IŞIK TABAN KAYAKÖYÜN HİKÂYESİNİ YAZDI

Fethiye ve Kayaköy’ün yakın geçmişine dair yazmış olduğu araştırma yazıları ve kitaplarıyla tanınan Gazeteci Yazar Emekli Belediyeci Işık Taban’ın son kitabı “Güneşi Penceremde Unuttum” Fethiye halkıyla buluştu. Fethiye Belediyesi Kültür Merkezinde düzenlenen kitap imza gününe yoğun bir katılım oldu. Davetliler sırayla fikir ve düşüncelerini söyleyerek Gazeteci yazar Işık Taban’a böyle güzel bir kitap kazandırdığı için teşekkür ettiler. Işık Tabanın yazdığı Konusu 92 yıl önce Kayaköy’de gerçekleşen “Mübadele” süreci ve öncesinde yaşanan sosyal hayata ve güzel günlere dair izler ve sonrasında yaşanan derin acıların Hem üzüntülü hem de hoş bir öykü ile anlatıldığı “Güneşi Penceremde Unuttum” kitabının imza gününe Sivil Toplum Kuruluşları Başkan ve Üyeleriyle bazı oda başkanları ve çok sayıda davetli katıldı. “Daha önce Fethiye’nin yakın geçmişine dair sosyal hayatı anlatan “Anılar Bazen Hüzün Yüklüdür”, “Bana Mimozalar Getir Raşel” ve “Bavulunda Sevda Taşıyanlar” adlı 3 öykü kitabı bulunan Işık Taban bu kitapla kayaköy mübadele sürecini bir hikâye halinde sunmaktan büyük keyif aldım. O boynu bükük ve yıkık evlere, sokaklarına şimdi çok farklı bakacaksınız” dedi. Son yazdığım “Güneşi Penceremde Bıraktım” adlı kitabım benim gecikmiş bir gönül borcum oldu eski komşularımıza. Sunuş bölümünde; Kayaköy’e her gidişimizde yamaçlardaki o hüzünlü terk edilmişlik dokusunu hep bir itirazla karşıladım. Hep koşarak gittim o yamaçlardaki terk edilmiş yapılara. Hep komşularıma konuk olduğumu var sayarak bir eski evin terasında kahvemi içmeyi tercih ettim. Bugün nihayet o gecikmiş gönül borcumu ödemenin huzuru içersindeyim. Gerçekten Fethiye’nin hep anlatılan ama sözde kalan yazılı bir öykü haline getirilemeyen Kayaköy Mübadele sürecini dair yazılı bir literatür bu kitap sayesinde elimizde olmaktadır. Bütün bunları bir araya getirmiş olmanın mutluluğu içersindeyim” dedi. “BEN BU HIRSI DEVAM ETTİRECEĞİM DOSTLAR KUSURA BAKMAYIN” Gazeteci yazar Işık Taban konuşmasında “Bir kentin hafızası olmalıdır. Uluslar arası organizasyonlarda değerli yöneticilerimiz bizi temsilen gidiyorlar. Dönüşlerinde demeçler veriyorlar. İşte onlarca kasa mandalina dağıttık. Marka olduk gibi tuhaf açıklamalar duyuyorum. Çok üzülüyorum. Bizim marka olacak çok daha güzel değerlerimiz, kültürümüz ve geçmişimiz ile kimliğimiz var. Antik dönemlere kadar gitmeğe bile gerek yok. Bundan 70–80 ve 90 yıl öncesine kadar o kadar çok birikmiş kültürel mirasımız var ki; tabi mimari dokuyla birleştirip kent kültürünü, kent kimliğini ortaya çıkarıp yaşatabilsek. İşte en büyük servet bu olmakta. Elimizin altındaki servetten farkında bile değiliz. Israrla ve inatla bunu söylemeye çalışıyorum. Ben tekrarlamaya çalıştıkça; siyasi platformda üzülerek söylemek istiyorum ki; çok hırsı var şeklinde benim için nitelendirmeler yapılıyor. Ben bu hırsı devam ettireceğim dostlar kusura bakmayın” dedi. “O BOYNU BÜKÜK VE YIKIK EVLERE ÇOK FARKLI BAKACAKSINIZ” Işık Taban “Ben bu şehrin yeşil alanlarına, paresellerine, imar durumuna ve değişikliklerine, ihalelerine talip değilim. Ben bu şehrin kimliğinin yaşatılmasına talibim. Israrla, inatla her türlü engele rağmen ben bu inadımdan vazgeçmeyeceğim. Bu kalem elimde olduğu müddetçe hiçbir unvana ihtiyacım yok. Yazacağım, paylaşacağım ve eleştirdikleri gibi çözüm önerilerimi sizlerle paylaşacağım. Buna kimse engel olamayacak. Bu şehir çok zengin bir şehir. Her bakımdan zengin bir şehir. Sadece parasal imkânları olarak değil kültürel birikimiyle, dostluklarıyla ve sevgileriyle zengin bir şehiriz. Farkında bile değiliz. Küçük hesaplar ve kavgalarla o kadar çok birbirimize düştük ki; unuttuk birbirimizi, hatırlamak zorundayız işte o yüzden bunları yazıyorum. Mendos dağından doğan ve Aksazlardan batan güneşi bile söylemek bu şehir için yeterlidir” dedi. Işık Taban “bu kitabı okuduktan sonra Kayaköy’e gittiğinizde artık o boynu bükük ve yıkık evlere ve sokaklarına çok farklı bakacaksınız. Mübadelenin acısını sadece onlar çekmedi ama biz mübadeleden önce çok güzel bir hayat yaşadık bu topraklarda. Bu topraklarda yaşanan sevgiyi yaşatmak zorundayız ve bu sevgi edebi olarak kalacaktır. Bu şehirde eskiden olduğu gibi özel bir şehir olarak kalacaktır” dedi. Işık Taban sözlerini kitap imza etkinliğine katılanlara teşekkür ederek tamamladı.