- Haberler
- Kültür Sanat
- İdyma'nın 2 bin yıllık sırrı çözülüyor
İdyma'nın 2 bin yıllık sırrı çözülüyor
2020 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın izni, Muğla Valisi Orhan Tavlı'nın destekleri ve Ula Belediyesi'nin katkıları ile İdyma antik kentinin uzantısı Akyaka Kalesinde kazı çalışmaları Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdülkadir Baran tarafından sürerken, İdyma ana kentinde de kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmasının ardından ilk defa kazı çalışmaları başlıyor.
2020 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni, Muğla Valisi Orhan Tavlı’nın destekleri ve Ula Belediyesi’nin katkıları ile İdyma antik kentinin uzantısı Akyaka Kalesinde kazı çalışmaları Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdülkadir Baran tarafından sürerken, İdyma ana kentinde de kamulaştırma işlemlerinin tamamlanmasının ardından ilk defa kazı çalışmaları başlıyor.
İdyma Anadolu kökenli bir isim
Ula ilçesi sınırları içinde Gökova Mahallesi Sakartepe rampası eteklerinde yer alan İdyma antik kenti ile ilgili antik kaynaklarda çok fazla bahsedilmemesine karşın İdyma isminin Anadolu kökenli bir isim olduğu, M.Ö. 7’nci yüzyıl ve sonrasına tarihlenebilecek seramikler tespit edildi.
Deniz ile kara iç kesimler arasında önemli bir kilit noktası
Yüzde 30’a varan eğimli bir arazi üzerine kurulan İdyma antik kentinin en büyük özelliği Gökova Körfezi ile kara iç kesimler arasında çok önemli bir noktada bulunması. Görkemli sur duvarları, kutsal alanlar, Paleastra ve tiyatro gibi sosyal yapıların bulunduğu yazıtlar ve mevcut arkeolojik verilerden bilinen antik kentin neredeyse tamamında köylüler tarafından zeytin ağaçları dikilmiş.
150’ye yakın kaya mezarı var
Antik kentin yaklaşık 800 metre zirvesindeki Akropolis alanında çok büyük bir sarnıç olmak üzere kentin iç kesimlerinde de yer yer irili ufaklı sarnıçlar yer alıyor. İklim şartları nedeniyle birçok yapının toprak altında kalması nedeniyle kent içindeki tarihi yapılar kazılar yapıldıkça ortaya çıkacak. Kent dışında 150’ye yakın kaya mezarı bulunurken, kent içinde de toprak altında kalmış kaya mezarlar olduğu tahmin ediliyor.
Yürüyüş yolları hazırlandı
İdyma Antik Kenti Kazı Başkanı Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdülkadir Baran, kentin uzantısı durumundaki Akyaka Kalesinde kazı çalışmalarının devam ettiğini, ana kentte ise ilk defa kazı çalışması yapacaklarını açıkladı. Doç. Dr. Baran, “2020 yılında İdyma antik kentinde çalışmalara başladık. İlk etapta Akyaka Kalesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve Muğla Valisi Orhan Tavlı’nın destekleri ile bu çalışmaları yürüttük. Ula Belediye Başkanlarımız rahmetli İsmail Akkaya ve mevcut Belediye Başkanımız Özay Türkler başkanlarımız bu çalışmalarımızda bize çok büyük destek verdiler. Bu çalışmalar sayesinde İdyma antik kentinin yoğun bir kamulaştırma sıkıntımız vardı. Bunu Sayın Valimizin destekleriyle büyük bir parselin kamulaştırmasını tamamladık. Kamulaştırma işlemlerinin ardından İdyma ana kentte de kazı çalışmalarına başlayacağız. Öncelikli olarak zaten biliniyordu ama kentteki eksik bilgilerimizi tamamladık. Kazı çalışması öncesi yürüyüş yollarını hazırladık. Kazılar esnasında insanlarımızın kente gelerek gezebileceği bir güzergah hazırladık” dedi.
“Kentte bilinen 150’ye yakın anıtsal kaya mezar var”
Kentin Akropolisi’nin deniz seviyesinden yaklaşık 800 metre yükseklikte olduğunu açıklayan Baran, “Kent bir çanak şeklinde oldukça güzel bir konumda, Gökova Körfezine hakim bir noktada bulunuyor. M.Ö. 7’nci yüzyıl itibari ile Roma dönemine kadar yoğun bir yerleşim görmüş İdyma antik kenti. İçinde bildiğimiz kadarı ile Palestrası, çok büyük sosyal yapıları, konut yapıları ve güçlü bir sur sistemi ile tahkim edilmiş bir kent burası. Kentin surlarının dışında yaklaşık 150 tane anıtsal kaya mezarları var. Kentin içinde mezarlar var” dedi.
“Antik kentler ziyaretçiler ile güvenlidir”
Antik kentin yerleşim birimlerinden uzak olması nedeniyle defineciler tarafından tahrip edildiğini, bu çalışmalar ile bu tahribatın önüne geçmiş olacaklarını açıklayan Doç. Dr. Baran, “Herkesin bizim buradaki çalışmalarımıza destek vermesini bekliyoruz. Antik kentler sahipsiz ve boş bırakıldığı zaman büyük bir tehdit altında oluyor. Herkesi en yakınındaki antik kentleri ziyaret etmeyi, geçmiş dokuyu, geçmiş kültürleri öğrenmeye davet ediyorum. Çalışmalarımız inşallah buna ivme kazandıracak. Böylelikle hem Ula ilçemiz, hem Muğla’mız, hem de ülkemiz dört mevsim kültür turizminde önemli bir rota, önemli bir kazanım elde edecek” dedi.
İdyma antik kenti tarihçesi
Idyma antik kenti, Muğla’nın Ula ilçesi sınırlarında yer alan Gökova Mahallesi’nin kuzeyindeki Asartepe’nin güneye bakan yamaçlarında yer almaktadır. Gökova körfezinin bitim noktasındaki antik kentin iç kesimlerle deniz arasında önemli bir kilit noktası olduğu anlaşılmaktadır. İdyma Anadolu kökenli bir isim olduğu için kentin tarihinin oldukça eskiye uzanmış olduğu büyük bir ihtimal. Nitekim Hitit metinlerinde geçen ‘Utima’ yer ismi ile gösterdiği benzerlik kentin M.Ö. 2’nci bin yılda var olduğunu düşündürmektedir. Ancak henüz kentin Tunç Çağındaki varlığıyla ilgili arkeolojik bir veri tespit edilememiştir. Antik kaynaklarda çok fazla bahsedilmemiş olan İdyma, Karia’da bir kent ya da İdymos nehri yakınındaki İdyma olarak anılmıştır.
Atina vergi listelerinde İdyma kenti ve Tiran Paktyes isminden MÖ 453/452 ve 451/45 yıllarında iki kez 1 Talent ödemiş olarak bahsedilmektedir. MÖ 447 de 5200 drahmi, 444 yılında ise 2000 drahmi ödemiş olan kent 440 yılında vergi listelerinden çıkartılan Karia kentleri arasında sayılmıştır. Kentin M.Ö. 5’inci yy itibarıyla darp ettiği gümüş sikkeler ekonomik gelişimini göstermektedir. M.Ö. 4’üncü yy ve sonrasında ise sikkelerin Rhodos standardında darp edilmiş olması kentin Rhodos etkisi altında olduğunu göstermektedir.
Hellenistik dönemden Vespasianus’a kadar yazıtlarda ‘İdyma Koinonu’ ifadesinin kullanılmış olması da kentin Rhodos Peraiasının yani Rhodos idari etkisi altındaki önemli bir yerleşimi olduğunu göstermektedir. Yapılan araştırmalarda yüzeyde M.Ö. 7’nci yy ve sonrasına tarihlenebilecek seramikler tespit edilmiştir. Kentin Roma dönemi başlarında ise terk edilmiş olduğu ve yaşayanların da deniz kıyısına ve tepenin altındaki düzlük alana taşınmış oldukları düşünülmektedir.
Yaklaşık 2000 yıldır yerleşim bulunmayan antik kentte 2020 yılında küçük ölçekli kurtarma kazılarıyla başlayan çalışmalara 2021 yılında kentin belgelenmesi ve yürüyüş yollarının düzenlenmesi ile devam ediliyor. 2022 yılı itibarıyla Muğla Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından kamulaştırılan 21 dönüm büyüklüğünde bir parselde Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izinleriyle kazı çalışmalarına başlanılmıştır.