CHPLİ VEKİLLER FETHİYE'DE

Milletvekilleri gazetecilerin sorularını da cevaplandırdılar. CHP Fethiye İlçe Başkanı Ali Özgür Kullukçu Muğla Milletvekilleri Ömer Süha Aldan ile Prof . Dr Nurettin Demir'in dış politikada neler olduğunu, anayasa uzlaşma komisyonun dağılması ve Göcek tüneli konularında bilgilendirme yapacaklarını söyledi. Ali Özgür Kullukçu Göcek tüneli ile ilgili yasal bir sıkıntı olduğundan söz edilmektedir. Birincisinin hangi şartlarda verildiği ortada iken ikinci tüneli 118 Milyon TL'ye neden yapılıyor. Göcek tüneli birinci işletmecisine niçin verilmeye çalışılıyor da ücretsiz açılmıyor. Bu konuda halkımızı büyük bir eylem yapmaya davet ediyoruz dedi. CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir CHP Sağlık Komisyonu Başkanı olduğunu belirterek Türkiye'de mağdur ve hasta olan vatandaşlarla ilgilendiklerini, hazırladıkları raporları genel başkana sunup kamuoyu ile paylaştıklarını söyleyerek Ankara'da meydana galen patlama ile ilgili olarakta bilgi aktarıp patlamanın hemen ardından ilk hareket eden sağlık komisyonundaki iki milletvekili olarak olay yerine vardıklarını servis aracının yandığını, ölümler ve ciddi yaralanmaların olduğunu belirtti. Demir hükümeti eleştirerek bataklığı yaratırsanız sivri sinekler artacaktır. Son 7 ayda üçyüzü aşkın şehit verdik. Türkiye'nin en güvenilir yerinde Ankara'nın göbeğinde 28 şehit ile birlikte hemşerimizde şehit oldu. Atatürk'ün yurtta sulh cihanda sulh düşüncesinden uzaklaşıldı. Başbakan ve İş İşleri Bakanı olayı kınamayla geçiştiriyor. Sorumluluk almıyor. Bir yas bile ilan edilmedi. Plan ve bütçe görüşmeleri tamamlandı. Seçim bütçesi gibi hazırlık içerisindeler başkanlık sevdası ile Türkiye seçime götürülecek"dedi. DEMİR; “ORTADOĞUDA BATAKLIK YARATILDI” Ankara’da meydana gelen ve 28 kişinin ölümüne neden olan patlama sırasında mecliste komisyon toplantısında olduklarını söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Nurettin Demir, patlama anından sonra yaşanılanları anlattı. Patlama yerinin meclise 80 metre uzaklıkta olduğunu, Genelkurmay, Hava ve Deniz Kuvvetleri’nin ortasında bulunduğunu anlatan Demir: “Gördüğümüz tablo çok ağırdı. Türkiye’de 7 ay içinde ikinci ciddi bir terör olayı meydana geldi. Ortadoğu’da bir bataklık yaratıldı. Bu bataklığın yaratılmasında mevcut iktidarın ve Sayın cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katkıları var. Son 7 ayda 300’ü aşkın güvenlik görevlimiz şehit oldu. Çok sayıda sivil vatandaşımız iki ateş arasında mağdur oldu ve Türkiye böyle bir bataklığın içerisine sürüklendi. Maalesef bu olayların sonucunda Fethiyeli bir kardeşimiz Türkiye’nin en güvenli bir yerinde şehit oldu. Türkiye’nin Atatürk’ün ‘Yuttta sulh, cihanda sulh ilkesinden ” uzaklaşmasının ceremesi çekiliyor. Ve bununla ilgili hükümet hiçbir şekilde sorumluluk almadığını, istihbarat zafiyetini üstlenmediğini, teröristin 16 gün önce bu olayın yapılacağı hükümete bildirilmesine rağmen tedbir almaması çok önemli” dedi. Mecliste bütçe görüşmelerinin devam ettiğini, plan