Görme engelli aday Özdemir, soruları tek tek sıraladı
Türkiye Görme Engelliler Derneği Muğla şube sekreteri ve Zafer Partisi 28. Dönem Muğla milletvekili adayı Mehmet Özdemir, görme engellilerin nasıl oy kullanacağı konusunda eleştirilerde bulundu.
Madem görme engelliler için bir oy şablonu oluşturuldu, neden sandık görevlileri ile kabine giriyoruz diyen Mehmet Özdemir; “Seçim günü yaşayacağım oy verme deneyimini ya video şeklinde ya da yazı şeklinde sosyal medya hesaplarımda paylaşacağım” diye konuştu.
Gazetemiz muhabirine açıklamalarda bulunan görme engelli milletvekili adayı Mehmet Özdemir şu ifadeleri kullandı:
“Seçimlerde görme engellilerin nasıl ya da kimin yardımıyla oy vereceği, kendileri kabine girerek kendi başlarına oy verip veremeyeceği sorunsalı hâlen önümüzde durmaya devam ediyor gibi maalesef. Geçenlerde YSK'nın oy şablonlarıyla ilgili kamu spotunu izlediğimde, görme engellilerin dilerlerse bir yakınlarının dilerlerse de sandık görevlilerinden birinin yardımıyla oy şablonlarındaki mühür deliklerinden birindeki partilere oy verebilecekleri söyleniyordu. Bu ifadenin ne demek olduğunu anlayan varsa lütfen beri gelsin ve bana da anlatsın. Madem görme engelliler için bir oy şablonu oluşturuldu ve umarım ki tüm sandıklara bu şablondan gönderilecek, o zaman biz niye kabine bir yakınımızla ya da sandık görevlilerinden biriyle girmeye mecbur tutuluyoruz hâlâ! Şablonlarda Braille alfabesi olmayacak mı? Bu şablonlar oluşturulurken kiminle çalışıldı? Şablona yerleştirilen pusulanın kayma ihtimali falan mı var? Niye biri bizimle kabine girmeli? Niye biz de herkes gibi kabine girip Engelsiz Erişim Derneğinin şablon oluşturup gönderdiği yıllarda olduğu gibi hür irademizi tek başımıza sandığa yansıtamıyormuşuz?
Seçim günü yaşayacağım oy verme deneyimini ya video şeklinde ya da yazı şeklinde sosyal medya hesaplarımda paylaşacağım. Oy şablonunu elime alıp inceleme şansım elbette olmadı. Bununla birlikte, yapacağım şey şu olacak: Önce sablonu iyice inceleyeceğim. Sonra pusulayı sandık görevlilerinin şablona yerleştirmelerini isteyeceğim. Eğer şablonda Braille alfabesi yoksa, sandık görevlilerinden bana kaçıncı deliğin hangi partiye denk geldiğini anlatmalarını rica edeceğim. Parmağımı alıp göstersinler mesela. Cumhurbaşkanlığının daha kolay olacağını tahmin ediyorum. Parlamento seçimi için olan şablonda da hangi partinin kaçıncı sırada olduğunu bana göstererek söyleyecekler ve kabine tek başıma girip oyumu herkes gibi gizli oy esasına dayanarak ve özgürce kullanacağım. Kimsenin de yanımda sandığa girmesine izin vermeyeceğim. Kendimi en kötü senaryoya göre hazırlamak için şunu da göz önünde tutuyorum. Eğer sandıkta şablon yoksa, oy da yok kardeşim! Kimse bana "ay bu seçim ölüm kalım meselesidir. Aslında haklısın ama bu seçimde bari birinin yardımıyla kullan, sonra istediğini yaparsın!" masallarıyla gelmesin, çünkü 2002'den beri seçmenim ve "kritik olmayan" bir seçime rastlamadım henüz! Seçim kritikse, ben de bir seçmen olarak önemliyim. Ben var, seçim var. Ben yok, seçim yok kardeşim! Bunu ç m olarak söylemiyorum. Seçmenin kendi öneminin farkına varıp hak mücadelesini yapmasını istediğim için söylüyorum. İşte seçim günü yapmayı planladığım şey bu...
Burada kendine güvenemediği için oy verirken yanına birilerini almayı planlayan görme engellilere de belki de sert gelecek bir uyarıda bulunmak istiyorum. Lütfen verilmekte olan hak mücadelesinin farkında olun ve kendi iradenizi yakınlarınızın, akrabalarınızın elinden artık alın! İmkân varken oyu başkalarına kullandırmak iradesizliğin ve zayıf kişilikliliğin bir göstergesidir. Şablonla da olsa yanlış bir partiye oy verir miyim ya da yanlışlıkla deliğin dışına taşar mıyım diye düşünmekten vazgeçin, çünkü bu sizin hatanız olmayacaktır. Devletin bizi ciddiye alıp ciddi önlemler alabilmesi, dostlar alışverişte görsün tavrıyla hareket etmemesi için bizim kendi irademizi elimize almamız ve kabine tek başımıza girmemiz, bir sorunla karşılaştığımızda da bu sorunu örgütlü şekilde dile getirebilmemiz şarttır. Bu sefer dışarıdaki sandık görevlilerinden sadece istememiz gereken yardımları isteyip kabine yalnızca kendi vicdanımızla birlikte girelim lütfen.”
Bakmadan Geçme
