EĞİTİM-SEN KAYMAKAMLIĞA YÜRÜDÜ

Eğitim- Sen Fethiye temsilciliği üyeleri bir günlük iş bırakma eylemi yaptı

  • 1488

Eğitim- Sen Fethiye temsilciliği üyeleri bir günlük iş bırakma eylemi yaparak Fethiye Otelcilik Turizm Meslek Lisesi ve Ticaret Meslek Lisesi önünden itibaren kaymakamlık binasına kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Ellerinde afişlerle birlikte Atatürk Caddesi güzergâhından Kaymakamlık binası önüne kadar gelen öğretmenler zaman zaman mevcut eğitim sistemini eleştiren sloganlarda attılar. Bazı öğretmenler kucaklarında çocuklarıyla katıldıkları yürüyüş sırasında “hükümet istifa, satış sözleşmesini kabul etmiyoruz, maşımız vergi dilimi artışından etkilenmesin, güvenceli iş için görevdeyiz” yazılı afişler taşıdı. Eğitim- Sen Fethiye temsilcisi Ali Türk “Eğitime, eğitim ve bilim emekçilerine yönelik saldırılarına dur demek için; öğretmene rotasyon, siyasi kadrolaşma, eğitimdeki muhafazakârlaştırma, güvencesiz ve angarya çalışma, özel okullara kaynak aktarma gibi uygulamalar karşısında demokratik, laik, bilimsel ve kamusal eğitim taleplerimizi dile getirmek için bugün bu eylemi yapıyoruz “2014-2015 eğitim öğretim yılı eğitim ve bilim emekçileri için giderek ağırlaşan sorun ve çelişkilerle başladı. Milli Eğitim Bakanlığını tarafından okullarda siyasi iktidar çizgisinde olmayan tek bir yöneticinin bile görev almaması için düğmeye basılmış ve bütün okullarda tarihin en kapsamlı siyasal kadrolaşma ve tasfiye operasyonu gerçekleştirilmiştir. 7 bin okul müdürünün büyük bölümü siyasi gerekçelerle resmen tasfiye edilmiştir. MEB, eğitimde farklı kimlik, dil ve kültürleri yok sayan, din ve inanç istismarına dayanan, doğrudan dayatmacı politikalarının okullarda istediği gibi uygulanması için okul müdürlerinin tamamına yakınını kendi siyasal kadroları arasından belirlemiş, Eğitim Sen üyesi okul müdürlerini görevden almıştır. Öncelikli gündemlerimizden birisi de bir süredir kamuoyunda tartışılan öğretmenlere il içi ve il dışı rotasyon uygulaması getiren yasa düzenlemesidir. Eğitimde rotasyon tartışmaları ve aday öğretmenlerin sözlü sınav ile kadroya geçirilmek istenmesi, MEB`in okul müdürlerinin ardından, öğretmenlere yönelik olarak da büyük ve kapsamlı bir operasyona hazırlandığını göstermektedir. Son çıkan torba yasa ile öğretmenlere sürgün anlamına gelen zorunlu rotasyon uygulaması yasal hale getirilmiştir. Türkiye çapında görev yapan yüz binlerce öğretmen kendi istekleri dışında zorla rotasyona tabi tutulacak, tarihin en büyük ve en kitlesel sürgünü hayata geçirilecektir” dedi. Türk “Eğitimde, hiçbir gerekçe eğitim emekçilerini öğrencisinden, oturduğu mahallesinden kopararak, zorla başka bir işyerine göndermesini haklı çıkaramaz. Böylesi bir uygulama, özellikle Büyükşehirlerin sınırlarının son derece genişlediği bir dönemde açıkça "sürgün" anlamına gelecek ve on binlerce eğitim emekçisinin öğrencileriyle ilişkilerini, aile ve okul yaşantısını alt-üst edecektir. Zorunlu rotasyon dayatmasıyla birlikte aday öğretmenlere sözlü sınav getirilmesi iş güvencemizin aday öğretmenlik sürecinden başlayarak adım adım kaldırılmak istendiğini göstermektedir. Öğretmen açığının 140 bin olduğu bir dönemde sadece 40 bin öğretmenin atanması yapılmış, yıllardır atama bekleyen öğretmenler bir kez daha hayal kırıklığına uğratılmıştır. Öğretmen açıkları bu yıl da ücretli öğretmenlerle kapatılacak, okul öncesinde ikili eğitime geçildiği için eğitimde güvencesiz istihdam uygulamaları artarak devam edecektir” diyerek TEOG sınavına göre yapılan ortaöğretim yerleştirmelerinde imam hatip okullarına yeterli talep olmamasına rağmen normal ortaokullar içinde imam hatip sınıfları açılmış, bazı okullar tel örgü ve duvarlarla bölünerek öğrenciler mağdur edilmiştir. Doğrudan inanç istismarı şeklinde gündeme getirilen, her lisede ibadethane (mescit) açılmasının zorunlu hale getirilmesi ve son olarak kılık kıyafet yönetmeliğinde yapılan değişiklikle bütün okullarda başörtüsünün serbest bırakılması, okullarda velileri ve öğrencileri karşıya getirecek uygulamalar olarak dikkat çekmektedir. İktidarın bir sonraki hedefi, karma eğitimi tamamen ortadan kaldırmaktır. Yıllardır toplumda yaratılan kutuplaşmanın bir benzeri okullarda, hatta sınıflarda yaratılmaya çalışılmaktadır. AKP iktidarı, her alanda olduğu gibi, eğitim alanındaki siyasal hedeflerine ulaşmak için halkın dini duygularını istismar etmekten çekinmemektedir. Eğitimin bütün alanlarında olduğu gibi üniversitelerde yaşanan sorunlar da katlanarak artmaktadır. Üniversitelerde üyelerimize yönelik baskılar, mobbing uygulamaları devam etmektedir. Eğitim Sen üyesi öğretim elemanları kadro almakta büyük güçlük yaşarken, yönetime yakın çevrelerin çok kısa zamanda kadro aldıklarına şahit olmaktayız. Milli Eğitim Bakanlığı’nın sadece son birkaç ay içinde gündeme getirdiği yasa ve yönetmelik değişiklikleri ile attığı tehlikeli adımlar, 2014–2015 eğitim öğretim yılının eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler açısından son derece zorlu ve çetin mücadelelere gebe olduğunu göstermektedir. Bugün yaptığımız grev, önümüzdeki dönem eğitim alanında yürüteceğimiz mücadele açısından önemli bir başlangıç olarak değerlendirilmelidir” dedi. görüntü hazırlanıyor

 

Bakmadan Geçme