İÇ GÜVENLİK PAKETİ FETHİYE DE PROTESTO EDİLDİ

İç güvenlik paketi olarak adlandırılan ve TBMM genel kurulunda görüşülmeye başlanılan polis vazife selayetleri kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmündeki kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair yasa tasarısına tepki amacıyla Fethiye'de de protesto yürüyüşü yapıldı. Fethiye'deki Demokrasi Platformu üyesi sivil toplum kuruluşları üyelerinin katıldığı yürüyüş Günlükbaşı semt pazarında başladı. Zılgıtlar atıp düdükler çalan eylemciler pazar esnafına ve vatandaşlara iç güvenlik paketini neden istemediklerine dair broşürler dağıttılar. Pazar çevresini dolaşan protestocular sahil bandına çıktılar. Polisin geniş güvenlik önlemi aldığı yürüyüş sahil bandından Atatürk caddesine kadar devam etti.

Yaklaşık 4Km devam eden yürüyüş sırasında protestocular sık sık "faşist yasa geri çekilsin" "yaşasın halkların eşitliği" "susma sustukça sıra sana gelecek" şeklinde sloganlar attı. Protestocular ellerinde lastik sapanının yanısıra gaz maskesi ve bilyelerde taşırken kimisi de yüzlerini poşu ve kaşkolla gizleyerek dikkat çektiler. Üzerlerindeki bez gömleklerde "makül şüpheliyim" "amirim bırak o bizden" "yargısız infaz" "haberler cinnet diziler şiddet" "giysi şiddet getirmez" Özgecan Aslan ölümsüzdür" "çok sustuk gaz yaptık" "atkı puşı bere takamazsın" ifadeleri yer alan protestocular Atatürk caddesi üzerinde yine sloganlar atarak Ak Parti ilçe binası ve Emniyet Müdürlüğü binasının önünden geçerek Cumahuriyet Meydanından kordon boyuna oradan da Beşkaza meydanı Belediye Kültür Merkezi önüne geldiler. Burada "işte bunlar suç aletleriymiş" diyerk ellerindeki lastik sapan, meşe, taş, balon, gaz maskesi ve üzerlerine giydikleri üzerinde protesto yazılarının yer aldığı bez gömlekleri bir araya bırakıp zılgıt atmayı sürdürdüler.

TASARI ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLIYOR

Bazı protestocuların beraberlerinde çocuklarıyla katıldıkları yürüyüş olaysız geçerken Fethiye Demokratik Platformu adına basın açıklaması yapan Mehmet Özcan Yılmaz" tasarı ile bir çok kanunda yapılacak olan değişikliklerle, yetkileri arttırılmak süretiyle kolluk birimlerine adeta hakim veya savcıların yetkileri devredilmek istenmektedir" dedi. Yılmaz "Müşteki, mağdur veya tanıkların ifadelerinin savcılık tarafından veya mahkemelerce alınması gerekirken bu yetkiler gasp edilmek suretiyle kolluğa devredilmiş olacaktır. Tasarı ile iletişim araçlarının dinlenmesi tümüyle güvenlik yetkililerinin emri ile 48 saate kadar hakim kararı olmaksızın uygulanabilecektir" diyerek " Vali ve Kaymakamlara adli kolluk amiri sıfatının kazandırılmak istenmesi yönündeki düzenleme ile illerde Vali, ilçelerde Kaymakamların kolluğa doğrudan emir verebileceği yönündeki bu düzenleme ile yürütülen soruşturmalar bizzat hükümete bağlanmış olacak. Yasama ,yürütme, yargı erki ayrımı ortadan kaldırılarak yürütme kanadı olan hükümet yargı görevine soyunmuş olacaktır" dedi. Mehmet Özcan Yılmaz "yasa tasarısı ile kolluk amirlerinin göz altı yapacağını, kolluğa silah kullanma yetkisi verdiğini, Vali ve Kaymakamlara doğrudan emir yetkisi tanıdığını ev işyeri arama yapma yetkisini direk kolluğa devrettiğini gösterilere katılmayı tutuklama nedeni gösterdiğini, gösterilerde yüzünü kısmen veya tamamen kapatanları ağır cezalar ile cezalandırmayı öngördüğünü bireysel hak ve özgürlükleri kısıtlayan bu tasarının geri çekilmesini istediklerini söyledi.

YÜRÜYÜŞE KATILANLAR BU YASAYI İSTEMİYORUZ

İç güvenlik paketi olarak TBMM'de görüşülen yasayı istemediklerini söyleyen protestocular bu yasanın insanların özgürlüklerini kısıtlama yasası olduğunu iddia ettiler. Protesto yürüyüşüne katılanlar yasa ile iktidarın insan hak ve özgürlüklerini kısıtlayacaklarını belirterek bu yaza iç güvenliği korumaya değil iktidarı korumaya getirilen bir yasa ülkeyi polis devleti yapacak bir yasa. Alabildiğine tehlikeli sonuçlar doğuracak bir yasa" dediler.