- Haberler
- Kültür Sanat
- Fethiye Kalesi ve Antik Kalıntılarla Tarihin İzleri
Fethiye Kalesi ve Antik Kalıntılarla Tarihin İzleri
Fethiye'de tarihi zenginliğin en çarpıcı örneklerinden biri, şehrin simgelerinden biri haline gelmiş olan Fethiye Kalesi ve çevresindeki antik kalıntılardır. Tarihi kalıntılar, Fethiye'nin geçmişine dair önemli bilgiler sunuyor.
Fethiye Kalesi, şehrin en yüksek noktalarından birinde yer alıyor ve M.Ö. 4. yüzyıldan kalma bir yapıdır. Antik Likya'nın önemli şehirlerinden biri olan Telmessos’un kalıntılarının üzerine inşa edilen kale, Bizans döneminde güçlendirilmiş ve Osmanlı İmparatorluğu döneminde de kullanılmıştır. Kale, tarihi boyunca stratejik bir öneme sahip olmuş ve savunma amacıyla inşa edilmiştir.
Kale, sağlam surları ve çeşitli burçlarıyla dikkat çekiyor. Burçlar, şehrin çeşitli yönlerine hâkim bir konumda bulunarak, düşman saldırılarına karşı koruma sağlamak amacıyla yapılmıştır. Ziyaretçiler, kaleye çıktıklarında sadece tarihi bir yolculuğa çıkmakla kalmaz, aynı zamanda Fethiye’nin muhteşem manzarasına da tanıklık ederler. Özellikle gün batımında kaleden görünen manzara hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.
Yaklaşık bir ay önce, Fethiye Kalesi’nde uzun süredir beklenen kurtarma ve temizlik çalışmaları için Fethiye Belediyesi ve Fethiye Müze Müdürlüğü arasında bir protokol imzalandı. Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca ve Müze Müdür Vekili Deniz Ongun tarafından imzalanan bu protokol çerçevesinde, arkeolog, sanat tarihçi, mimar ve restoratörlerden oluşan uzman bir ekip, yüzey temizliği ve kazı çalışmalarını yürütecek.
Fethiye Kalesi’nin etrafında yer alan antik kalıntılar, bölgenin tarihine ışık tutan önemli yapıtlardır. Kaleye yakın konumda bulunan antik tiyatro, M.Ö. 3. yüzyıla tarihlenmektedir ve dönemin mimari özelliklerini yansıtan önemli bir yapıdır. 3.000 kişilik oturma kapasitesine sahip olan tiyatro, antik çağda çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapmıştır. Günümüzde ise restore edilerek çeşitli konser ve tiyatro etkinliklerine sahne olmaktadır.
Bunun yanı sıra, Amyntas Mezarı, antik Likya dönemine ait en önemli yapıtlarından biridir. Kayalara oyulmuş olan bu mezar, dönemin mimari özelliklerini ve inançlarını gözler önüne sermektedir. Mezarın üzerindeki detaylı kabartmalar, dönemin sanat anlayışını yansıtırken, aynı zamanda ziyaretçilerin hayranlığını kazanıyor.
Yaklaşık bir ay önce, Prof. Dr. Kadir Pektaş'ın bilimsel sorumluluğunda süren kazılarda, kale surunda Apollon’a ait olduğu değerlendirilen bir heykel başı bulundu. Bu eser, Fethiye Müzesi'nde sergilenmekte olup, antik döneme dair önemli bilgiler sunmaktadır. Heykel başı hem sanat hem de tarih açısından büyük bir değer taşırken, Fethiye'nin zengin kültürel mirasını daha da ön plana çıkarıyor.
Fethiye Kalesi ve çevresindeki antik kalıntılar, sadece tarihi bir miras değil, aynı zamanda kültürel bir zenginliktir. Bu yapılar, Fethiye’nin geçmişini anlamak için büyük bir fırsat sunmaktadır. Ziyaretçiler, sadece kaleyi gezmekle kalmaz, aynı zamanda antik dönemde yaşamış olan insanların izlerini sürme şansı bulurlar.
Bölgedeki tarihi kalıntılar, aynı zamanda Fethiye’nin turizm potansiyelini artırmakta ve şehri ziyaret eden yerli ve yabancı turistler için cazibe merkezi oluşturmaktadır. Tarih severler, arkeologlar ve fotoğraf tutkunları için bu alanlar, keşfedilmesi gereken birer hazine niteliğindedir. Fethiye Kalesi’nin muhteşem manzarası ve antik kalıntıların mistik atmosferi, her yıl binlerce turisti kendine çekiyor.