- Haberler
- Kültür Sanat
- Fethiye'nin Unutulmuş Gelenekleri: Zamanın Tozları Arasında Kalmış Kültürel Hazineler
Fethiye'nin Unutulmuş Gelenekleri: Zamanın Tozları Arasında Kalmış Kültürel Hazineler
Fethiye'nin geçmişinde, geleneklerin nasıl yeniden hayat bulduğunu görmek için hazırladığımız bu yazı, kültürel mirasın izlerini sürüyor. Düğünlerde ve özel günlerdeki sürprizleri keşfetmek için yazının devamını sakın kaçırmayın!
Düğün günü geldiğinde, sabah erken saatlerde başlayan kız alma töreni, düğün ritüellerinin en önemli parçalarından biriydi. Damat ve ailesi, gelini almak için büyük bir kalabalıkla kız evine giderdi. Bu yolculuk sırasında davul ve zurna eşliğinde köyün içinden geçilir, bu coşkuya köy halkı da eşlik ederdi. Davulun sesleri ve zurnanın neşeli melodileriyle köyde adeta bir festival havası estirilirdi. Gelin alayı, gelin evine yaklaştıkça artan bir coşkuyla devam ederdi.
Bu sırada, kız evinde hazırlıklar son aşamaya gelmiş olurdu. Gelin, geleneksel giysiler içerisinde özenle süslenir ve gelin başı yapılırdı. Gelinin yüzü kırmızı bir duvakla kapatılır ve bu, gelinin saflığını ve masumiyetini simgeliyordu. Davul zurna eşliğinde kız evi önüne gelen damat tarafı, gelini almak için içeri girdiğinde çeşitli ritüeller gerçekleşirdi. Gelinin evden çıkışı sırasında ailesi tarafından ağıtlar yakılır, bu anın hüznü ve aynı zamanda sevinci bir arada yaşanırdı.
Gelin alındıktan sonra köyde atla ya da süslenmiş bir arabayla yapılan bir tur başlardı. Bu tur, adeta bir konvoy gibi köyde dolaşılır ve herkes bu mutlu olayı kutlardı. Bugünkü araba konvoylarının bir versiyonu olarak, süslenmiş arabalar ve atlarla köy içinde yapılan bu gezinti, halkın ilgisini çeker, yol boyunca zılgıtlar ve manilerle gelin uğurlanırdı.