CHP'Lİ ALDAN 'GÖKÇEK İLE SANDIKTA HESAPLAŞMAK İSTİYORUZ'
CHP'Lİ ALDAN 'GÖKÇEK İLE SANDIKTA HESAPLAŞMAK İSTİYORUZ'
Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in istifasını istemesine ilişkin yaptığı açıklamada, “Melih Gökçek yaşamı boyunca benimle sürekli mücadele eden bir adamdır. İyi ya da kötü, hileyle hurdayla ya da hakkıyla ne olursa olsun 2014 yerel seçimlerinde Ankara'nın oyunu alarak belediye başkanı seçildi. Ne olursa olsun biz Melih Gökçek’i sandıkta yenmek istiyoruz” diye konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, partisinin Fethiye İlçe Başkanlığı ziyareti esnasında gazetemiz muhabirinin sorularını cevapladı. Aldan oldukça samimi itiraflarda bulunurken, ülkenin son zamanlardaki gündemi olan Melih Gökçek ve bazı belediye başkanlarının istifasının istenmesi konusunda,“Başka siyasi partinin işlerine karışmak doğru olmayabilir ama ben bu şekilde yapılmasını doğru bulmuyorum. Çünkü bu bir basamak olacaktır. Bundan sonra saraydaki kişi “A” belediye başkanını beğenmeyecektir, istifa edecektir. Seçilmiş milletvekilini beğenmeyecektir ve göz altına aldıracaktır. Bunlar kabul edilir bir şey değildir” ifadelerini kullandı. “MELİH GÖKÇEK’İ SANDIKTA YENMEK İSTİYORUZ” Gazetemiz muhabirinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve bazı belediye başkanlarının görevlerinden istifa etmeleri istemesi konusundaki düşüncelerini sorması üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, “Ankara’nın bugünkü temelinde iki tane gündemi var. Bir tanesi müftülüklere nikah kıyma yetkisinin tanınmasıyla ilgili tasarıya ilişkin. Geçen hafta bununla ilgili görüşmeler yapıldı. İkincisi ise Adalet ve Kalkınma Partili bazı belediye başkanlarının istifaya zorlanması.Belediye başkanlarının görevden azledilmeleri girişimlerini doğru bulmuyorum. Melih Gökçek yaşamı boyunca benimle sürekli mücadele eden bir adamdır. Nedenlerini burada ortaya koymayayım ama bir zamanlar 2004-2005'lerde onun hakkında bir soruşturma başlatma girişimim vardı. O nedenle de bunu bir kişisel husumet haline getirdi. Yıllardır hep benimle uğraşan kişi konumunda oldu. Ama o bir tarafa ona şuan yapılan uygulama bir tarafa diyorum. Bu uygulamayı doğru bulmuyorum. Bu insan iyi ya da kötü, hileyle hurdayla ya da hakkıyla ne olursa olsun 2014 yerel seçimlerinde Ankara'nın oyunu alarak belediye başkanı seçildi. Eğer Melih Gökçek’in hakkında her hangi bir yolsuzluk iddiası veya belediyeyi yönetmekle ilgili bir sıkıntısı varsa, gerekli adli soruşturma yapılır ve İçişleri Bakanlığı da bu soruşturmaya istinaden kendisini açığa alır. Eğer bir suç unsuru bulunursa da belediye başkanlığı düşer. Ama böyle bir siyasi parti içerisinde, “Biz kadro değişikliği yapıyoruz” anlayışıyla kamu görevlileri bu şekilde görevden alınmaya zorlanamaz. Ne olursa olsun biz Melih Gökçek’i sandıkta yenmek istiyoruz. Biz onunla sandıkta hesaplaşmak istiyoruz. Biz onunla yargı önünde hesaplaşmak istiyoruz. Başka siyasi partinin işlerine karışmak doğru olmayabilir ama ben bu şekilde yapılmasını doğru bulmuyorum. Çünkü bu bir basamak olacaktır. Bundan sonra saraydaki kişi “A” belediye başkanını beğenmeyecektir, istifa edecektir.Seçilmiş milletvekilini beğenmeyecektir ve göz altına aldıracaktır. Bunlar kabul edilir bir şey değildir” diye konuştu. “ENİS BERBEROĞLU SUÇSUZDUR” Hakkında "Devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla açıklamak" suçundan 25 yıl hapis cezasına çarptırılan CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun suçsuz yere cezaevinde kaldığını söyleyen Aldan, “İstanbul Milletvekilimiz