• Haberler
  • Siyaset
  • 'İnce'ye yapılan kumpas ve baskılar bunun en son ve en somut örneğidir'

'İnce'ye yapılan kumpas ve baskılar bunun en son ve en somut örneğidir'

Vatan Partisi MKK Üyesi ve Muğla Milletvekili Adayı Selçuk Selvi tarafından basın açıklaması yapıldı.

  • 890

Yapılan açıklamada, “Ülkemiz maalesef kirli siyasi oyunların, kumpasların, operasyonların hedefi hatta merkezi haline gelmiştir. Siyasetteki bu kirlilik hem demokrasimize hem halkımıza olumsuz yönde yansımaktadır. Cumhurbaşkanlığı seçimine girmeye hak kazanan, 4 adaydan biri olan Sayın Muharrem İnce’ye yapılan kumpas ve baskılar bunun en son ve en somut örneğidir.  

ABD-CIA tarafından yönetilen FETÖ eliyle daha önce de Türkiye’de kasetler piyasaya sürülmüş, CHP yeniden dizayn edilmiş, demokrasiye ve adalete bağlı olduğunu ifade eden Sayın Kılıçdaroğlu hiç de demokratik olmayan bir yöntemle CHP’nin başına oturtulmuştu. Yalnız bırakılan rahmetli Deniz Baykal bu operasyona direnememişti. Dikkat çeken ve ülkemiz adına üzücü olan yanı ise ne o dönemin iktidarı AKP ne de kendi genel başkanlarına operasyon yapılan CHP bu olayın peşine düşmemiş, yapanları ortaya çıkarmak için bir girişimde bulunmamıştı. İronik kısmı ise o dönem Muharrem İnce’nin CHP sandalyelerinde vekil olmasıdır. Gün döndü ama devran değişmedi aynı operasyonlar bu sefer Sayın İnce’yi hedef aldı. 

Öncelikle şunun belirtmeliyiz, her kimi hedef alırsa alsın bu tarz kumpasları, operasyonları, kirli siyaset oyunlarını Vatan Partisi olarak reddediyoruz ve kınıyoruz. Ülkemizi kendi istedikleri siyasi figürleri başa getirmek amacıyla kasetlerle, mafya liderlerinin söylemleriyle, sosyal medyanın sahte hesaplarıyla, yalan yanlış bilgiler ve algılarla yönlendirmeye çalışanlara karşı dimdik savunacak Vatan Partisi var diyoruz. Ne kasetlere, ne fotoğraflara boyun eğeriz ne Silivri duvarlarına yeniliriz! 

ABD PLANLARI ve FETÖ
Bir suçun sonucundan kim menfaat elde ediyorsa suçlu orada aranmalıdır diye bir tanım vardır. 
Dün Sayın Kılıçdaroğlu sosyal medya hesabından bu kirli operasyonlardan sorumlu olarak Rusya’yı suçlayan bir twit attı.  ABD Trump’ın kazandığı seçimlerde Rusya’yı suçladı. Aynı ABD Sayın Erdoğan’ı ve Putin’i diktatör ilan etti. Her iki ülkeye farklı boyutlarda yaptırım kararları aldı ve uyguluyor. ABD 15 Temmuz 2016’da yönetimi değiştirmek amacıyla FETÖ aracılığıyla darbe girişiminde bulundu, yenildi. Şimdi ise bu planı ABD başkanı Co Baydın’ın (Joe Biden) ifade ettiği şekliyle ‘’muhalefeti birleştirerek ve seçimle’’ yapmaya çalışıyor. Yani diğer anlamıyla Türkiye’nin iç siyasetine müdahale ediyor. Bunları hem kendi yayınları olan 276 sayfalık Rand Corporation raporunda (Ocak 2020) ilan ediyor hem de Co Baydın bir gazeteciye verdiği mülakatta sözlü ifade ediyor.  Vatandaşlarımızın Rand Corporation ile ilgili raporların önemini anlaması açısından aynı kurumun 1996 yılında yayınladığı raporda Tayyip Erdoğan’ı Başbakan, Abdullah Gül’ü Dışişleri Bakanı olarak tanımlamasına ve gerçekleşmesini hatırlatalım.  Genel Başkanımız Doğu Perinçek bunu 16 Şubat 1997’de Cumhuriyet gazetesine verdiği röportajda duyurmuştu. 
Aslına bakarsanız Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu Rusya twiti önemli. Hem hedef saptırma hem de yönetime gelirlerse ilişkilerin yönelimini göstermekte. S-400 alımından nükleer santral yapımına, doğalgaz ve petrol ticaretinden Suriye sahasındaki askeri ortaklığa kadar bir çok konuda Rusya ile gelişen ilişkilerden rahatsız olan ABD’ye de bir selam çakma mesajı. İktidara geldiklerinde Rusya’ya karşı ambargoları tam uygulayacaklarının ve Türkiye-Rusya ilişkilerini 2015 öncesine hatta daha kötüye götüreceklerinin ilanı. Bugün en büyük ticaret ortaklarımızdan biri olan Rusya ile ilişkilerin bozulması durumunda tarımdan turizme ve enerjiye kadar bir çok alanda sıkıntı yaşayacağımız ise aşikar. Türkiye’nin geleceğini düşünmeyenlerin Türkiye’nin geleceğinde yeri olamayacağını da belirtelim.

Bir dönem FETÖ desteğiyle başa geçen iktidardan şimdi FETÖ desteğiyle iktidar olmaya çalışan bir muhalefet dönemine gelmiş olmamız oldukça ilginç ve üzücü. Yurtdışına kaçmış FETÖ üyelerinin sosyal medya hesaplarında sevinçlerini ve umutlarını görebilirsiniz. Vatan Partisi olarak ezilmiş, yok olmak üzere olan bir terör örgütüne umut olanlara da yuh olsun, yazıklar olsun diyoruz!

Sayın İnce’nin bu operasyonlara cesurca direnmesini umut ederdik ama bozuk sistemin içerisindeki bir sistem partisi olmasından kaynaklı bekleneni yapmış ve teslim olmuştur. Atatürk’ü savunanların en zor dönemlerde bile düşmana teslim olmamış Atatürk’ü örnek alamamış olmaları da ayrı bir konudur.  
Sonuç itibariyle bu durumun kime yarayacağı ve faillerinin kim olduğu konusunu en iyi halkımız takdir edecektir. Çirkin ve kirli siyaseti faaliyetlerin içerisinde olanların foyaları elbet ortaya çıkacaktır. Milletimizi bu kirli oyunlara karşı çıkmaya ve seçim sonrası yaratılabilecek bir kaos ortamına karşı uyanık olmaya davet ediyoruz. 
Türk milleti ve devleti bağımsızdır ve öyle kalacaktır. Türk milletini kasetlerle esir alamaz, yönetemezsiniz. ABD’nin iktidar atama dönemleri bitmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu seçimlerden de alnının akıyla çıkacak, millet yeniden birlik olacak ve düşmanlarının karşısına dimdik çıkacaktır. Aziz milletimiz Batı’nın her türlü oyununu yenecek akla ve ferasete sahiptir. Milletimize güveniyoruz!” ifadeleri kullanıldı.
 
 

Bakmadan Geçme