HDP DAVASINDA CEZA ALANLAR KONUŞTU 'CEZA AĞIRDIR'

HDP DAVASINDA CEZA ALANLAR KONUŞTU 'CEZA AĞIRDIR'

  • 8039
HDP DAVASINDA CEZA ALANLAR KONUŞTU 'CEZA AĞIRDIR'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

FETHİYE HDP EŞBAŞKANININ EVİNİN KURŞUNLANMASI DAVASINDA SİYASİ PARTİ ÇALIŞMALARINI ENGELLEMEKTEN 3 YIL 9'AR AY HAPİS CEZASI İLE MALA ZARAR VERMEKTEN 10'AR AY HAPİS CEZASI ALAN ŞÜPHELİ TANER ŞAHİN İLE İSA ORUÇ; ''BU CEZALARI HAK ETMEDİK'' DERKEN, AVUKAT AYDIN TİLKİCİ DE ''OLAY SİYASİ PARTİ İLE İLGİLİ OLMAMALIDIR,ÇÜNKÜ O BİNADA HERHANGİ BİR TABELA VEYA BENZERİ BİR AFİŞ BULUNMAMAKTADIR. CEZA 'MALA ZARAR VERMEK'TEN VERİLMELİYDİ. TEMYİZE GİDECEĞİZ'' DEDİ. Fethiye 3. Asliye Ceza Mahkemesi bu son duruşmada şüphelileri hapis cezası ile cezalandırdı. Son duruşmaya şüpheli Taner Şahin ile İsa Oruç katılırken B.A. katılamadı. Duruşmada şüphelilerin avukatı Aydın Tilkici ile Aslı Yantaş'ın avukatı Oksan Palabıyıkoğlu Aksoy da hazır bulundu. Bu 8. duruşmada hakim Yusuf Kozak siyasi parti faaliyetlerini engellemek, silahla tehditten dolayı 3 şüpheliyi 3 yıl 9'ar ay hapis cezasına çarptırırken; mala zarar vermekten de yine 3 şüpheliyi 10'ar ay hapis cezasına çarptırdı. Şüphelilere toplam 4 yıl 6'şar ay hapis cezası verilirken; suçlamaları kabul etmeyen şüpheliler ve avukat Aydın Tilkici temyize başvurarak karara itiraz edeceklerini bildirdiler. "MALA ZARAR VERME SUÇU İŞLENMİŞTİR" Şüphelilerin Avukatı Aydın Tilkici; ''8. duruşmada hakim kararını verdi. Siyasi parti ile ilgili hiç bir tabela ve benzeri bir şey olmadığı halde her müvekkilim için siyasi parti çalışmalarını engelleme iddiası ile 3 yıl 9'ar ay ayrıca mala zarar vermekten de 10'ar ay hapis cezası verildi. Biz bu kararı temyiz edeceğiz'' dedi. Tilkici; ''Bir buçuk yıl önce başladığımız dosyamız dün itibari ile sonuçlandı. Müvekkillerimin de savunmalarında bahsettiği gibi olayın baştan beri siyasi parti faaliyeti olmayan ve siyasi parti faaliyeti ile ilgili tabela ya da bayrağın bulunmadığı bir yerde olduğunu savunmalarda belirtmiştik. Bu suçun oluşması aşamasında mala zarar verme suçu olduğu bahsetmiştik. Ama maalesef ki siyasi parti faaliyetini engellemekten müvekkillerim dün itibari ile ceza aldı. Biz bu aşamada temyiz hakkımızı kullanacağız. Kanuni yollarla hakkımızı aramaya devam edeceğiz. Suçun niteliği ve miktarı yönünden bizim istinaf hakkımız var. İzmir Bölge Mahkemesi'ne İstinaf yolunda başvuracağız'' dedi. "SİYASİ PARTİ FALİYETİNE KARIŞMADIK" Taner Şahin ise 1,5 yıldır devam eden 8 duruşma, 4 hakim değiştirilen davanın sonucuna ulaştıklarını belirterek; ''Bugüne kadar hiç bir siyasi oluşumla organik bağımız olmamasına rağmen tamamen kaza eseri vuku bulan bir hadise ile sözde HDP İlçe Temsilciliği olduğu iddia edilen binanın önünde gerçekleşen bu hadise ile kendimizi bir siyasi parti faaliyeti engellemekle suçlanmış bulduk. Sıradan bir konut havasında olan HDP isimli partinin faaliyetini engelliyormuş muamelesi ile karşı karşıya kaldık. Şırnak'ta askerliğini komando olarak yapmış bir vatan sevdalısı olarak benim kimsenin özgürlüğü ile hürriyetiyle ve demokratik hakkıyla bir sorunum ve sıkıntım olamaz'' dedi. Şahin, tabela asma, indirme ve vergilendirme yetkisinin kime ait olduğunu da sorarak; ''Zırhlı