• Haberler
  • Siyaset
  • Erbakan, 'Vatandaşa Yaptırım Uygulamalarından Vazgeçilmelidir'

Erbakan, 'Vatandaşa Yaptırım Uygulamalarından Vazgeçilmelidir'

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Cumhur İttifakı ortağı olmalarına rağmen ekonomiye yönelik eleştirilerini sürdürüyor. Genel Başkan Erbakan, 'Ekonomide vatandaşa yaptırım uygulamalarından acilen vazgeçilmelidir' dedi.

  • 933

Yeniden Refah Partisi Muğla İl Teşkilatı genel kurulunda konuşan Genel Başkan Fatih Erbakan, enflasyonun yüzde 100’ün üzerinde olduğunu belirterek; asgari ücret ve emekli maaşlarının alım gücünün her geçen gün eridiğini söyledi. Halkın seçimlerdeki fedakarlığının karşılığının verilmesi gerektiğini vurgulayan Genel Başkan Erbakan, hükümetin bu yönde gerekli adımları atacağını dile getirdi. 
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan konuşmasında, “Bu aziz milleti maddi ve manevi sıkıntılarından kurtarmak için hükümet gereken adımları atacak, kurtuluşa vesile olacak icraatları yerine getirecek. Bu sıkıntıları ağırlaştıracak, millete ilave yük yükleyecek, adalete halel getirecek davranışlardan da mutlaka ve mutlaka kaçınacak. Uzun zamandır, yıllardır enflasyon canavarının dişleri arasında ezilen, sıkışan, nefes alamayan bu aziz millete nefes aldırmak mevcut hükümetin en önemli görevidir. Sadece vatandaştan, sadece dar gelirliden fedakârlık beklemek yerine bu fedakarlığı adaletli bir şekilde dağıtmak, fedakarlığı önce kamudan başlatmak mevcut hükümetin en önemli görevidir. Bugün maalesef milyonlarca emeklimiz mağdur durumdadır” dedi. 
Açıklamasını sürdüren Genel Başkan Erbakan, “Emeklilerimize de aynen memurlarımıza yapıldığı gibi seyyanen maaş zammının yapılmış olması, emeklilerimizin açlık sınırından ve yoksulluk sınırından bir an evvel kurtarılması, intibak düzenlemesinin bir an evvel hayata geçirilerek eski ve yeni emeklilerimiz arasındaki aylık bağlama oranlarının farklılıklarının ortadan kaldırılması. Yine milyonlarca vatandaşımızın beklediği kademeli emeklilik düzenlemesi için gereken adımların bir an evvel atılması ve milyonlarca emeklimizin bu mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması gerektiğini ifade ediyoruz. Çok değerli kardeşlerim, çok kıymetli milli görüşlüler. Maaş zamları maalesef daha vatandaşın eline geçmeden eriyip, buhar olup gidiyor. Bir ülkede akaryakıt arttığı zaman maliyetler artar. Çünkü üretim ve nakliyenin maliyeti artar onun için. Bu da tüm ürünlerin fiyatına yansır. Resmi enflasyon TÜİK’e göre yüzde 50’yi aşmış. Enflasyon 6 aydan sonra yükselişe geçmiş. Yaptığınız vergi artışları, akaryakıt artışıyla bu sefer tüm ürünlerin fiyatı artıyor. Böylece vermiş olduğunuz maaş zamları milletin eline geçmeden eriyor. Defalarca tepki gösterdik. Kabul edilemez olduğunu söyledik. Bunun doğru bir yaklaşım olmadığını ifade ettik. Dar gelirli ailemizin bugün hanesi maalesef çok büyük sıkıntıya girmiştir. Vatandaşa bu yaptırım uygulamalarından acilen vazgeçilmelidir. Yıllardır, Yeniden Refah Partisi olarak ve 50 senedir milli görüş olarak ifade ettiğimiz gibi bu yaptırımlardan vazgeçilmelidir. Vatandaşın sağ cebine koyarken sol cebinden alan uygulamalardan, vatandaşa kaşığın ucu ile verilirken kepçe ile geri alınan uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha ifade ediyorum. Milli Kaynak Paketleri ile paketler üretilmesi lazım. Borçla, vergi ile zam ile değil. Devletin bazı kuruluş kaynaklarını satarak değil. Faiz ortadan kaldırılarak yapılmalı. Kamudaki israfı önleyerek kaynak üretilmeli. İstihdama üretime yönelik adımlar atılmalı. Cumhur İttifakına girerken de AK Parti ile yapmış olduğumuz mutabakatta da bu gerçeklere birer birer vurgu yaptık. Bu adımların atılması gerektiğini ifade ettik. Bütün kamu kuruluşlarında denk bütçe zorunluluğu getirilmeli dedik. 