DSV Yatçılık Kurucu Ortaklarından ve Müdüründen Basın Duyurusu

Muzaffer ÖZLÜ, Arzu KAYAOĞULLARI ve avukatları Suna ÖZTAŞDÖNDEREN DSV Yatçılık ve bizler Ulviyye ALİZADE KUCERUK ve Valeriy STEPANENKO hakkında 2017 yılından beridir uyguladıkları sistematik baskı ve şiddeti her zaman yaptıkları gibi 'ortaklık hakları ve ortaklar arasında uyuşmazlık var' iddiası altında gizleyemezler. Muzaffer ÖZLÜ, Arzu KAYAOĞULLARI ve avukatları Suna ÖZTAŞDÖNDEREN bir çete gibi hareket ederek DSV Yatçılık'ın malvarlığına ve bizlerin haklarına zorla el koymak için azami gayreti gösteriyorlar. 14 Haziran 2021'de yanlarında çilingir ile kapı kırma zorbalığı ile başlattıkları eylemler 1 Ekim 2021'den sonra organize terör eylemine dönüşmüştür. Muzaffer ÖZLÜ, Arzu KAYAOĞULLARI ve avukatları Suna ÖZTAŞDÖNDEREN ve onlara destek olan şahısların eylemlerini ve bu arada yetkili-görevli kurumların tavırlarını aşağıda kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

  • 2694
DSV Yatçılık Kurucu Ortaklarından ve Müdüründen Basın Duyurusu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

1.    1 Ekim 2021 Cuma günü saat 13.10 sularında DSV Yatçılık’ın Marmaris Bozburun’da bulunan işyerine Muzaffer ÖZLÜ, Arzu KAYAOĞULLARI, Suna ÖZTAŞDÖNDEREN, Mehmet SİDER, beraberlerinde beş-altı kişi ile gelmişler ve DSV Yatçılık’ta konaklamalı olarak hazır bulunan Emrah AKTÜRK ve Pınar AKTÜRK ile buluşmuşlar ve bir minibüs ve birden fazla araçla beraber çekek sahasına girmişlerdir.
2.    Çekek sahasına tekne çekilmekte iken beraber geldikleri minibüsü teknelerin denizden karaya alındığı havuz kısmının yolunu kapatacak şekilde, diğer araçları da saha içinde muhtelif yerlere park etmişlerdir.
3.    Bu durum üzerine Marmaris Kaymakamlığı’na 1 Ekim 2021 tarihinde dilekçe verilerek tecavüzün durdurulması istenmiş ancak, sahaya gelen kişilerin DSV Şirketi’nin ortağının rızası ile orada bulundukları gerekçesi ile hiçbir işlem yapılmamıştır. Marmaris Kaymakamı ile 1 Ekim 2021 tarihinde saat 14.54’te görüşülmüş, durum izah edilmiştir.
4.    İşgâlci şahısların işgâli 2 Ekim 2021 tarihinde kesintisiz devam etmiş bu sırada DSV Yatçılık’ın sahasına insan ve malzeme taşınmaya devam olunmuştur.
5.    3 Ekim 2021 tarihinde saat 14.30 ve ilerleyen saatlarde Bozburun Jandarma Karakolu’na saha içerisinde bulunan sillahlı adamlar, devam eden işgâl hakkında dilekçe verilmiştir. Telefonla görüşülen nöbetçi savcı adli olay olmadığı ve işgalcilerin ortaklar olduğu gerekçesi ile işlem yapamayacağını bildirmiştir.
6.    Ayrıca 3 Ekim 2021 tarihinde tersanede bulunan Ukrayna uyruklu kişi de üç gün süre ile tersanede mahsur kaldığını, silahlı-sopalı adamların varlığından tedirgin olduğundan bahisle şikayetçi olmuşsa da nöbetçi savcı ve kolluk yine hiçbir işlem yapmamıştır.
