- Haberler
- Kültür Sanat
- FETHİYE'DE GELENEK VE GÖRENEKLER YAŞATILIYOR
FETHİYE'DE GELENEK VE GÖRENEKLER YAŞATILIYOR
Fethiye'de Merkez Atatürk İlkokul ve Orta Okul müdürlüğü tarafından tutum, yatırım ve Türk malları haftası dolayısıyla düzenlenen yöremizin gelenek ve göreneklerini yaşatma etkinliklerine yine büyük ilgi oldu. okul bahçesinde çadırlar kuruldu, Yörük çadırları gezildi, keşkekten aşureye, diritmeden dutmaca, bazlamadan çökelek ve gözlemeye kadar tat ve lezzetler sergilenip ikram edilirken davul- zurna ve delbek eşliğinde yöresel oyunlar oynanıp sipsi, cura ve saz ile yöre türküleri söylendi.
Okulun öğrencileri halk oyunlarını sahnelerken Fethiye’nin Temel köyü orta oyunu ekibi Arap Hasan oyunuyla büyük alkış aldı. Bu oyunda bir düğünde oyunlar oynanırken, Arap Hasan bayılınca köyün temsili ambulansı olan el arabasıyla doktorun piste gelişi ve bayılan şahsa müdahalesi büyük ilgi topladı. Bu sırada oyun ekibinden bir kişinin Yörüklere has manileri söylemesiyle kahkahalar doruğa çıktı. Arif Sümbül’ün Türküler söylediği etkinlikte delbek eşliğinde oyunlarda oynanıp kına gecesi ve gelin almada sahnelendi. Etkinliği Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı, cumhuriyet Başsavcısı Zekeriya Beyazıt, Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürü Yüksel Gültekin, Ölüdeniz Belediye Başkanı ve CHP Fethiye Belediye Başkan Aday Adayı Keramettin Yılmaz, Ak Parti Fethiye Belediye Başkan Aday Adayları Çiftlik Belediye Başkanı Halil Doğan, Kamil Çoban, Alper Kabasakal, Seydikemer CHP Belediye Başkan Adayı Kumluova Belediye Başkanı Alim Karaca, daire amirleri, veliler, öğrenciler ve çok sayıda davetli izledi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan okul müdürü Ercan Tuna “Bir milletin millet olabilesi, millet olarak varlığını devam ettirebilmesi; dinine, diline, tarihine, kültürüne, gelenek ve göreneklerine bağlı kalmakla mümkün olur” diyerek “Bir millet ne kadar örf ve adetlerine sahip çıkarsa, o milletin yıkılması o ölçüde güç olur. Bu gerçeği gören ve bilen milletler, bir milleti ve toplumu yıkabilmek için o milletin önce dinini, dilini, tarihini, kültürünü, gelenek ve göreneklerini özellikle gelecek nesillerin ruhundan söküp atmak, bunların yerine kendi gelenek görenek ve kültürlerini yerleştirmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar” dedi. Ercan Tuna “Bizlerin dinimize, dilimize, kültürümüze çok sıkı bir şekilde sarılmamız gerekir. Aksi takdirde başka milletlerin kültürleri etkisi altında kalırız. Örf ve adetlerimizi bizden sonraki nesillerimizin sahiplenmeleri ile geleceğe ümitle bakabiliriz. Bugün dünyanın değişik yerlerine çocuklarına daha iyi bir gelecek hazırlamak için çalışmaya giden kişiler vardır. Onlar gittikleri yerde, geleneklerini aynen yaşarlar. Bunu gören çocuklar da aynı törenleri dedeleri, babaları ve anneleri gibi yapmaya çalışırlar. Gelenek ve göreneklerini, örf ve adetlerini sahiplenerek gelecekteki varlıklarını garanti altına alırlar ki, değişik kültürlerin etkisinde kalmasınlar” diyerek “Millet olarak, işlerimizi, örf ve adetlerimize göre ayarlamalı, benliğimizi korumalıyız. Ecdadımız vatanına, dinine, kendi kültür ve tarihine, örf ve adetlerine bağlılığı ile ün yapmış bir millettir. Dün böyle idi, bugün de böyle devam ediyor. Yarın da böyle olması için bu değerlerimizi gençlerimiz arasında canlı bir şekilde yaşatmalıyız ve millet olarak varlığımızın devamının bu değerlere sahip çıktığımı müddetçe mümkün olacağına yürekten inanmalıyız. Şunu da asla unutmamalıyız; inancı zayıf, örf ve adetlerine sırt çevirmiş, milli birlik ve beraberliğini yitirmiş toplumlar mutlaka dağılmışlar, kuvvetli olanların hâkimiyetlerine girip varlıklarını ve benliklerini yitirmişlerdir” diye konuştu.
Bakmadan Geçme
