Cumhuriyet öğretmenleri borçlarını ödüyor

Ortaklar Öğretmen Okullular (ADABELENLİLER) Derneği, Sahil Koru Mahallesi yolu üzerinde 8 bin 500 fidan dikecekleri bir anı ormanı oluşturuyor. Derneğin Fethiye Temsilcisi Abdullah Taşcıoğlu ile anı ormanı hakkında konuştuk.

  • 1488
Cumhuriyet öğretmenleri borçlarını ödüyor
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Adabelenliler Derneği Sahil Koru Mahallesi yolu üzerinde 8 bin 500 fidan dikecek. Konu ile ilgili olarak Adabelenliler Derneği Fethiye Temsilcisi Abdullah Taşcıoğlu açıklama yaptı. Taşçıoğlu açıklamasına “Önce kurtarıcımız ve kurucumuz Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yeşil görmeyen gözler renk zevkinden yoksundur. Burasını öyle bir ağaçlandırın ki kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu anlasın” sözü ile başladı. Sonra Nazım Hikmet’in   “Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine bu hasret bizim.” dizeleriyle devam etti.
Abdullah Taşçıoğlu 28 Temmuz 2021 tarihinde Manavgat’ta, 29 Temmuz tarihinde Marmaris’te başlayan ve hemen ardından Bodrum Mazı, Çökertme, Mumcular, Köyceğiz, Kavaklıdere, Seydikemer ve Menteşe’de başlayan orman yangınlarının tam iki hafta söndürülemediğini değil, söndürülmediğini, bu kısa sürede 66 bin 231 hektar ormanlık alanımızın kül olduğunu ifade etti.
Bu yangınlarda; Sayısını tahmin bile edemediğimiz kızılçamlarımız, karaçamlarımız, meşelerimiz, maki topluluklarımız, çalılar, otlar, çiçekler, böcekler, yaban hayvanlarımız, mantarlar, bakteriler, kaplumbağalarımız, arılarımız, böceklerimizin yok olduğunu, dumanların gökyüzünü kararttığı gibi geleceğimizin de karardığını söyledi. 
Ormanlarımız ile birlikte ciğerlerimizin de yandı diyen Tascıoğlu, Hepimiz “kim yaktı?” diye sorduk ve kendimize göre yanıtlar verdiğimizi söyledi.
Taşçıoğlu  “Ormanlarımızı kim yaktı?” sorusunu ise “Ormanlarımızı, 1961 Anayasasında orman suçlarının affedilmeyeceği belirtilerek, ormanlarımızın koruma altına alınması sağlanmış ve yağmalanmalarına "dur" denilmişti. Ancak, 1970'deki 12 Mart Muhtırasıyla Anayasanın "devlet ormanları kanuna göre, devletçe yönetilir, işletilir" şeklinde olan 169’uncu maddesine "işlettirilir" sözcüğü eklenerek ormanlarımızı özelleştirilme ve yağmalanma sürecine açık hale getirenler yakmıştır desek yanılır mıyız? 
Unutmadan bir ekleme daha yapayım. Bir dönemin Çevre ve Orman Bakanı, görev başındaki ilk haftasında yaptığı açıklamasında, “Biz IMF’ye olan 25 milyar dolarlık borcu, dikili alanlardan satarak ödeyeceğiz” demişti. Bu söylem, aslında orman alanlarına göz diktiklerinin bir göstergesiydi ama anlayamadığımızı bugünlerde anlıyoruz. Ormanlarımızı kim yaktı sorusunun yanıtları arasında olur mu dersiniz?
1956 yılında yasalaşan 6831 sayılı Orman Kanunu, 2002 yılına kadar 12 kez değişikliğe uğramıştır. 2002 yılından sonra Orman kanununda yapılan değişiklik sayısı yaklaşık 40 civarındadır.  Bu değişikliklerin hemen hemen tamamı, orman alanlarının amaç dışı kullanımı ve orman varlığının yandaşa peşkeş çekilmesine yöneliktir.
