Cinsiyete Göre 'Narsisizmin' Yüzleri: Farklı Yollar, Aynı Tatmin
Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, narsisizmi 'özseverlik' terimiyle özetleyerek, bu kişilik yapısının övgüye bağımlı ve eleştiriye tahammülsüz olduğunu vurguladı. Tarhan, narsisizmin sınırsız başarı, güç ve üstünlük arayışıyla şekillenen bir yaşam felsefesi olduğunu ve bu kişilerin başkalarının hayranlığını kazanma isteğiyle motive olduklarını belirtti.
Narsistik Kişilik Bozukluğu, Bazen ‘Psikolojik Ölüm’ Olarak Adlandırılıyor
Freud’un, şizofreniyi "sekonder narsisizm" olarak adlandırdığını ifade eden Prof. Dr. Tarhan, “Sekonder narsisizmde, kişi narsistik yatırımını tekrar kendine yapar. Şizofreniden sonra birey, kendi dünyasında izole bir şekilde yaşamaya başlar. Kendi içinde savaşlar çıkarır, yağmurlar yağdırır ve dış dünyaya ilgisiz hale gelir. Ayrı bir gerçeklik içinde yaşayan bu kişi, sadece böyle bir psikotik savunma mekanizması ile ayakta kalabilir. Aksi halde ruhsal olarak tamamen parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Bu yüzden narsistik kişilik bozukluğu, bazen ‘psikolojik ölüm’ olarak adlandırılır. Kişi, psikolojik olarak insanlıktan uzaklaşmış, adeta ruhsal olarak ölmüş kabul edilir. Eğer bu tür kişilere toplum sınır koymazsa, ‘hayır’ demezse, bu kişiler sahip oldukları güç ve imkanla, aile ve şirketleri parçalayabilirler. Narsistik bireyler, boşanmaların en büyük sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkar. Bu durum hem erkekler hem de kadınlar için geçerlidir. Örneğin, erkeklerin narsisizmi, ekonomik güçlerini kullanarak karşı tarafı ezme şeklinde kendini gösterir. Kadınlardaki narsisizm ise genellikle fiziksel görünümlerine yapılan narsistik yatırımla ortaya çıkar. Kadınlar, fiziksel görünümlerine aşırı önem verip baştan çıkarıcı kıyafetlerle dikkat çekebilir. Bu, cinsel narsisizmin bir türüdür. Libidosu bedenine yöneliktir ve örneğin, vücudunda bir sivilce çıktığında büyük bir depresyona girebilir.” şeklinde konuştu.