GİRGİN, 'CHP TEK BAŞINA İKTİDARA GELECEK'
Geçtiğimiz günlerde Maden -İş Sendikası Yatağan Şube Başkanlığı görevinden ayrılan ve CHP Muğla Milletvekili aday adayı olan Süleyman Girgin Fethiye basınıyla bir araya geldi.
Boğaziçi restoranttaki kahvaltılı toplantıda CHP Muğla Milletvekili aday adaylığını bir kez daha tekrarlayan Süleyman Girgin, 7 Haziran seçimlerinde CHP'nin tek başına iktidar olması gerektiğini dile getirdi Girgin, basının da örgütlenerek bir araya gelmesi gerektiğini vurguladı. Girgin, "Yatağan'da milletin malına, mülküne, sahip çıkma kavgası veren enerji ve maden işçileri olarak her zaman attığımız adımı çığa dönüştüren yerel basın emekçi kardeşlerime müteşekkirim” dedi. Bu ülkede yukarıdan gelen talimatlarla basına ayar verildiğini biliyoruz. Bu ülkede yukarıdan gelen talimatlarla sendika temsilcisi olduğu için işten atılan basın emekçilerini biliyoruz. Basın meslek ahlakına uygun olarak en zor şartlarda çalışan basın emekçilerinin varlığını biliyoruz. Tüm basın emekçilerinde sendikal haklarına kavuşarak örgütlü bir mücadelenin içine girmesine yürekten arzu ediyoruz. Çünkü örgütlü toplum olmaz ise nefes alamazsınız” dedi. Zaman direnme zamanıdır diyen Girgin; “Adaletin olmadığı yerde direnmek haktır. Sömürünün, eşitsizliğin olduğu yerde direnmek haktır. Bütün bunların hepsi AKP iktidarında mevcuttur. 7 Haziran’a 100 gün kaldı. AKP iktidarını alaşağı edilmesine ve CHP’nin tek başına iktidar yolunun açılmasına da 100 gün kalmıştır. Bunun bilinci ve sorumluluğu ile diğer aday adayı arkadaşlarımızla, yol arkadaşlarımızla ve her şeyden önemlisi CHP örgütleriyle örgüt disiplini içerisinde bir çalışma içerisindeyiz” dedi. Süleyman Girgin: “Akarsuya düşman, zeytin ağacına düşman, çevreye, emeğe, demokrasiye, insan haklarına kısacası hayata düşman bir iktidar var. Bu iktidara karşı bizim üç görevimiz var. Birincisi bu iktidarı 7 Haziran seçimlerinde onlar bizim nefesimizi kesmeden, emekçi halk olarak biz onların nefesini kesmeliyiz. İkincisi tek başına acilen CHP’yi iktidar yapmalıyız. Üçüncüsü mevcut siyasi iktidardan da hesap sormalıyız” dedi. Ülkenin yer üstü ve yer altı kaynaklarının peşkeş çekildiğine vurgu yapan Girgin, peşkeş çekenlerden emekçi halkın mutlaka hesap soracağını söyledi. Girgin: “Diktatör bisiklete binen adama benzer. Durduğu anda düşer. Biz diktatörden durmasını bekleyemeyiz. Onları durduracak olan işçi sınıf ve emekçi halkımızdır. İşçisi, memuru, öğrencisi, köylüsü, çiftçisi ancak hakkını demokratik örgütlerin olduğu yerde arayabilir. İç güvenlik yasası ile bu özgürlük kaldırılmaya çalışılıyor” dedi. Cumhuriyetin bütün değerleriyle kavgalı mevcut iktidara karşı 7 Haziran seçimlerinin çok önemli olduğuna dikkat çeken Girgin, 7 Haziran seçimlerinin ülkeyi hangi partinin yöneteceğinin ötesinde cumhuriyetin ayakta kalıp kalmayacağının oylaması olacağını belirtti. Girgin: “Bu ülkeyi ulusal kurtuluş savaşında kurtaranlar çayına üzüm koyan, çiğ damlasından yoğurt, incir sütünden peynir, meşe külünden ekmek mayalamış insanların torunlarıyız. Tarımından, elektriğine, samanından tohumuna varıncaya kadar ithal eder pozisyona geldik. Emekçilerimiz için bu ülke cehenneme çevrildi. Bütün bunlardan kurtulmanın yolu siyasetle cehenneme çevrilen ülkemizde siyasette cennete giden yol emekten, eşitlikten, adaletten geçer. Bu adaleti, eşitliği sağlayacak olan da CHP iktidarıdır” dedi. Kendisinin maden işçisi olduğunu söyleyen Girgin: “doğal olarak dünyaya bu pencereden bakar ve okurum. Benim dünyaya bakış açım çitçinin, esnafın, kamu çalışanlarının, basın emekçilerinin kısacası alın teriyle geçinen herkesin penceresinden bakmaktır bizim temel felsefemiz” dedi. Ankara Üniversitesi’ndeki olaylara dikkat çeken Girgin; “Buradan şu uyarıyı yapmak istiyorum. Bizler emekçi halkız. AKP emperyalizmin bir projesidir. Emperyalizm kaosla, ayrıcalıkla, bölmekle, öldürmekle, kardeşi kardeşe kırdırmakla beslenir. AKP’de emperyalizmin bir projesi olarak bunu uygulamaktadır. Hepimiz uyanık olacağız ve bu oyunu bozmak zorundayız. Türkü, Kürdü, Lazı… Emekçi halk açısından baktığımızda hepimiz kardeşiz” dedi. Süleyman Girgin daha sonra Seydikemer’e geçerek çeşitli etkinliklere katıldı.