araçların üstüne çıkıp Fethiye'de 'HDP binası açtırmam' diyerek, tabelalarını indirme talimatı verenler yargılanmazken bizler yalnız olduğumuz için mi suçlanıyoruz? veyahut 'Sevdamız Fethiye' diyerek tüm Fethiye'nin ağabeyliğine soyunanlar, bugün mecliste PKK marşları ile yürüyen bir parti olan HDP ile karşı karşıya gelmemize karşılık neden sessizliklerini korumaktadır? Ümit ediyorum ki Beşkaza'nın yiğit çocukları, gerçek milliyetçiler ile çakmaları ayırt edip doğru olanın farkına varacaktır. Bu bayrak bu vatan için cezalandırıldım. Hapis yatacağım için de gururluyum'' ifadelerini kullandı. "YÜZ KIZARTICI CEZA DEĞİLDİR" Biz hiçbir siyasi partinin faaliyetine karışmazken, kendimizi bu suçla karşı karşıya bulduk diyerek sözlerini sürdüren Taner Şahin, “Türkiye’de herkes siyaset yapıyor. Ülkemizde çok şahsiyetli siyasetçilerimiz var. Herkes eline mikrofonu alarak siyasetçiyiz diyerek konuşuyorlar. Herhangi bir işletmenin veya siyasi partinin tabelasını belediyeler alıyor. Burada bir sorumluluk var. Tabela asma, indirme veya vergilendirme yetkisi kimlere ait? Zamanında HDP artı PKK denen parti ile Fethiye’de büyük bir mücadele verildi. Bir tabela mücadelesi verildi. Zırhlı araçların üzerine bir takım siyasiler çıktı. Ve orada HDP’nin binasını açtırmam diyerek, tabela indirme talimatını verdi ve o kişiler yargılanmadı. Biz o dosyada yine yayınlandık. Yine de yargılanmaya devam ediyoruz. Bizler yalnız olduğumuz için mi böyle davranılıyor. Bizim arkamızda herhangi bir siyasi güç olmadığı için mi, Milletvekili, Belediye Başkanı olmadığımız için mi bu ithaflarla yargılanıyoruz. Almış olduğumuz cezadan dolayı gurur duyuyoruz. Aldığımız ceza yüz kızartıcı bir suçtan dolayı değil. Veyahut o dönemde bir yerel seçim yaşadık. Bende dahil arabalarımızı evlerimizi süsledik sokaklara çıkarak “Sevdamız Fethiye” dedik. Biz burayı PKK’ya teslim etmeyiz, Fethiye bizim dedik. Sokaklarda bangır bangır dolaştık. “Sevdamız Fethiye” dedikten sonra birileri çıkarak “biz Fethiye’nin abisiyiz” dediler. Bu olaylar başımıza geldiğinde biz o ağabeylerimizin yanına çok gittik. “Siz bizim ağabeyimizsiniz, bu iş ne olur” diye sorduk. O ağabeylerimiz bize “Sonuç iyi. Size hiçbir şey olmaz. Biz sizin arkanızdayız. Güvenin bize” dediler. O dönemden bu aşamaya geldik ve gördük ki, kendimizden başka hiç kimse yanımızda kalmadı. O ağabeylerimizin hiç birisi şimdi meydanda ve yanımızda yok. Ümit ediyorum ki Beşkaza'nın yiğit çocukları ve Fethiye halkı , çakma değil gerçek Milliyetçileri ayırt ederler. Kimin vatan sevdalısı Milliyetçi olduğunu, kimin Milliyetçi kimliği ile neler yaptığını yani sahte milliyetçi olduğunu kesinlikle bu millet ayırt edecektir. Bizim hiçbir siyasi faaliyet ile bağlantımız yok. Ne Mutlu Türk’üm Diyene.” ifadelerini kullandı. "MAHKEMELER MİLLETİN VİCDANIDIR" İsa Oruç da ''Yaklaşık bir buçuk yıldan bu yana süren davamız dün itibari ile sonuçlandı. Bizi aldığımız cezadan çok yaralayan, duruşma sonrası HDP avukatının yaptığı açıklama üzmüştür'' dedi. Oruç; ''O açıklama beni aldığım cezadan daha fazla yaralamıştır. Duruşma salonunda HDP'nin avukatı mahkeme hakimine, 'Bu şahıslar milliyetçidir. Kurşunlama olayının bir gün öncesinde de Fethiyeli bir asker öldürülmüştür. Bunun akabinde bu olay