İdlip Şehitlerimiz Ve Ülkemizin Konumu
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel Merkezi tarafından yapılan basın açıklamasını ileten Fethiye Şube Başkanı Şule Sönmez,İdlib'te yaşanan olaylar ve gündeme ilişkin dair değerlendirmelerde bulundu.
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel Başkanı Hülya Yüksel imzalı açıklamayı kamuoyu ile paylaşan Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Fethiye Şube Başkanı Şule Sönmez, “İdlip’te şehit olan gencecik askerlerimiz için hepimizin yüreklerinin yandığı doğrudur ama artık yüreklerimiz yanmasın demenin zamanı gelmedi mi? Bizim yüreklerimiz yanarak kavruldu, evlatlarını kaybeden anaların babaların yaşadıklarını hayal bile edemiyoruz. Hep birlikte ‘Vatan Sağolsun’ deyip, bir süre üzüntümüzü, kızgınlığımızı paylaştıktan sonra hepimiz kendi yaşantılarımıza dönüyoruz. Geride ise sadece kaybettiği çocuğunun fotoğrafına sarılan bir annenin hiç bitmeyecek acıları kalıyor” dedi.
“Vatanımız Sağolsun ama bu sürekli bizim gençlerimizin şehit olması yolu ile olmasın” diyen Sönmez, “Biz, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği, yaşanan bu acıların sadece haber olarak kalmamasını, canlarını feda eden Mehmetçiklerimizin anısına ulus olarak gösterilmesi gereken saygının her alanda, ortamda yerine getirilmesini ve yeni şehitler olmaması için Devletimizin, Siyasilerin ve Bürokratların gereğini yapmalarını talep ediyoruz.
Basın yaşadığımız olağanüstü gelişmeler karşısında taraflı olmadan bizleri bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirmelidir. Gün, taraflı olma günü değildir. Kayıplarımızın arkalarında bıraktıkları anaları, eşleri, kızları gibi bir başka gerçek daha vardır. Savaşların ve kayıpların görünmeyen mağdurlarının eşler ve çocuklar olduğu aşikardır. Ülkemizin bulunduğu coğrafyanın zorluğu, bizi çekmeye çalıştıkları karanlığın ve bataklığın yıllardır mevcut olduğu gibi bundan sonrada devam edeceği ortadadır” ifadelerini kullandı. Sönmez açıklamasını şöyle tamamladı:
“Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği olarak Devlet Büyüklerimizin, ülkemizin birlik ve beraberliğini korumanın tek yolunun çatışmak, savaşmak olmadığının ve sürekli şehitler vermenin ulusun maneviyatını kaybetmesine neden olduğunu ve tüm yaşananların bulunduğumuz bölgede konumumuzu kuvvetlendirmeye katkısı olmadığına dair inancımızın oluştuğunu bilmelerini arzu ediyoruz.İdlip’te ülkemize karşı yapılan saldırı ve kayıplarımıza karşı Dünya devleri dediğimiz ülkelerin, sözde yanımızda olan konseylerin açıklamalarının birbiri ile çelişkili ve yanlı olduğu çok barizdir. Görünen odur ki Türkiye bölgede yalnızlaştırılmaya çalışılmakta ve imzaladığı uluslararası antlaşmalara uymayan, sorunlu ve saldırgan bir ülke gibi gösterilmektedir. Türkiye’nin diplomasi alanındaki gücünü göstermesi ve daha fazla can kaybı olmadan ülkemizin güvenliği konusunda teminat olması tüm vatandaşlarımız gibi bizimde arzumuzdur.”