7.    Aynı gün ayrıca 112 üzerinden Marmaris Jandarması Komutanlığı’na ihbarda bulunulmuş ama yine bir tedbir alınmamıştır.
8.    Akşam saat 20.00’den sonra misafirlerim ile beraber Bozburun Yat Klübü’ne yemeğe gittik. Orada otururduğumuz sırada bir anda Muzaffer ÖZLÜ, Arzu KAYAOĞULLARI ve beraberlerindeki iki şahıs aynı yere geldiler. Söylemek gerekir ki yemeğe gittiğimiz yer yol üstünde bir yer değildir, ancak tekne ile ulaşılır. Bir yarım saat sonra bu dört kişiye Suna ÖZTAŞDÖNDEREN eklendi ve derhal masamızdaki misafirlerin fotoğraf ve videoları çekilmeye başlandı. Muzaffer ÖZLÜ ve Arzu KAYAOĞULLARI beraberlerindeki iki kişi ile yemeklerini yedikten sonra kalktılar ve masamızda bulunan kişilere sözlü sataşmada bulunarak yanımıza geldiler. Bir süre sözlü sataşmalar devam etti ve mekandan zodyak botla ayrıldılar, Suna ÖZTAŞDÖNDEREN orada kalmaya devam etti ve kendisine saldırı yapıldığını söyleyerek Jandarma’yı Bozburun Yat Klübüne çağırdı. Jandarma oraya geldi ve uzunca bir ikna sürecinden sonra mekandan ayrıldı ve DSV Yatçılık’a geri döndü. Jandarma’dan kendisine alkol muayanesi yapılması istendi ancak yapılıp yapılmadığını bimiyorum.
9.    Biz yemekte iken 3 Ekim 2021 Pazar gecesi saat 23.00 sularında tersane kapısına içinde tanınmayan şahısların bulunduğu bir minübüs geldiği bildirildi. İçeri alınmamaları talimatı üzerine araç dönmüştür. Saat 23.30 sıralarında misafirlerim ile beraber yemekten tersaneye döndüm. Bu sıralarda komşu işletme LOÇA Türk’ün oradan bir zodyak bot tersanenin işgâl altında bulunan slipway kısmına gitti ve geri döndü. Biraz sonra zodyak bot aynı şekilde ikinci bir sefer daha yapmıştır. Bu botta eğer daha önceden tersaneye 1 ekim 2021’den itibaren getirilenler yeterli değilse, az sonra gerçekleştirilecek saldırıda kullanılacak malzeme ve kişiler getirilmiştir.
10.    DSV Yatçılık’ta yapılacak saldırı için lojistik destek sağlayan Kürşat ÇAKIROĞLU (LOÇA Türk) ile ilgili konuyu, 28 Nisan 2021 tarihinde Muğla Valisi Sayın Orhan TAVLI’ya bir mektup yazarak makam mevki tanımaksızın kendilerine engel gördükleri kişiler hakkında iftira ve karalamayı  alışkanlık haline getiren Arzu KAYAOĞULLARI, Muzaffer ÖZLÜ ve Marmaris Yapı İnşaat Taahhüt Tur. İth. İhr. ve Tic. Ltd. Şti. firması vekili Av. Suna ÖZTAŞDÖNDEREN’in beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini söylemiştim. Bu mektubuma konu ifadeler aşağıdadır. Bu konuda da beni arayan olmamıştır.
 
Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2020/4251 Soruşturma numaralı dosyasına verilen 26 Ağustos 2020 tarihli şikayet dilekçesinin 6ncı sayfasının son paragrafı: “Tanıklardan Marmaris’te bulunan ve DSV’nin yan tershane sahiplerinden Kürşat ÇAKIROĞLU’ndan edinilen bilgiye göre Muğla Valisi Orhan TAVLI’nın yanına giden Ulviye ile birlikte Ukrayna Konsolosluğu temsilcisi (Valilik kamera kayıtları incelendiğinde görülecektir) müvekkil şirket aleyhine iddialarda bulunarak idareyi müvekiller aleyhine işlem yapmaya yönlendirmişlerdir. Ayrıca konunun Külliye danışmanlarınca izlendiği imajı da verilmiştir. Muğla Valisi bir yemek davetinde konuyu Marmaris Kürşat ÇAKIROĞLU’na açmış, temsilci şüphelileri yakinen tanıdığı için konuyu yalanlayarak Ulviyye Ali-zade KUCERUK’un özellikle diplomatları kullandığını belirtmiş ve müvekkil şirkete yönelik asılsız ithamlarından bahsetmiştir”.
 
11.    Saat 23.30’dan sonra 112 hattına silah sesi geldiğine ilişkin yapılan ihbar ile Jandarma DSV Yatçılık’ın sahasına gelmişse de hiçbir arama, kimlik tespiti yapmadan şüpheli şahısların yanından ayrılmıştır. Bir süre sonra Muzaffer ÖZLÜ’nin aracı ile Emrah AKTÜRK’ün araçları tersane kapısına yönelmişlerdir. Avukatım orada bulunan Jandarma’ya kimlik tespiti yapılması talebini iletmiştir. Bu sırada araçtakiler araçtan inmiş ve Suna ÖZTAŞDÖNDEREN bağırıp çağırmaya başlamıştır. Pınar AKTÜRK isimli şahsa kendisini videoya çekmemesini söyleyen avukatıma Emrah AKTÜRK ve üç dört kişilik bir grup saldırmıştır. Saldırı dakikalarca devam etmiş, Jandarmanın arabası dahi tahrip edilmiş, uyuşturucu madde tesiri altında bulundukları anlaşılan kişiler sopalarla orada bulunan tüm DSV Yatçılık çalışanlarına Arzu KAYAOĞULLARI’nın hedef göstermesi ile saldırmışlar ve güvenlik görevlisi personelimizi başından yaralamışlardır. Eli sopalı grup beni de kovalamıştır. Ben her zaman DSV Yatçılık çalışanlarına yaratılan bu şiddet ve terör ortamına taraf olmamalarını söyledim, söylemeye de devam edeceğim.
12.    O gece ve ertesi gün Suna ÖZTAŞÖNDEREN hemen bir video çekmiş, basın kuruluşlarına bir metin servis etmiştir. Servis edilen metinlerde Muzaffer ÖZLÜ ve Arzu KAYAOĞULLARI ile beraber doğum günü yemeğine çıktıklarını ve dönüşte DSV Yatçılık’a uğrayıp işlerin nasıl gittiğini öğrenmek istediklerini ama kapıdan alınmadıklarını söylemektedir. Pazar gecesi saat 23.30’da işyeri kontrolü mü olur? Gerçek şudur ki, Muzaffer ÖZLÜ ve Arzu KAYAOĞULLARI ve beraberlerinde DSV Yatçılık’ı işgal ve orada bulunan çalışanlar, müşteriler, iş gören kişiler dahil herkesi terörüze eden eli sopalı, silahlı adamlar 1 Ekim 2021 öğlen saatlerinden itibaren DSV Yatçılık’ta yatıp kalktıkları ve bu durum, Marmaris Kaymakamlığı başta olmak üzere ilgili mülki ve adli makamlara derhal bidirilmiş olmasına rağmen hangi cesaretle, kime güvenerek yalan söylerler? Kolluk kuvveti elinde sopa ile saldırına kişileri dahi göz altına almamıştır. Bunun sebebi nedir?
13.    1 Ekim 2021’den beri şirkeitn müşterileri kaçırılıyor. Eğer Muzaffer ÖZLÜ ve Arzu KAYAOĞULLARI’nda DSV Yatçılık’ın çalıştırılması için zerre kadar istek varsa, müşterilere hizmet verilmesini engellemeyi bırakırlar. Nasılsa çekek yerine barikat kurdular, müşteri teknesini çeker ücretini de şirket hesabına yatırır.
