• Haberler
  • Asayiş
  • Engelli oğlunu 25 yıldır kucağında taşıyan eli öpülesi anne

Engelli oğlunu 25 yıldır kucağında taşıyan eli öpülesi anne

Engelli oğlunu 25 yıldır kucağında taşıyan eli öpülesi anne

  • 657

Spastik engelli oğlunu 25 yıldır kucağında taşıyan anne, liseye kadar eğitim almasını sağlarken aynı zamanda fotoğrafçılıktan çini kursuna kadar birçok sanatsal etkinliklere de katılan oğlunu biran olsun yalnız bırakmıyor. Doğuştan spastik engelli Osman Emek’in bir dediğini iki etmeyerek her türlü ihtiyaçlarını kucağında taşıyarak gören anne Ayşe Emek’in gayretleri tüm kadınlara örnek oldu. Afyonkarahisar kent merkezinde yaşayan Emek ailesinin 5 çocuklarından 3.’sü olan Osman, tam 25 yıldır tekerlekli sandalyeye bağımlı yaşıyor. Tüm ihtiyaçları annesi tarafından görülen Osman her türlü eğitim faaliyetlerinde bulunurken en büyük destekçisi de annesi olmuş. İlkokuldan liseyi bitirinceye kadar ikinci, üçüncü katlardaki sınıflara oğlunu sırtında yaşayan anne Ayşe Emek, tüm engelli annelere de örnek oldu. “Ben Osman’la çok mutluyum” Bu günlerde Osman’ı kentte bulunan Karahisar Gençlik Merkezi’de getirip götüren Anne Ayşe Emek, Osman’ın her istediğini yaptıklarını dile getirdi. Emek, “Osman 25 yaşında. Spastik engelli çocuk. Doğuştan oksijensiz kalmış, o yüzden böyle oldu Osman. Osman’ın her şeyiyle ben ilgileniyorum, eşim, kızım, kardeşleri. Osman ne isterse her şey yapıyoruz. Osman ilköğretimi okudu, liseyi dışarıdan açık öğretimden okuttuk. Aslında üniversiteyi de okutmak istiyorduk, ama bu sene dinleneceğim, kafamda planlarım var diye düşündü Osman. Osman ilk önce fotoğraf kursuna gitti, İngilizce kursuna gitti, çini kursuna gitti. Ben Osman’la da çok mutluyum, ailemle de çok mutluyum” dedi. “Okula giderken üçüncü kattaki sınıflara kucağımda çıkartıyordum” Özellikle okul yıllarında zorluklar çektiklerini belirten anne Ayşe Emek, oğlunu ikinci, üçüncü kattaki sınıflara kucağında taşıdığını belirtti Emek şöyle konuştu: “Sıkıntı çok yaşadık. Osman’ı ben okula vermekte çok zorluklar çektim. 2 yıl ilköğretime Osman’ı gecikmeli olarak verdik. Tedavisinden dolayı birde almadılar. Osman özel eğitimde öğrenmişti okuma-yazmayı. Okuluna da götürdük almadılar. Rehberlik araştırmaya götürdük, zeka seviyesi belirlendi ve ondan sonra alındı. Zorluk tabi haliyle oldu, çok çektik. Yeni askerden gelmiş işsiz bir babanın çocuğunun engelli olması ne demek? Tamam şimdi eşimin işi var çok iyi Allah’a şükür, ama bayağı sıkıntı yaşadık. Kucağımda arabasına indirip bindirmek zor oluyor ama olsun, oğlum sağ oldukça her zaman her yere taşımaya razıyım. Biz liseyi okurken Osman üçüncü katlara çıkardık. Bunları anlatıyorum çünkü ben götürebildim, çıkaramayan olmasın. Bizi ikinci, üçüncü katlara verdiler lisedeyken hep yukarı katlara çıkardık Osman’ı. Birisinde bir engelli çocuk baktım okulun kapısından döndü gidiyor engelli arabasıyla. Dedim ‘nereye gidiyorsun oğlum’ dedim. Şuanda o çocuk göreve başladı çalışıyor engelli birey olarak. ‘E abla okumayacağım, girmeyeceğim, etmeyeceğim.’ ‘Sen terk edeceksin, ben terk edeceğim, kim savunacak oğlum engellilerin hakkını?’ dedim ve önüne gerildim. Sonra Türkiye Sakatlar Derneği’nde karşılaştık. Engelli bir çocuğunuzun olması demek zaten hep mücadele demek, normal çocukla engelli çocuk bir değil ama mesela çocuğun arabasıyla geçeceği yere araba koyuyorlar. Öyle yapmasınlar.” “Böyle bir annemin olmasından mutluluk duyuyorum” 25 yaşındaki spastik engelli Osman Emek, böyle bir annesinin olmasından çok mutlu olduğunu belirtti. Emek, “Annem çok iyi bir kadın. Böyle bir annemin olmasından mutluluk duyuyorum. Annemle birlikte bazen çini yapıyoruz. Çini yapmayı öğrendim bazen annemde yardım ediyorum. Liseyi okurken annemler beni 4. kata kadar çıkartıyordu. Ablam beni arabayla gençlik merkezine getiriyor, annemde kucağında beni indirip-bindiriyor üçüncü kata kadar. Anneme ve ablama teşekkür ediyorum. Başta annemin ve tüm şehit annelerinin kadınlar gününü kutluyorum” dedi.

Bakmadan Geçme