işlenmiştir' gibi cümleler kullanmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde HDP marşları ile yürüyenler, PKK’nın destekçisi olanlar, askerimize ve polisimize haince pusu kuranların savunucuları karşısında, biz terör örgütü gibi yargılandık. Hiçbir siyasi belirti olmayan, tabelalarının, afişlerinin ve herhangi bir paçavralarının dahi olmadığı bir binada, biz “Siyasi parti faaliyetini engellemekten” ceza aldık. Aldığımız ceza için elbette canımız sıkıldı. Ama bundan daha öteye, bu şahıslara gösterilen taviz bizim daha çok canımızı yakmıştır. Şimdilik mahkememiz sonuçlandı. Çıkan sonucu temyiz edeceğiz. Yüce Türk adaletinin en doğru, en adaletli kararı vereceğinden hiç şüphemiz yok. Mahkemeler milletin vicdanıdır'' diye konuştu. EN BAŞINDAN TAKİP EDİYORUZ Fethiye Ülkü Ocakları Başkanı Emre Tekcan da Bu duruşmanın bir siyasi duruşma olmadığını ancak başından beri takip ettiklerini bugünden itibaren de temyize kadar olayı takip edeceklerini söyledi Tekcan "Malumunuz olduğu üzere avukatımız Aydın Tilkici ile İsa Oruç ve Taner Şahin'in açıklamalarıyla beraber yaklaşık 1.5 yıl süren bir davanın neticelendiğini öğrendik. Biz en başından beri bu davayı takip ediyoruz. Lakin siyasi bir duruşma olmamasından dolayı çok müdahilde olmuyorduk. Şöyle de bir gerçek var. 'PKK sizi tükürüğü ile boğar' diyen genel başkanları ve çoğu milletvekilleri tutuklu. Yani terör örgütü üyesi olduğu kabul edilen bir partinin karşısında kim olursa olsun biz sonuna kadar arkalarında durmayı kendimize görev eden bir yapılanmayız. Bu güne kadar bu davayı takip ettik lakin çok müdahilde olmadık." dedi. Tekcan "Bekledik ki Fethiye'deki sivil toplum kuruluşları, Fethiye'deki örgütler, Fethiye'de ki siyasi partiler, Fethiye’nin halkı bu konuda arkadaşlarımızın yanında, arkasında dursunlar. Lakin beklediğimiz gibi olmadı. Taner ve İsa Bey’in söylediği gibi zırhlı aracın üzerine çıkarak Fethiye'de HDP açtırmam diyenler, Fethiye'de HDP ilçe başkanlığının resmi olduğunu, var olduğunu bilip bunu da halka duyurmadan sessizce ona göz yumanlara inat biz bugün arkadaşlarımızın yanında olmaya aleni bir şekilde karar verdik. Biz Fethiye’nin çocuklarını hiçbir zaman yalnız bırakmadık, hiçbir zamanda yalnız bırakmayacağız. Bu dava olsun, diğer davalar olsun bölücü vatan hainleri ile karşı karşıya gelmiş ve gelecek olan bütün arkadaşlarımızın, Beşkaza'nın yiğit çocuklarının sonuna kadar arkasındayız. Hiçbir zaman bundan geri adım atacak değiliz. Aybüke öğretmenin katillerini savunanların, tükürüğüyle boğan milletvekillerinin, PKK marşlarıyla yürüyüş yapan partinin, terör örgütlerinin savunuculuğunu yapan partinin karşısında kim olursa olsun biz sonuna kadar onların yanındayız. Bu dava bugünlük bitti. Temyiz aşaması devam edecek. Temyiz aşamasında da bizler yiğit kardeşlerimizin sonuna kadar arkalarında durmaya devam edeceğiz. Umut ediyorum ki temyizde Türk adaleti vicdanlara, akla ve mantığa uygun karar verecektir. Biz yüce Türk adaletine güveniyoruz. Biz işin doğrusu, adında 'Türk' olan her şeye güveniyoruz. Yeter ki Türk olsun. Öz Türk'ün değerlerine sahip çıkmış olsun. Öz Türk’le beraber olsun. Türk adaletine güveniyoruz. Temyizde güzel bir karar verileceğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme