• Haberler
  • Güncel
  • DP GENEL BAŞKANI UYSAL, FETHİYE PROGRAMI'NA KONUK OLDU

DP GENEL BAŞKANI UYSAL, FETHİYE PROGRAMI'NA KONUK OLDU

Seda Köktener ve Arzu Sipahi'nin hazırlayıp sunduğu Fethiye programının özel röportaj konuğu Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal oldu.

  • 994
DP GENEL BAŞKANI UYSAL, FETHİYE PROGRAMI'NA KONUK OLDU
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Casa Margot Hotel’in eşsiz Fethiye manzarasında gerçekleşen röportajda Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Seda Köktener ve Arzu Sipahi'nin sorularını yanıtladı.
“EŞİT FIRSATLARIN OLDUĞU BİR TÜRKİYE”
Hedefler hakkında konuşan Başkan Uysal, “Sadece Fethiye değil tabi genel çerçeve Türkiye belki Türk demokrasinin en zor sınavıyla karşı karşıya temel bir tercihle beraber nasıl bir Türkiye tercih ettiğimizin de ölçüsü olacak. Herkesin hukukundan emin olduğu bir Türkiye mi? herkesin eşit fırsatlara sahip olduğu bir Türkiye mi? Otoriter lütfedildiği kadar hak ve hukuka razı olacağımız bir Türkiye mi? Yoksa bir buçuk asırlık bir gelişim çizgisi içerisinde inşa ettiğimiz demokratik hukuk devleti temelinde herkesin eşit fırsatlar sahip olduğu bir Türkiye. Keyfi rejimin bedellerini bugün ödüyoruz. Önümüzde ki seçimde bu açıdan bir referandumdur. Bu bedelleri geniş halk kitleleri ödemeye devam etmek istiyor mu? İstemiyor mu? Aslında bunun tercihi. Elbette değişen bir mahiyet var. Bir tarafta cumhurbaşkanlığı seçimi var diğer tarafta parlamento seçimi. Geçmiş siyasi pratiklerimizle mukâsede ettiğimizde çok radikal bir şekil de değişim var. Sebebi de parlamentonun artık hükümetler çıkmıyor siyasi rekabet merkezi de daha çok yürütmeye cumhurbaşkanlığı seçimine kaymış durumda. Türkiye de ki rekabetin de sürükleyicisi cumhurbaşkanın seçim rekabeti olacaktır. Biz bu husus da 2017-2016 Nisan referandumuyla beraber gidişata itiraz ettiğimiz kademe kademe olgunlaşan 2018’inde millet ittifakı olan ve bugün altılı masa olarak da genişleyen bir mahiyetiyle 6 siyasi parti olarak daha 2 gün evvel Türkiye’yle ilgili bir sistem değişikliğini milletimizle paylaştık. Elbette nihai çerçeve değildir. Milletimizin kamuoyunun, gazetecilerin, yazarların, entelektüellerin, sivil toplum kuruluşların yorumuma da açıktır o açıdan böyle bir sürecin içerisinde elbette sadece 4, 5 yıllık bir iktidar dönemini değerlendirmek değil. 20 yıllık bir iktidar dönemini de değerlendireceğimiz bir seçim olacak. 80 yıllık cumhuriyeti adeta bir devri sabık muamelesi uygulayanların tarihi geriye doğru akıtalım. İnsanlık tarihi de demokrasi tarihi de Türkiye’nin demokrasi tarihi de kademe kademe tek adam rejimlerinden işte, padişahlıktan, meşrutiyete geçmişiz 2. Meşrutiyeti yaşamışız sonra hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Diyerek demokratik cumhuriyete geçmişiz. 46 yılında da çok partili hayata geçmişiz. Bu serüven kademe kademe insanların daha fazlasıyla yönetenlerin icra yetkisi kullananların hukukla sınırlandırıldığı, hesap verildiği demokrasi eşittir kuvvetler ayrılığı deriz bunun içindir. Güç yozlaşmaya müsaittir ve bugün Türkiye yozlaşmış bir güç var karşımızda. Birileri bir propaganda ile Allah’ım bu asırda bu millete bahşettiği biri var yönetmekle görevlendirdiği ona tabi olalım o ne biliyorsa okusun işte ne biliyorsa maliyetin anında Fethiye de görebiliriz. Herhangi bir ülkeyle Türkiye’nin milli menfaatlerini merkeze alan bir anlayışla değil ama şahsi, siyasi, iç siyasi rekabete malzeme yapayım diyerek aramız bozulur burada turizm etkilenebilir veya da başka başka alanlarda o açıdan tarihinde olmadık bölgemizde istikrarsızlığın yükseldiği, arttığı, derinleştiği Suriye başta olmak üzere Türkiye’ye milyonlarca mülteciden başlayarak o yıllar boyunca Türkiye’nin üzerinden gelemeyeceği pek çok kılıcı problemlerle baş başa bırakmıştır.Bütün bunların muhasebesini yapacağımız bir seçim olacak” dedi.
