel bir tavır, çok özel bir düşünce. Ali ağabeye Kameraman Ali Uğur Caddesi diye biz sadece bir caddeye adını vermiştik. Benim çocukluğumdan beri tanıdığım bir insan. Tam bir İstanbul Beyefendisiydi, sanatının zirvesine ulaşmış bir büyüğümüzdü, mütevazi bir kişiydi. Hayatını gerçekten düz bir çizgide dürüst şekilde sürdüren çok farklı bir şahsiyetti. Benim bu ödülde pek bir katkım olmadı ancak ödülü vermeyi bize uygun görmüşler. Ben bu ödülü büyük bir onurla Ali ağabeyimizin kızı Ahsen Hanım’a takdim edeceğim. İşte ölümsüzlük bu. Her canlı ölümü tadacak eyvallah, hepimiz öleceğiz ama insanlarfiziken öldükten sonra toplumda yaptıklarıyla, vefalı toplumlar, vefalı gruplar ve vefalı örgütlerbunu yaşatıyor. Bu anlamda ben Muzaffer Bey’e ve vakıf başkanı ve üyesi arkadaşlara teşekkür ediyorum. Demek ki bizim bildiğimiz Yeşilçam ve sinema sanatçıları hep vefasız oluyordu. Çünkü çocukken seyrettiğimiz tiyatro ya da sinema sanatçılarının belli bir yaştan sonra nasıl yalnızlığa ve ölüme terkedildiğini ama okuyoruz ama duyuyoruz ve de görüyoruz. Onların çaresizlik içeren mektupları da zaman zaman bizlere geliyor. Ancak Muzaffer Bey ve TÜRSAK Vakfı bu konuda gerçekten büyük bir vefa göstermişler. Ben kendilerine teşekkür ediyorum. Ali ağabeyin adına hazırlanan bu plaketi Ahsen kızımıza vermekten de büyük mutluluk duyuyorum” diyerek plaketi Ali Uğur’un kızı Ahsen Uğur’a takdim etti.