bütçede görüşmelerin tamamlandığını 26 Şubat günü de genel kurula geleceğini belirten Demir şöyle devam etti: “Bütçenin geneline baktığımız zaman seçim bütçesi gibi bir hazırlık içerisinde. Türkiye bu kadar sorunları varken tekrar bir seçime götürme gayreti, bir başkanlık sevdası Türkiye’yi çıkmaca götürdüğünü görüyoruz. Bu bütçe görüşmelerinde Muğla’ya yansıyan yeterince bir kaynağın aktarılmadığını görüyoruz. Ciddi bir projeler yok. Özellikle ulaştırmayla ilgili olarak Ulaştırma bakanlığında plan bütçede benim Muğla’yla ilgili projeler konusunda sayın bakana birçok sorular sorduk. Göcek Tüneliyle ilgili yasal bir sorun olduğunu, buranın işleticisinin bu günkü alması gereken 6,25 olmasına rağmen girişimler sonucu 4 buçuk TL’ye indirdik diye bir açıklamaları oldu. Tünel 900 metrelik bir yer. Türkiye’de 172 tünel var ve hiç biri ücretli değil. Sadece Göcek tüneli ücretli. Hükümetin bunu çözememiş olması büyük bir ayıbıdır. Demir: “Turizmde çok zor durumdayız. Kültür ve Turizm Bakanlığının bu konuda yeterince tedbir almadığını görüyoruz. Fuarlar ve tanıtımlarda turizmde ki düşüşü azaltmaya çalışıyoruz ama Ankara’da meydana gelen son patlama sonrası birçok iptallerin artığını görüyoruz. Türkiye’nin özellikle Almanya, Amerika ve Rusya’nın bölgede barış havası yaratma gayretlerine Türkiye’nin destek vermesi en büyük dileğimiz. Ama maalesef bu barış sürecinde Türkiye’nin dikkate alınmadığını, itibar kaybettiğini görüyoruz” dedi. Göcek Tüneliyle ilgili bakana bir öneride bulunduğunu ifade eden Demir, hükümetin özelleştirme politikalarını eleştirdi. Demir şöyle konuştu: “Sayın bakana her yere ucuza özelleştirdiniz. Hiç olmazsa tarihte biz bir yeri de devletleştirdik sadece özelleştirme yapmadık dersiniz diye burayı devletleştirin, sizde kurtulun bölgede kurtulsun diye bir öneride bulundum. Devletin bunu çözememesi bir zafiyettir diye düşünüyorum” dedi. Demir Göcek tünelinin ücretsiz olması konusunda da yaptıkları çalışmaları anlatıp soru önergesi verdiğini Bakan'ın cevaplandırdığını bir an önce bu konunun çözümlenmesi gerektiğini söyledi. ALDAN; “TUİK YETKİLİLERİ SUR VE CİZREYE GİTSİN” CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan: “bilgi edinme yasasına göre Göcek tünelinin mevcut protokolü ve yeni yapılan ikinci tünelle ilgili her türlü dokümanı istedim. Karayolları Genel Müdürlüğünden, Ulaştırma Bakanı aracılığıyla. 15 gün içerisinde yasa gereği yanıt vermek zorundalar. Demek ki bir bit yeniği var ki aradan bir buçuk ay süre geçti hala yanıt yok. Bugün kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Birinci tüneli işleten kişiye ikinci tünel peşkeş çekilmek isteniyor. Bu konuda bütün Muğlalılar duyarlı olmalı. Buradan sadece Seydikemer’li ve Fethiyeliler geçmiyor. Bu güpegündüz soygundur ve devlet bunun baş aktörüdür. Bugün burada 900 metrelik tünel için para almaya kalkışanlar, Cerattepe’de yeşili doğayı katleden bir iş adamının yanında devlet vatandaşına olmadık eziyeti bırakmadı. İsteseler 1 dakikada bu tünel sorununu çözerler. Ben