Ekonomist Önder, 'Corona Virüsü Dünyayı Tehdit Ediyor'
Fethiyeli Ekonomist ve Yatırımcı Yunus Önder, Gerçek Gündem'in bu haftaki konuğu oldu. Dünyada yaşanan siyasi gelişmeler, corona virüsü, Türkiye'nin İdlip ve Suriye politikasının para politikalarına olan etkisini anlatan Fethiyeli Ekonomist ve Yatırımcı Yunus Önder, vatandaşları lüks harcamalardan kaçınması yönde uyardı. Önder 'Bugün her evde iki tane araba var. 1 yıldan beri neler değişti görüyoruz. Daha da ne olacağı belli değil. Onun için biraz daha harcamalara dikkat etsinler' dedi.
Haber: Hülya Kulalı
FRT TV ekranlarında Hülya Kulalı ve Emrullah Gök’ün birlikte hazırlayıp sunduğu Gerçek Gündem programında Türkiye ve Dünya ekonomisi masaya yatırıldı. Ekonomist ve Yatırımcı Yunus Önder’in konuk olduğu programda dövizin ve altının yükseliş göstermesinin nedenleri anlatıldı. Çin’de ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkileyen Corona Virüsünün etkisinin ekonomide dalgalanmalara neden olacağı uyarısında bulunan Önder, Türkiye’nin hem turizm hem de sanayi üretiminde olumsuz etkileneceğini kaydetti.
Ekonomist ve Yatırımcı Yunus Önder; “Türkiye’de yaşananlar son 50 yılda yaşanmamıştır. Ülkemizde süre gelen Rahip Brunson’dan başlayan krizler üniversitedeki arkadaşlarımıza anlattığımız ama çok rastlanmayan olaylardı. Son bir yıldır Türkiye bunları yaşıyor. Altın değerli bir emtiadır. Ve altının yükselmesinin en büyük sebebi altın fiyatları Dolarla hesaplanır. Dolardaki herhangi bir artış ONS fiyatı dolarla hesaplandığı için altını yukarıya doğru fırlatır.
Ben fiziki altından çok bankacılar aracılığı ile altın alınmasını tavsiye ederim. Çünkü fiziki altında değer kaybı daha çok oluyor. Altını yatırım için düşünüyorsanız ONS alıp satmanız daha mantıklı. Ayrıca bu tip yerlerden almak muhafazasını da kolaylaştırıyor. Fiziki altını muhafaza etmek çok zordur ve kayıp olur” dedi.
“CORONA VİRÜSÜ DÜNYAYI TEHDİT EDİYOR”
“Dünyada ve Türkiye’deki altın fiyatının artışının iki tane nedeni var” diyen Önder; “Bunlardan birisi Corona virüsü. Bu virüs Çin’de ortaya çıktı. Çin bugün dünyaya kapalı bir hale geldi. Çin’in çok az biz basına yansıyan kısmını görebiliyoruz. Çin’in bugün büyük bir kısmı karantinaya alınmış durumda. Dünyayı bir bütün olarak değerlendirmek lazım. Irak’ta bir kişinin başı ağrıyorsa Amerika’da etkilenir. Ekonomi de böyledir. Ekonomide bütün paradigmalar bir birini destekler. Bugün Corona virüsü dünyayı tehdit ediyor. Çin kendi kapılarını kapattı ama İtalya’da ölümlerin olduğunu öğreniyoruz. Aynı şekilde İran’da insanların öldüğünü öğreniyoruz. Bu fiyatları yukarıya götüren büyük fonlar. Bunlar dünyanın büyük güçleri, fon şirketleri. Bu şirketler Çin borsasından milyon dolarlarını çekip altın fonları satın alıyorlar. Ekonomide bir kural vardır. Bir şey alındıkça yukarıya gider. Yaklaşık 2 aydır büyün fon şirketleri tamamen altına yöneldiler. Bu corona virüsü riskinden dolayı. Çin dünyanın en büyük sanayi üretimini yapan bir ülkeydi. Ne zaman kadar? 1-1 buçuk aya kadar. Şimdi dünyadaki en büyük sanayi üretimi olan Çin’in bugün sanayi üretimini gerçekleştirebilmesi için dünyadan ham madde çekmesi lazım. Çin’in dünyaya mal olmuş markaları var. Bu hammaddeyi Çin sadece kendinde üretmiyor. Dünyadan da satın alıyor. Biz Türkiye olarak Çin’e hammadde satıyoruz. Dünyanın tamamı bugün Çin’a mal satıyor. Ama Çin bugün bu malı sanayi üretimine devam ettiği için alıyor. Ama bugün gelinen noktada Çin’deki fabrikalar çalışmaz halde. Bugün gemiler bile limanlara giriş yapamaz durumda.
“MERKEZ BANKASI KARAR ALIRKEN ALTINI DOĞRU ŞEYLERLE DOLDURMALI”
Altın dünyada artarken Türkiye özelinde de ekstra artıyor. Onun sebebi de şudur; Bugün Türkiye’de İdlib’e bir operasyon yapılacak mı yapılmayacak mı? Bu operasyon yapılırsa bundan kim zarar görür? Türkiye bundan nasıl kazanç sağlar, neleri kaybederden öte bugün Rusya ve Amerika’nın araya girmesiyle Suriye dünyanın konusu haline gelmiş vaziyette. Bugün öyle bir coğrafyadayız ki he tarafımız sıkıntı. Alacağınız kararlar bugün her şeyi etkileyebilir vaziyette. Dolayısıyla bu kaosun ne olacağı belli olmadığı için Türkiye’deki yatırımcıyı da altın almaya itti. Bir diğer sebepte geçtiğimiz Perşembe günü Merkez Bankası faiz kararını açıkladı. Faizi 0.50 daha geriye çektik biz. Politika faizimiz 11.25’ten 10.75’e geriledi. Bu şu demek; Türkiye’de parasını vadeli mevduata faize yatıran bir kitle var. Geçen sene yüzde 20-25 gibi faiz alanların faiz gelirleri 1o’lu rakamlara kadar geriledi. Onlarda bu faiz daha da düşebilir kaygısı ile vadesi dolan paralarından çıktılar, parayı da altına yatırdılar. Faizi indirirken onun altını doldurmamız lazım. Bugün Türkiye’de faiz inerken konut fiyatları indi mi? İnmedi! Konut fiyatları geçen yıldan bu yıla artmış durumda. Türkiye’de bu iş biraz siyasi oldu. Rakamsal olarak bunu açıklayamayız. Genç işsiz sayısı artıyor. Bu rakamların birde nerelerden baz alındığı önemli. Bu rakamları kim belirliyor, nereden alınıyor. TUİK diye bir kurum var Türkiye’de ama kararları çok tartışılıyor. Merkez Bankası karar alırken altını doğru şeylerle doldurmalı” diye konuştu.
“ÇÖZÜLEMEYECEK NİTELİKTE BİR SAVAŞ”
Önder, “Çin ekonomisini dünyadaki diğer ekonomilerden farklı kılan şey; Çin ekonomisi üreterek büyüyor. Mesela Türkiye’nin üretime yönelik bir ekonomisi yok. Biz tüketime dayalı bir model sergiliyoruz. İnşaatla büyümeye çalışıyoruz. Bu hatayı yaptık hala da yapmaya devam ediyoruz. Bu bugün iyi gözüküyor yarın kötü gözüküyor. Çin bugün bütün dünyaya ürün oluşturabilecek, satabilecek. Yani ham madde alıyor ürün çıkartıyor. 1 Dolara alıyor 100 liraya satıyor. Çin bunu çok iyi yapıyordu ve inanılmaz büyüme kaydediyordu. Bu virüs Çin ekonomisinin 1-2 yıl atlatamayacağı kadar önemli. Savaş mıdır? Bu bir savaştır! Bu çözülemeyecek nitelikte bir savaş. Bugün adam size bir silah doğrultur. Silahın kimden geldiğini bilirsiniz. Füze atar siz ona göre önlem alırsınız. Bu virüs öyle bir şeyki en ufak bir şeyle bulaşabiliyor. Bunun ilk nereden doğduğuna bakmaları lazım. Zaten bununla ilgili açıklamalarda yapıldı. Çin’in ekonomisini yavaşlatmaya yönelik olabilir çünkü sonuçlarını görüyoruz” dedi.
Bu krizden Türkiye’nin olumsuz yönde etkileneceğini, turizmde bunun etkilerini görmeye başladıkları belirten Önder şunları söyledi;
“Türkiye bundan olumsuz etkilenir. Örneğin turizmde olumsuz etkilendik. Fethiye’ye son 2-3 yıl içerisinde kışın inanılmaz bir Çinli turist geliyordu. Ve buradaki oteller bundan son derece faydalanıyordu. Bu yılda çok iyi başlamıştı ama şuan otelci arkadaşlarımla görüştüğümde rezervasyon iptalleri söz konusu. Fethiye’yi bu kadar etkilemişken Kapadokya’yı siz düşünün. Çinlilerin en büyük destinasyonu Kapadokya ve İstanbul destinasyonuydu. Turizmi negatif etkiler. İhracatımız negatif etkiler. Çünkü biz onlara mal satıyorduk oradan da mal ithal ediyorduk. Çin ile karşılıklı ticaretimiz vardı.”
Kasım’da Amerika’da yapılacak başkanlık seçiminin de Türkiye ve dünya ekonomisini önemli ölçekte etkileyeceğine dikkat çeken Önder, “Kasım’da Amerikan başkanının değişmesi demek dünyada ekonomi modelinin değişmesi anlamına gelir. Amerikan başkanlığı seçimi bizi birebir etkiler. Ondan önce bu virüsün çözülüp çözülmeyeceği bizi etkiler. Ama şunu söyleyebilirim ki bu süreç böyle gittiği sürece dolar ve altındaki yön yukarıdır. Yani artmaya devam eder. Çünkü karışıklık dönemleri insanların güvenli bir şeye gittiği dönemlerdir. Şuan bu süreçte daha da karışacağı gözüküyor. Hükümet Türkiye’de dövizin yukarıya gitmemesi için çok ciddi önlemler aldı. Teknoloji de ekonominin baş belası. Teknoloji artık ekonominin çok içinde. Önlem alınmasına rağmen dolar kuru şuanda 6.15’lerde. Bir buçuk ay önce bu kur 5.80’di. Ben Dolar kurunda bu yılın sonuna kadar 6.50’lilerin çok rahat test edileceğine inanıyorum. Çünkü yaşadığımız coğrafyadaki siyasi riskler, dünyadaki corona virüsü riski, Amerika’daki başkanlık seçimi gibi hikayelerin alt alta üst üste koyulmasıyla 6.50’lileri rahat görürüz” diye konuştu.
“DÜNYA KRİZE GİRDİ Mİ TÜRKİYE’DE BİR KRİZ YAŞAR”
Dünyada yaşanan olası bir ekonomik krizde Türkiye’nin de etkileneceğini kaydeden Önder, “2008 yılındaki ekonomik krizden bütün dünya etkilenmişti ama o zaman 2008’de Amerika’nın ve dünyanın şansı Ben Bernanke diye Amerikan Merkez Bankası Başkanı vardı. Bu Parasal Genişleme diye bir şey icat etti. O biliyorsunuz dünyada tek ekonomi var, altın koymadan para basabilen Amerikan ekonomisi. O bir şekilde parasal genişleme modeliyle şimdiki Cumhurbaşkanımız o zamanlar başbakanımızda ‘Kriz bizde teğet geçti’ demişti. Aslında teğet geçmesinin altındaki hikaye o zamanki Amerikan Merkez Bankasının aldığı aksiyonlardı. Bize de bu olumlu yönde yansımıştı. Bugün dünyada bir kriz olabilir. Bu virüs çok büyük bir sıkıntı. Bu virüsün Amerika’ya sıçraması, Kaliforniya’ya sıçraması özellikle Kaliforniya bugün dünyanın sekizinci büyük ekonomisine sahip. Bundan öte Almanya’ya sıçraması. Bunları üst üste koyduğunuz zaman sanayi üretimini durdurabilecek etkiye sahip. Kaos ortamı ekonominin sevmediği bir iş. Krize girer mi? Girebilir. Dünya krize girdi mi Türkiye’de bir kriz yaşar. Hiç birimiz bir birimizden bağımsız değiliz” dedi.
“BUGÜN HER EVDE İKİ TANE ARABA VAR”
Olası bir ekonomik krize karşı vatandaşları tedbirli ve tasarruf yönlü hareket etmesi yönünde uyaran Önder; “Türkiye’de vatandaşlar harcama kalemlerini düşürmeli. Bizim hane halkı harcamalarını düşürmemiz lazım. Bugün görüyoruz. Asgari ücretle çalışan bir kişinin aldığı maaştan fazla cep telefonu elinde. Her şeyi devletten bekleyemeyiz. Biz kişisel, şahsi olarak da ekonomiye neler yapabileceğimizi düşünmemiz lazım. Herkes evinin önünü temiz tutarsa bütün dünya temizlenir. Burada bireylere de önemli rol düşüyor. Bugün her evde iki tane araba var. Ben kendimi de eleştiriyorum. 1 yıldan beri neler değişti görüyoruz. Daha da ne olacağı belli değil. Onun için biraz daha harcamalara dikkat etsinler. Çok borçlanmasınlar. Altına yatırım yapabilirler. Güvenli liman” ifadelerini kullandı.
“BİTCOİN’İ ÖNERMİYORUM”
Son yıllarda sıkça gündeme gelen ve hala tam olarak ne olduğu konusunda kafalarda soru işaretleri yaratan Bitcoin hakkında da bilinmeyenlere açıklık getiren Önder şu ifadeleri kullandı;
“Dünyadaki bütün ekonomik gelişmeler FED’in (Amerikan Merkez Bankası) kararlarına göre şekillenir. Dünyada Amerika dışında hiçbir ekonomi kasasına altın koymadan para basamaz. Dünyada bugün her şeyin bir karşılığı vardır. Dünya Bankası basacağı para kadar altını kasasına koyuyor. Onu ayırıyor o karşılıkla para basıyor. O paranın bugün Türkiye’de bir karşılığı var. Bitcoin’i birileri yaptı ve geliştirdi. Burada sorulması gereken bu paraların hazinelerde bir karşılığı var mı? Bu kripto paranın Merkez Bankasında, hiçbir şekilde karşılığı yok. FED 1 yıl önce özellikle bununla ilgili açıklama yaptı be kripto paraların karşılıksız paralar olduğunu açıkladı. Ondan sonra bütün dünya merkez bankaları kripto paraları önermediğini dile getirdi. Bizim ülkemizdeki asıl problem kısa yoldan para kazanmayı seviyoruz. Akıllı bir adam bilgisayardan para üretileceğine inanabilir mi? Bunlar hep olsu olmaya devam edecek. Bu Saadet Zinciridir aslında. Bu tip sistemler dünyada yok olmaya mahkumdur. Ben bunu kesinlikle önermiyorum.”