     Marmaris Yapı, Muzaffer ÖZLÜ ve Arzu KAYAOĞULLARI’nın dava ve soruştrma dosyalarına girmiş eylemlerinin özetleri: 
1.    Ulviyye ALİZADE KUCERUK’un sermaye taahhüdünü ödemediği iddiasını ortaya atmışlardır. Bizzat Marmaris Yapı’nın delil olarak dayandığı Marmaris 2nci Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/43 D.İş sayılı dosyada ve bilahare 2019/189 E. sayılı dosyada alınan bilirkişi raporları ile bu yalan ortaya çıkarılmıştır.
2.    Marmaris Yapı, Marmaris Asliye 2nci Hukuk Mahkemesi’nde açtığı 2018/156 E. sayılı dosyada DSV Yatçılık’ın tasfiyesi talepli bir dava açıyor. Açılan davada dosya ya müstemir hakim tarafından “incelemeye almış ya da müstemir hakimin yokluğunda dosya, “duruşmaya geçici olarak çıkan hakim tarafından incelenmeye alınması” kararları ile sürüncemede bırakılmıştır. Usul hukukunun en basit kurallarına dahi uyulmadan daha önce verilen beyan verilen konular tekrar tekrar sorulmakta, çeliişkili beyanlar dosya içerisine sokulmaktadır. Açılan dava Türk Ticaret Kanunu’a göre tasfiye talepli bir davadır ve buna uygun yargılama yapılmamaktadır. Üç buçuk yıldır daha ilk derece mahkemesi bir karar oluşturmamıştır. Şimdi de dosya 1 Eylül 2021’den itibaren göreve başlayan Muğla Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmiştir.
3.    Marmaris Asliye 3üncü Hukuk Mahkemesinde açtığımız (2019/189 E.) bir başka dava ile Marmaris Yapı’nın ortağı olduğu DSV Yatçılık’tan alacaklı olduğunu iddia ettiği rakamların üç milyon yüz binden fazlasının şişirilmiş olduğu kök ve ek bilrkişi raporları ile tespit edilmiştir.
4.    Marmaris Yapı, 2016’da DSV Yatçılık’a ortak olmuş ama Valeriy STEPANENKO’nun devir bedelini ödememiştir. Bu konuda açılan davada yapılan savunma, Marmaris Yapı’nın diğer davalarda yaptığı savunmalaırn taban tabana zıttıdır.
5.    Kasım 2019’da Muzaffer ÖZLÜ’nün talimatı ile şirketin kimi onbeş yıllık elemanlarını Marmaris Yapı’daki adamları eliyle değiştirttiği şifre ile işten çıkarmış ve yerine Marmaris Yapı’nın muhasebecisini, ağabeyini, eski Marmaris Belediye Başkanı Ali ACAR’ın sektreterini işe sokmuştur. Bu yapılan haince iş ancak yedi ay süren bir SGK denetimi neticesinde iptal ettirilebilmiştir.
6.    Muzaffer ÖZLÜ’nün yeminli mali müşavir Yıldırım Beyazıt AKHAN’a yazdırdığı raporun içeriğinin sahte olduğu İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın incelemesi ile sabit olduğu rapor ile ortaya konmuştur. Bu rapor Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/4789 Soruşturma numaralı dosyasındadır. Savcılık, rapor hazırlama talimatı veren Muzaffer ÖZLÜ’nün ifadesini dahi almadan kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermiştir. İlgili savcı sözlü olarak Muzaffer ÖZLÜ’nün “mazereti olduğunu” söyleyebilmiştir. Dosya hakkında kanun yararına bozma talebinde bulunulmuştur.