“ANAYASAYI NİYE KOYMUŞUZ”
Konuşmasına devam eden Başkan Uysal, “ Böyle bir rivayetler var tabi değişen bir mahiyet var geçmişte parlamento da seçim kararı almak daha kolaydı nispeten ama bugün meclisin seçimi düzenleme kararı alması başka siyasi hükümleri de var. Cumhurbaşkanlığın tekrar aday olabilme yetkisi Türkiye bir tartışmayı yapacak, yapıyor ama biz demokrat parti olarak fikrimizi açık olarak ifade ediyoruz her bulduğumuz zeminde. Bu bizim fikrimiz değil anayasayı niye koymuşuz, kanunları niye koymuşuz kanunlar herkesin ortak kabulü olsun diye ama biz anayasa başta olmak üzere kanunları, zamana, şartlara, iktidara uzaklığına, yakınlığına veyahut ta Sayın Erdoğan’ın AKP’nin lehine, aleyhine işliyor mu? İşlemiyor mu? Değerlendirme yapabilir miyiz? Yapıyoruz, yapılıyor. Anayasa da 2 Dönem kıstası var bu kuralda netice itibarıyla muhalefet, bizler koymadık. Bu referandum değişikliği ile bu düzenlemeleri yapanlar AKP lideri Sayın Erdoğan ve arkadaşları tabi o zaman şöyle düşünürler ‘nasıl olsa çoğunluk bizim elimizde.’ İstediğimiz zaman mecliste olmuyorsa referandumla. Bu referandum götürecek çoğunluğunuz yok değiştiremiyoruz. Problemin başladığı yer burada bir kıstas koyuyorsanız demokrasiyle ilgili düşüncelerini, hukukla ilgili. 3 dönemi kuralı koydular kendi işlerin de sonra değiştirdiler Sayın Erdoğan sonra bu can bu bedende olduğu müddetçe de yolumuza devam dedi. Yorulanlar hep başkası Sayın Erdoğan hiç yorulmuyor Maşallahı var. O açıdan bu tartışmayı yapacak tabi iki usul ile seçim yenilenebilir bir, büyük millet meclisinin karar alması onun için beşte üç çoğunluk lazım 360 oy diğeri de Cumhurbaşkanının yetkisi var eğer Sayın Erdoğan erken seçime götürme istiyorsa istediği tarihte götürebilir. Yani şuan da artık son altı ayına girdiğimiz bir sürecin erkendi, değildi tartışması yapmanın çok bir manası yok ama neticede muhalefeti bu noktada seçimden kaçıyor falan demenin de bir manası yok yetkin var zaten muhalefete ihtiyacın yok. İstediğin şekilde yaparsın” şeklinde konuştu.