1 senede 600 milyar lira devlet faize para ödüyor. Nerdeyse 30 milyar dolara denk geliyor. Bundan kurtulmak için borçlanmadan kurtulmamız lazım. Borçlanmaktan kurtulamazsan faiz ödemekten kurtulamazsın. Adil bir vergi sistemine geçilmesi lazım. Bugünkü sistemde fakirden daha çok vergi, zenginden daha az vergi alınan bir sistem var. Vergilerin %70’i dar gelirli ailelerden toplanıyor. Milli kaynak paketleri ile üretmemiz lazım. Bizler Yeniden Refah Partisi olarak halkımızın refah seviyesi için tüm mücadelemizi vereceğiz. Biz kurulduğumuz günden beri doğruya doğru, yanlışa yanlış demeye devam ediyoruz. Bu millet bütün ekonomik zorluklara rağmen ülkesi için milleti için değerleri için seçimde üzerine düşeni yerine getirdi. Şimdi yapılması gereken bu milleti bu sıkıntılardan kurtarmaktır” diye konuştu. 
Erbakan şu ifadeleri kullandı; 
“Hükümete çağrımızı yineliyoruz. Kıymetli milli görüşlüler, bizler her zaman bu Avrupa Birliğinden bir hayır gelmez dedik. Erbakan hocamız zamanında bize bu Avrupa Birliği’nden bir hayır gelmeyeceğini belirtti. Temizliği bizden öğrenmiş Avrupa’yı ancak biz layık görürüz ya da görmeyiz. Erbakan hocamızın o günkü sözleri bize bugün rehber olmalıdır. Avrupa Birliği’nin peşinden koşmasaydık bugün bu sıkıntıları yaşamış olmazdık. D8’i ihya etseydik TOGG otomobilimizde pazarlama sorunu yaşamazdık. Sadece ekonomi değil bugün Yemen, Suriye, Irak, Libya bugün bu halde olmazdı. Eğer D8 Türkiye kuruluş amaçlarına uygun çalıştırılsaydı. Zararın neresinden dönsek kardır. Türkiye’nin önceliği İslam ülkelerine öncülük etmekten geçer. 2 milyarın üzerinde genç ve dinamik bir nüfus var. Muazzam bir işgücü potansiyeli. Dünyadaki petrolün yüzde 60’ına sahip Müslüman ülkeleri… Lityumunda başında İslam ülkeleri gelmektedir. Cep telefonu, elektronik eşyalar lityuma bağlı. Cenab-ı Allah Müslümanlara vermiş. Bütün dünya deniz ticaretinin 3’de 2’si Müslüman ülkelerde gerçekleşmektedir. Bu zenginlikler bu kaynaklar zulme karşı bir şekilde kullanılması gerek. Bunun için de Türkiye’nin öncülük etmesi gerekiyor. Türkiye’nin 40 senedir sonuç alamadığı Avrupa Birliği kapısında dolaşmak yerine İslam alemine öncülük etmesi gerektiğini söylüyorum. Türkiye’nin D60 adımının atılması için gerekli adımın atılması gerekli diye düşünüyorum. 57 Müslüman ülkenin tek yürek olması ve dünyadaki zulmün ortadan kalkması için nimetleri yaptırım gücü olarak kullanılması gerek. Hakkın üstün tutulduğu, haklının güçlü olduğu bir dünyanın kurulması için D60’ın kurulması gerek. Hepsini Türkiye Cumhuriyetinden bekliyoruz. Bu adımların atılmasını istiyoruz. 
Milli Eğitim Bakanının yapmış olduğu açıklamalarda gündeme gelen karma eğitim konusu, yeniden geçmişte olduğu gibi kız liselerinin erkek liselerinin hayata geçirilmesi konusu. Yabancı ülkelerde, kız okullarının erkek okullarının yaygın şekilde bulunduğunu görüyoruz. Akademik çalışmalar bu başarıyı da ortaya koyuyor. Kız beyni ile erkek beyninin öğrenme sisteminin birbirinden farklı olması. Böyle yapılması daha büyük akademik çalışmalar ortaya koyuyor. İzmir Kız Lisesi, erkek liseleri yıllar boyu Türkiye’de sanatta ekonomide siyasette en önde gelen isimlerin çıktığı okullardır. Bütün okullar kız erkek ayrılsın demiyoruz. Karma eğitimin yanında bu eğitime de önem versin. Tercih meselesi olsun istiyoruz. Bir adım atılması halinde biz buna destek olacağımızı ifade ediyoruz. Özellikle eğitimde kalitenin artırılmasını bir an önce temenni ediyoruz. Gerekli adımların atılmasını söylüyoruz. Bununla ilgili kanun tekliflerimiz olacaktır. Kaliteli eğitim, refah seviyesinin yüksek olduğu ekonomi istiyoruz. Biz paylaşımda adaletin önce ahlak ve maneviyatın ve lider ülke olmak istiyoruz. Biz bu konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz.”
 

Bakmadan Geçme