7.    Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı 2020/4251 Soruşturma numaralı dosyasında Sulh Ceza Mahkemesi’ne müracaat ederek 15 Ekim 2020’de tüm şirket evrakı ile şahsi evrakıma el koydu. El koyma kararının gerekçesinde yeterli suç şüphesi olduğu söylenmiştir.  O aşamada dosyadaki deliller şikayetçiler Arzu KAYAOĞULLARI ile Muzaffer ÖZLÜ’nün ve yalan rapor yazdığı tespit edilmiş Yıldırım Beyazıt AKHAN’ın yine içeriği yalanla ve adli makamları aldatma amaçlı ifadesinden başka bir şey yoktur. İlerleyen aşamalarda da dosyaya aleyhimize ancak, tutarsızlıklarla dolu ifadelerden başka hiçbir belge konmuş değildir. Dileyen herkesle bu ifadeleri ve dilekçeleri paylaşabiliriz.
8.    Marmaris Cumhuriyet Başsavcılığı 2020/4251 Soruşturma numaralı dosyasında bize karşı komplo kurduğu açık olan Kürşat ÇAKIROĞLU’nun “kulağıma öyle geldi” ve “çöpe evrak attılar” ifadelerini ciddiye alıp araştırma yapıyor, ben vergi inceleme raporundan bilirkişi raporuna, şirketin defter ve belgelerinden muhasebe kayıtlarına her türlü bilgi ve bilgiyi verdiğim halde beni ciddiye almıyor, evrak üzerinden ancak bir memurun işleyebileceği zimmet suçunu soruşturuyor. Dosyaya şikayetçileirn sunduğu bir tane resmi veya özel evrak yok, resmi ve özel evrakta sahtecilik suçu soruşturması yapılıyor. Şirketin 2018 Temmuz ayından beri her masrafını karşılıyorum, verilen her hizmetin faturasını düzenlenip matrah yaratıyorum ve tüm yaptığım işleri kendi imzamla rapor halinde sunmuşum, hakkımda güveni kötüye kullanma soruşturması yapılıyor. Bu dilekçede ölmüş anne babama hakaret var, izzet-i nefsim ile oynanıyor ve Marmaris Başsavcısı bana bütün bu tezgahı kuranlarla “eşit mesafede olduğunu” söylüyor.
Ben ve ortağım Valeriy Stepanenko, Türkiye Cumhuriyeti’ne daha 2005 senesinde yatırım yapmış insanlarız. Türkiye’nin ismini daha 2014 senesinde “Geleneğin Ruhu (Spirit of Tradition)” kategorisinde Süper Yat ödülü almış bir tekne ile dünya denizciliğinde duyurmuş kişileriz. Tüm gelir ve sermayemizi DSV Yatçılık’a yatırdık, kurduğumuz şirket tüm izinlere sahip, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurumlarının denetiminden dealarca geçmiş bir şirkettir. Bizim de tüm faaliyetleirmiz, işlerimiz herkesin gözü önündedir. Kimsenin emeğine, birikiminin üzerine çökmedik. Oysa bizim bütün emeğimiz yıllardır akıl almaz bir saldırı altındadır. Bizim eylemlerimiz ve işlerimiz ile ilgili tüm açıklığa rağmen aleyhimize açılan davalar sürüncemede bıraklılıyor ve fiili durumlar yaratılmasına izin veriliyor. Herşeyimiz ortada olduğu halde hakkımızda “soruşturma” yürütülüyor. 2020/4251 Soruşturma numaralı dosyada şikayetçilerin koyduğu hiçbir suç delili yok, her iftiraya belge ile karşılık vermişim, soruşturulması dahi abes olan ifitraların soruşturması uzatıldıkça uzatılıyor. Marmaris Kaymakamlığı, Muğla Valiliği tüm uyarılarıma, bilgilendirmelerime rağmen adeta “bakalım hangisi ölecek” deyip yaratılan terör ortamını seyrediyor. Ben ve ortağım buradayız, hiçbir yere kaçmadık.

ÜLVİYYE ALİ-ZADE KUCERUK 
VALERİY STEPANENKO 
 

Bakmadan Geçme