Ormanları yakanlar, bize orman vasfını yitiren alanların orman dışına çıkarılması ve ekonomiye kazandırılması masalı anlatanlar olabilir mi dersiniz? Bizler ormanların, insan eli olmadan durup dururken vasfını kaybetmeyeceğini anlamamıştık” diyerek yanıtladı.
Kapitalizm gölgesinden yararlanmadığı ağacı keser. Kimlerin “o gölgeden” yararlanmak için çırpındığını biliyoruz!  diyen Sayın Taşcıoğlu, “Ormanlarımızı yakanlar, bu çırpınanlar olmasın” diye konuştu.
Ülke olarak yaşadığımız sorunların çözümü için yapabileceğimiz, yapmamız gereken çok şey var, ama çok vaktimiz yok diyen Taşcıoğlu, bunun kolektif bir çalışmayla mümkün olabileceğini ifade ederek, ülkesini seven tüm yurttaşları yüksek sesle bağırmaya çağırdı.
Ormanlarımız kül olurken ne yaptığımızı sorguladık diyen Taşcıoğlu, alevleri televizyonlardan seyrederken yüreğimiz de yandı diyen Taşçıoğlu “Adabelenlilere anı ormanı yapalım mı diye önerdik. Levhamızın da olması için en az 6.000 fidan şartıyla yola çıktık. Adabelenliler ile Adabelen dostları bizleri mahcup ettiler. Diğer bir ifadeyle bizi utandırdılar. Birlikte olursak neler yapabileceğimizi gösterdiler. Değil 6.000 fidan, 8.500 fidana ulaştık.
Artık Fethiye’de ADABELENLİLER anı ormanı yeşerecek. 5 Ocak 2022, Çarşamba günü saat 10.00’da Sahil Koru mahallesi yolu üzerinde bize ayrılan alanda davul, zurna eşliğinde yapacağımız dikim etkinliğini bir bayram havasına dönüştüreceğiz.  Aynı gün saat 20.00’de Fethiye Belediyesi Özer Olgun Kültür Merkezinde bize omuz veren Fethiye Güzel Sanatlar ve Kültür Derneğimizin halk türküleri dinletisi ile sona erecek.  A’dan Z’ye Adabelenliler başta olmak üzere, çorbada bizim de tuzumuz olsun diyerek bize omuz veren dostlarımızı ve daha da önemlisi Fethiye halkı ile dikim alanında ve kültür merkezimizde buluşmak da başka bir güzellik olsa gerek” dedi.
Adabelenliler Anı Ormanının giriş kapısının tam karşısında çam ağaçlarının arasında piknik alanlarının da bulunduğunu belirten Taşcıoğlu, bu alanda yılda bir veya iki kez halkın da katılımına açık piknik düzenleyerek birlikteliklerini pekiştireceklerini ifade etti. 
Abdullah Taşçıoğlu açıklamasına “Bu birlikteliğimize yerel yönetim yanında, yakın ve hatta nispeten uzak çevremizdeki okulları, Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği gibi unvanlarını yazamadığım tüm sivil toplum kuruluşlarını da eklemlememizin bizleri daha aydınlık yarınlara taşıyacağına da inanıyorum.
Piknik alanın belirttiği amaçları gerçekleştirilmesi için bu alanı temizliği ve piknik masaları yerleştiren, servis olanağı ve ikramı için de Belediyemize teşekkür ederiz. Bu alanı artık belirli yaşlara ulaşmış Adabelenlilerin çocuk ve torunlarına miras olarak bırakacağız” dedi.
Adabelenlilerin halk ile GÜÇLÜ olduğunu, güçlerinin de BİRLİKLERİNDEN kaynaklandığını belirten Taşcıoğlu,  “Hiç bir ayrım gözetmeden tüm duyarlı Fethiyeli hemşerilerimizle 5 Ocak 2022, Çarşamba günü Sahil Koru yolu üzerindeki davullu zurnalı dikim etkinliğimize, aynı gün saat 20.00’de de  Fethiye Belediyesi Özer Olgun Kültür Merkezinde türkülerimizi hep beraber söylemek için için. Davet ediyoruz” diye konuştu.
 

Bakmadan Geçme