Fethiye Kalesi ve çevresindeki tarihi eserlerin turizme kazandırılması amacıyla çalışmalar başladı

Toplantıya Vali Orhan Tavlı, Vali Yardımcısı Mehmet Suphi Olcay, Menteşe Kaymakamı ve Vali Yardımcısı Vekili Caner Yıldız, Fethiye Kaymakamı Eyüp Fırat, Kültür ve Turizm İl Müdürü Dr. Zekeriya Bingöl, Muğla Kültür Varlıkları Koruma Kurulu Müdürü Ali İşbilir Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Güzide Özkaya, Belediye Mimarı Aylin Hepdizdar, Fethiye Müze Müdürü Emel Özkan ve katıldı.

Toplantıda, Prof. Dr. Kadir Pektaş tarafından Fethiye Kalesi ve çevresinde yapmış olduğu araştırmalar ile ilgili değerlendirme raporu sunuldu.

Menteşeoğulları Beyliği dönemi askeri yapıları ile benzerliği ortaya konan Fethiye Kalesi ve çevresinin, kazı ve temizlik çalışmaları sonucunda hazırlanacak rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleriyle turizme kazandırılması konusunun değerlendirildiği toplantıda yapılan çalışmaların sonuçlarının ele alındığı bilimsel ve popüler yayınlarla Fethiye Kalesi’nin tanıtımının yapılacağı belirtildi.

Ayrıca Fethiye Kalesi çevresinde bulunan sarnıç ve Amintas Kaya Mezarını da içine alan bölgede kapsamlı bir rekreasyon projesinin hayata geçirileceği ve böylelikle kültür turizmine önemli katkı sunacağı ifade edildi.

Vali Orhan Tavlı, kazı ve temizlik çalışmalarının ardından Fethiye Kalesi ve çevresinin hazırlanacak projelerle turizme kazandırılmasının hızlandırılması konusunda talimat verdi.

FETHİYE KALESİ

Doğu-batı yönünde yükselen kayalık üzerinde, Fethiye Kalesi ilçe merkezini ve sahili güneyden kontrol eden stratejik bir alana kurulmuştur. Güneydoğu yönünde bölgenin sembol yapılarından Amintas Kaya Mezarının bulunduğu kalenin alt kısımlarında daha küçük ölçülerde kaya mezarları dikkati çekmektedir. Yapı kalıntılarına genel olarak bakıldığında Fethiye Kalesi’nin Helenistik dönemin yanısıra Ceneviz ve Menteşe Beyliği dönemlerinin bir arada görüldüğü nadir yerlerden olduğu anlaşılmaktadır.  

17. yüzyılda bölgeye gelen Evliya Çelebi Fethiye hakkında verdiği değerli bilgiler içinde kaleye ayrı bir yer ayırmış ve şöyle demiştir: “Bir kale de kayalar üzeredir. Duvarları sağlam seddir. Bu kayalar altında nice yüz mağaralar var ki her birine dikkatle baksan gözler kamaşıp insan hayran kalır. Mesela o mağaraların kapılarının dört tarafı, pencereleri, merdivenleri sert taştan peynir oyar gibi oyup küçük rumi, islimi, ve çiçeklerle süsleyip bukalemun nakışları yapmışlar.”