milletvekili olarak o tünelden defalarca bedava geçme hakkına sahibim. Ama hiçbir gün para ödemeksizin o tünelden geçmedim. Her geçişimde ücretini öderim. Son bir karar verdim ben ücretsiz geçiş için eski yolu kullanıyorum. Bütün vatandaşlarıma seslenerek biz bir ay bunu yapalım ve o tüneli kullanmayalım. AKP’nin bu sorunu çözmemesi Muğlalıya verdiği değeri gösteriyor. ” dedi. TUİK’İn raporunu da eleştiren Aldan: “Turizmin bu kadar kötü gittiği bir ortamda en güvenilmez il olarak açıklaması kabul edilebilir değil. TUİK’İn bu raporu hazırlayan ve yöneticileri birer hafta Sur ve Cizre’ye geziye göndermeleri lazım. Bu güvenilmez kıstasları derhal değiştirilmelidir” dedi. Turizmin içler acısı olduğunu ifade eden Aldan, başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı turizm destek paketinin turizmde tekelleşmeyi yaratan, büyük turizmcileri koruyan bir paket olduğunu savunarak “Hiçbir zaman pansiyoncuyu, küçük otel işletmecisini, restoran sahibini turizmde küçük turlar yapan organizasyon şirketlerini hiçbir şekilde korumuyor” dedi. Cumhuriyet Halk Partisinin Anayasal Uzlaşma Komisyonu üyesi olan Aldan, “parti olarak 3 tane prensibimizi masaya koyduk. Bir tanesi darbe döneminden kalan anayasa değil bütün yasaların taranmasını, bunların içinden anti demokratik maddelerin ortadan kaldırılmasını talep ettik. İkincisi anayasanın değiştirilemez ilk 4 maddesine dokunulmamasını istedik. Üçüncüsü güçlendirilmiş parlamenter sistem istedik. Yani demokratik, çoğulcu, özgürlükçü bir anayasa yapılmasına ‘evet’ diyoruz ama başkanlık sistemini kabul etmiyoruz diye komisyonda açıkladık. Bu en başından beri bizim tavrımızdı. 3 parti belli isimde anlaşmaya başladılar. Ama kriz ortamı doğmaya başladı. Ben meclis başkanının toplantıyı lav etmek istediğini sezdim. Bunu sezince ve bu ihaleyi de CHP’ye yıkmaya kalkacağını anlayınca meclis başkanına 4 tane teklif sundum. Bir; İsim konusunda, görev tanımlaması konusundaki sonucu oylamayla varalım. İki; bize izin verin yarına kadar hepimiz düşünelim ve orta yol bulmaya çalışalım dedim. Üç; ben partimi temsilen buradayım. Sayın genel başkanım Kemal Kılıçdaroğlu bana bir görev verdi. Bu görev çerçevesinde ben bu masadayım. Benden farklı bir şey beklemeyin. Dört; Bu krizi aşarım diyorsanız 4 siyasi partinin lideriyle görüşün. Olmadı biz masadan kalkar gideriz, siz üçünüz devam edersiniz. Bu dört öneriyi sunduktan sonra ilk önce çok güzel öneriler dedi. Verilen 10 dakika aranın ardından toplantının bittiğini ve bu komisyonun görevinin son bulduğunu söyledi. Yani biz masadan böyle kalktık. Bu masada bizim belli ilkelerimiz vardır. Çünkü Türkiye’nin iyiliğini düşünüyoruz. Ama benim anladığım meclis başkanı cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmüştür. Cumhurbaşkanı bu masayı dağıt demiştir, masa dağılmıştır. Bu masanın tek önemli noktası Türkiye’de kutuplaşmayı asgariye indirebilecek bir masadır. Değilse bu masadan anayasa değişikliği çıkmaz! Recep Tayyip Erdoğan kendi partisine güvenmediği için başkanlığı istemektedir.