Erken tanı ile Nörogelişimsel gecikme önlenebilir

Muğla'da birinci basamak sağlık birimlerinde görev yapan, 0-2 yaş arası bebekleri takip etmekle görevli sağlık personelinin çocuklarda normal gelişim ve gelişim geriliği eğitimini öngören proje kapsamında çevrimiçi eğitimler devam ediyor.

  • 1502

Muğla’da birinci basamak sağlık birimlerinde görev yapan, 0-2 yaş arası bebekleri takip etmekle görevli sağlık personelinin çocuklarda normal gelişim ve gelişim geriliği eğitimini öngören proje kapsamında çevrimiçi eğitimler devam ediyor.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek, Tıp Fakültesi ve Eğitim Fakültesi’nden öğretim üyeleri ile Nisan ayında Muğla Zihinsel Engelliler Derneği’ni ziyaret etti. Ziyarette 0-2 yaş arası bebeklerde Nörogelişimsel gecikmelerin önüne geçilmesi ve erken tanı konusunda birinci basamak sağlık kuruluşlarındaki sağlık personelinin bilgi ve becerilerinin arttırılması amacıyla ilgili Fakülte dekanlarına çalışma yapılması fikri sonrası Haziran ayında İl Sağlık Müdürlüğü ile protokol imzalandı.

İmzalanan protokol ile Birinci basamak sağlık birimlerinde görevli hekim, ebe ve hemşireleri bilgi ve becerilerinin artırılması, uygulaması konusunda desteklenmesi ve pratiklerinin geliştirilmesi, 0-2 yaş grubundaki gelişimsel gecikmesi olan bebeklerin erken dönemde tespit edilmesi, erken tedavi ve rehabilitasyonu hedeflendi.

“İlk 2 yaş çok önemli”

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurcan Cengiz, “Çocuklarda Nörogelişimsel gecikme hastalıkların erken tanısı konulması ve tedavilerine erken başlanılması sonuçlarında son derece yüz güldürücü olmasını sağlamakta. Beyin gelişimi özellikle ilk 2 yaşta son derece önemli. Çeşitli bozuklukların düzeltilebilmesi de en iyi yanıt alındığı dönem ilk 2 yaş. Bu nedenle Sağlık Bakanlığımızın tüm bebeklerin Nörogelişimsel açıdan da izlenmesi için izlem protokolleri var. Aile Sağlığı Merkezinde çalışan aile hekimleri, ebeler ve hemşireler tüm bebekleri de bu açıdan takip ediyorlar. Bu konudaki deneyimlerini, bilgilerini ve farkındalıklarını ne kadar arttırabilirsek, bu protokollerin daha işlevsel olacağını düşündüğümüz böyle bir protokol imzalandı. Buna istinaden Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi olarak ilimizdeki Aile Sağlığı Merkezlerinde çalışan meslektaşlarımıza çocuklardaki Nörogeleşimsel bozuklukları anlatmaya, bu konudaki deneyimlerini arttırmaya çalışıyoruz. Bununla ilgili olarak önce çevrimiçi toplantılar, daha sonra yüz yüze küçük gruplar halinde eğitimler yapmayı planlıyoruz. Daha sonra da onların çalıştıkları ortamda Aile Sağlığı Merkezlerinde hastalar üzerinde kontrollerini yapmalarına yardımcı olmayı planlıyoruz” dedi.

“Teknolojik aletler çocukların gelişimini olumsuz etkiliyor”

4 yaşın altındaki çocukların cep telefonu, tablet ve televizyon ile vakit geçirmesinin çocukların gelişimini olumsuz etkilediğini belirten Prof. Dr. Cengiz, “Teknolojik aletlerle televizyon ve cep telefonu gibi çocukların çok erken yaşta karşılaşması, bu artık ne yazık ki 1 yaşın altına 6 ayın altına kadar indi ne yazık ki. Bunlarla uzun süre vakit geçirmesi çocukların beyin gelişimini olumsuz yönde etkiliyor. Bu nedenle ailelerimizi de bu konuda uyarmakta fayda var. 4 yaşın altındaki çocukların tablet, telefon ve cep telefonu gibi teknolojik aletlere maruz bırakılmaması gerekiyor” dedi.