Enis Berberoğlu’nun hukuksal durumunu izlemekle ilgili genel merkezimizde benim başkanlığımda bir komisyon oluşturulmuştu. Bu komisyon olarak çok ciddi bir çalışma sergiledik. Gerçekten Enis Berberoğlu’nun suçsuz olduğuna dair, hiçbir eylem olmadığına dair bütün kanıtları ortaya koyduk. Nitekim bizim bu bulduğumuz kanıtların etkisi ve dosyanın genel gidişatına uygun olarak da İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Dairesi “ülkede hukuk var” dedirten bir karar verdi. Bundan büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Lakin mahkeme ciddi anlamda suçun oluşmadığına dair, ilk derece mahkemesinin kararını bozmasına rağmen, Enis Berberoğlu’nun tahliyesi hakkında bir irade göstermedi. Biz şuandan itibaren Enis Berberoğlu’nun tahliyesi için çaba içerisindeyiz” dedi. “MÜFTÜLERE YETKİ VERMEK CİDDİ SORUNLAR ÇIKARIR” Müftülere nikah kıyma konusunda yetki verilmesine de değinen CHP Milletvekili Ömer Süha Aldan, “Nikah kıyma konusunda belediyelerde, nüfus müdürlüklerinde bir kuyruk olur, bir sıkıntı ortaya çıkar o zaman başka kamu kurumları görevlendirirsiniz. Şuan Türkiye’de böyle bir sıkıntı yok. Yani reel olarak müftülerin nikah kıyması için gerekli bir neden yok. Bu toplumun yüzde 95’i Müslüman. Zaten bu toplumun büyük bir bölümü imam nikahını kıydırıyor. Böyle bir ilke var bu ülkede. Kaymakama bu yetki verilmemiş. Valiye böyle bir yetki verilmemiş. Hakim ve savcıya böyle bir yetki verilmemiş.Ama durduk yere ne hikmet ise müftüye veriliyor. Din adamlarına bu yetki verildiği zaman insanlar toplum olarak ayrışmaya başlar. İmama nikah kıydıranlarla nüfus memuruna nikah kıydıranlar, belediye başkanına nikah kıydıranlar ayrışır. Akabinde o imamların kendi aralarında bir takım tarikat ve cemaat ilişkileri var. Onlara istinaden yeni yeni ayrışmalar ortaya çıkar. Bizim toplumsal olarak, millet olarak kucaklaşmaya ihtiyacımız var. Bizim ortak bir paydada bir araya gelmeye ihtiyacımız var. Basit bir siyasi anlayış için bu düzenlemeyi ortaya çıkarmanın ne gereği var. Toplum bölünecek. Kimin alevi, kimin suni, kimin şu tarikattan, kimin bu tarikattan olduğunu bilmiyorduk. Şimdi bundan sonra insanların nasıl evlendiğine bakılacak. İmamlara yaygın bir şekilde bu yetki verildiği zaman dini nikahı kıyıp, resmi nikahı sonra kıyarız diye küçük yaştaki çocukların evliliğinin önü açılacak. Yani bir imamın önünde nikah kıyıldığı zaman şuan en azından sorgulanabiliyor, acaba öncesinde bir resmi nikah var mı diye. Ama bu yasa geçtiği zaman bu sorgulanamayacak. Kimin gerçek dindar olduğunu Allah bilir. Onun için birileri çıkıp da “Ben ondan daha fazla dindarım” demeye kalkmasın. Bu basit siyasi çıkarlar için dini sömürme anlayışının bir tezahürüdür. Ayrıca bu düşünce Anayasamızdaki Laiklik ilkesine de aykırıdır. Laiklik ilkemiz belirgindir. Herkesin görev dağılımı bellidir” şeklinde konuştu. Cumhuriyet Halk Partisi eski genel başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın sağlık sorunu hakkında bilgi aktaran Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan,”Önceki dönem genel başkanımız Deniz Baykal'ın sağlık durumu konusunda umut içindeyiz. Umarım en kısa sürede o eski canlı görüntülerine yürüyüşlerine tanık olacağız. Onu bir an önce aramızda görmek istiyoruz. Ciddi bir tedavi ile yüz yüze, ciddi bir yaşam mücadelesi veriyor. Ama o pek çok zorluğun altından kalkmış değerli bir büyüğümüz. Bu zorluğun altından da kalkacağına inanıyoruz. Sanıyorum yakın zamanda da bunu başaracağız. En kısa sürede onu yanımızda omuz omuza mücadelemizde yanımızda görmek istiyoruz” dedi.