“FETHİYE GÜZEL GÖRÜNÜYOR”
Fethiye güzel görünüyor diyen Başkan Uysal, “Fethiye güzel görünüyor. Ben siyasi mücadelem içerisinde hem Muğla’yla özellikle Fethiye’yle. Burada siyaset yaptığımız arkadaşlarımızla bu coğrafyanın insanlarıyız netice itibariyle. Bir Türkmen çocuğu olduğumuz için aşina olduğumuz coğrafyalar Türkiye’nin en güzel coğrafyası. Siyasete aşinalığı önemli o açıdan toplumsal hayatın burada ki en önemli dinamosu diyebilirim. Sadece Suriye meselesinde ki tutumu bile ölçülemez. İstanbul İstiklal Caddesi’nde bir patlama oldu. İki tane çökmüş ülke var. Biri Suriye diğeri ise Irak. Oralardan Türkiye’ye yansıma var. Ülkenin huzuru için bir politika lazım. Deneme yanılma metodu ile öğreniyoruz. 300 yıl ömrümüz olsa Sayın Erdoğan’ın deneme yanılma yöntemini öğreneceğiz ama o kadar ömrümüz yok. Türkiye’de tüm problemlerin kaynağı tek kavrama bağlanıyor. O da yardı, adalet. Herkesin eşit haklara sahip olması lazım. Sanırım iktidarda kalanlara her şey mubah. İstisnayı kadrolar üzerinden alım yapılıyor. Diğer taraftan gençler biyelere ulaşabilmek için ter döküyor. Sonrasında yükselen engellerle karşılaşıyor. Bunun için adalet diyoruz. Hayat pahalılığı ve enflasyon önüne geçilmez bir durum aldı. Gençler doğduğu topraklarda gelecek hayali kuramaz oldu. Önümüzde bir zaman dilimi var. Hızla bir kavşağa doğru ilerliyoruz. 2023 yılı deniliyor. Bu yıl için hedeflerini yapamadılar. 2023 seçimleri çok önemli” dedi.
“NETLEŞMİŞ BİR DURUM YOK”
6’lı masa hakkında konuşan Başkan Uysal, “Böyle bir süreçte şu anlık netleşmiş bir durum yok. Ama mesela sadece aday, adayla beraber kadro. Kadroyla beraber program. Kıymetli bir irade var. Önemli olan odur. Aday onun taşıyıcısı olacaktır. Elbette siyasal karakterlerin rekabetine dönüşmüş Cumhurbaşkanlığı seçiminde, siyasi karakter olarak aday önemlidir. Çok önemlidir. Bununda farkındayız ama onunla beraber çok şeyde var. O açıdan bende kamuoyunun diğer bütün meseleleri perdelemek için başka Türkiye’nin gerçek gündemi konuşulmaması için, iktidar partisi böyle bir gündemi ele aldılar. Bugünden itibaren Fethiye 2024 yılı, Adalet ve Kalkınma Partisi belediye başkan adayı belli değil.  Siyasetin bir zamanlaması var. Öncelik sıralaması var. Ne bir hafta önce, ne bir hafta sonrası. 6’lı masa dağılmaz niye dağılsın. İktidarın tek bir hayali var, dağıtmak hususunda, güzel bir Anadolu tabiri var. Tilkinin kırk hesabı var, kırkıda kümes üzerine. Sayın Erdoğan’ın da hesabı o. Ama nafile çabalar bunlar. Demokrat Parti “ Yeter! Söz Milletindir” sloganıyla 1950’de yola çıktı ve başarılı sonuçlar aldı. O tarihten aynı sloganı kullanıyorsunuz. Bunun dışarıda artısı etkisi oluyor mu? Neden aynı sloganla devam ediyorsunuz diyorlar mı? Türkiye’nin dertleri, problemleri değişmemiş. Yetmiş yıl geçmiş. Sadece bir örnek versek, 1947 7 Ocak Demokrat Partinin ilk il kongresini yaptığı gündür. Orada siyasi tarihimize geçmiş milli misakı olarak geçmiş. Ve o misakın en önemli birinci maddesi, devlet başkanlığı ile parti genel başkanlığı aynı kişinin şahsında birleşmemesi. Bugünkü tabloya bakınca dillere Demokrat Partiyi pelesenk eden, Erdoğan ve şürekâsı, Demokrat Partiyi anan, biz ölçülerimizle, zaman zaman böyle laflarla da kalıyoruz, işte siz niye böyle bir işbirliği içerisindesiniz. Bizim ölçümüz bu, miras kalan bu. Yoksa Menderes’ten bize yarınlarda Türkiye’nin başına, tarihin göreceği en büyük yağma hareketi gelecek, onu destekleyin diye bir miras kalmadı” ifadelerini kullandı.

Bakmadan Geçme