“Beyin gelişimi ilk 2 yıl çok hızlı”

Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Nörolojisi Uzmanı Dr. Hülya Kayılıoğlu, “Nörogelisimsel hastalıklar beyin gelişimine etkileyerek, çocuk gelişim basamaklarında gecikmeye neden olan birçok farklı hastalığı kapsayan bir ana başlık. Beynin gelişimi ilk iki yıl çok hızlı ve ömür boyunca en hızlı dönem ilk 2 yaş. Bu dönemde beyin gelişimini etkileyen bütün hastalıklar gelişim basamaklarında gecikmeyle bulgu vermekte. Bizim özellikle bu ilk 2 yaşı hedef almamızın nedeni bu dönemde hedeflediğimiz birkaç farklı baslık grubu var. Birincisi genetik ve metabolik. Tanı alıp uygun tedavi ile yaşamını bundan sonrasını normal sürdürebilecek olan hastalıklar. Ya da tedaviden çok fayda görecek olan hastalıklar. Bir başka grup, kesin tedavisi olmamakla birlikte erken rehabilitasyonla beynin plastisite dediğimiz kendini yeniden yapılandırabilme yeteneği nedeniyle mevcut olacak olan sıkıntıları en aza indirilip daha iyi bir yaşam, hastanın daha iyi becerilerle iyi bir yaşam sürmesini sağlayacak hastalıklar mevcut. Bu hastalıkları erken yakalayıp tedavilerini ya da rehabilitasyonlarına erken başlayarak bundan sonraki bütün yaşamlarını en iyi şekilde sürdürmelerini hedefliyoruz. Bu nedenle ilk 2 yaş bunları yakalamamız açısından çok önemli bir dönem. Gelişim basamaklarındaki gerilik bize ilk bulgu olarak karşımıza çıkmakta. Gelişim basamaklarında gerilik olan hastalarda değerlendirerek hedeflediğimiz tanılara yönelerek erken tanı koymayı hedefliyoruz” dedi.

“Proje fikri dernek ziyaretinde ortaya çıktı”

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek, zihinsel engelli bireylerin hayata kazandırılması için çok sayıda faaliyet yürüttüklerini belirterek, “Bu yıl Nisan ayı başında zihinsel engelliler ile ilgili olarak Dünya Down Sendromu farkındalık ve Dünya Otizm Farkındalık günü nedeniyle Muğla Zihinsel Engelliler Derneğine ziyarette bulundum. O gün sohbet esnasında yanımızda Tıp Fakültesi Dekanımız, bu alanla ilgili hocalarımız ve Eğitim Fakültemizden de hocalarımız vardı. Hastalık nasıl gelişiyor, nasıl önlenebilir, ne yapabiliriz gibi sorular sorulduğu sırada hocalarımız doğumdan otizmli bireylerin doğumdan 2 ay içeresinde fark edilirse eğer bu hastalığın negatif etkilerinin hemen hemen tamamen ortadan kaldırılabileceği gibi konuşma oldu. Dekanımıza ve hocalarımıza bu konuda ne yapabiliriz, nasıl bir proje yapabiliriz, 2 ay içinde bu bebeklere bakan doktorlarımıza, hemşirelerimize bir eğitim vererek farkındalığı sağlayabilir miyiz diye fikir doğdu. Dekanımız bu konuda çalışma yapabileceğimizi söyledi. Bir protokol çalışması yapılarak bu işin nasıl yapılacağının planlaması yapıldı. Geldiğimiz noktada İl Sağlık Müdürlüğü ile yapılan protokol sonucunda çalışmalara başlandı” dedi.

Bakmadan Geçme