• Haberler
  • Siyaset
  • CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir hükümetin eğitim politikalarını eleştirdi.

CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir hükümetin eğitim politikalarını eleştirdi.

CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir hükümetin eğitim politikalarını eleştirdi.

  • 1405

CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir hükümetin eğitim politikalarını eleştirdi. Demir, 7 Kasımda baba Nezir 10 yaşındaki Yiğitcan’ı bıçakla öldürdü. İçimiz kıyıldı. Nasıl bir ülkede yaşıyoruz, nasıl bir iklim oluşturduk? Buna benzer olaylar gün geçtikçe artıyor dedi. TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda Milli Eğitim Bakanlığı‘nın 2018 Yılı Merkezi Bütçesi’nin görüşülmesi sırasında söz alan Demir, skandal ifadeler bulunan 'Kahkaha Gülleri' kitabını gündeme getirdi. CHP’li Demir; “Farkındayız, sadece kitap değil bir dünya veriyoruz.” sloganı kullanan Nar Yayınlarından çıkan İhsan Büyükçolak’ın derlediği çocuk kitabı çocuklarımıza uygun olmadığı fark edilir edilmez derhâl yayından kaldırılmış, 2’nci, 3’üncü sınıflar için piyasaya sürülen masal kitabında dehşet yarayan cümlelere şu şekilde yer verdi; “Babası oğlunu öldürmüş. Başını odunlar ın arasına koyup eve getirmiş, hanımına göstermiş. Hanım hiçbir şey dememiş. Ertesi sabah çocuğun başını kazana atmış, altına ateş yakmış. Öğle olduğunda kız sokaktan gelip üvey anasına ‘Yemeğimi hazırla, yiyip okula gideceğim.’ demiş. ‘Kazan mutfakta, tabağını alıp git. Yemeğini kendin koyuver.’ demiş üvey annesi. Kız, kazanların başına varmış, birinci kazanın kapağını kaldırır kaldırmaz korkup kaçmış; gözü ağabeyinin saçlarına takılınca onu tanımış. Hemen kapağı kapatıp ağlaya ağlaya okula doğru yol almış, okula varır varmaz bütün olan biteni hocasına anlatıvermiş. ‘Dünyada üvey analar böyle işleri çok yaparlar.’ demiş öğretmeni. ‘Bırak, üzülme. O ateşin dumanı onun gözlerini kör edecek fakat sen çok dikkatli davranmalısın. Şimdi beni iyi dinle: Ağabeyinin etine asla ağzın değmesin, kemiklerinin hepsini toplayıp bir gül ağacının dibine göm, ona su döküp kırk gece boyunca başında oturarak ebedilik duası oku. Diğerleriyle işin olmasın, gerisini merak etme sen.’ Kız, hocasının sözlerine kulak verip ağabeyinin kemiklerini toplamış ve bir gül ağacının dibine gömmüş.” Demir Bakana şu soruları yöneltti; Şimdi, bugün, bu türden kaç kitap var? 2009 yılında yayınlanmış ve 2017’ye kadar kaç tanesi satılmış? Ve ben biraz önce -gelmeden önce- Sayın Bakan internetten baktım, 2 liraya “Alternatif Kitap”ta satışı var bu kitabın. Bakın, böyle bir eğitim veriyoruz biz. Yani, lütfen, bırakın 2023 yılında bizim ilk 10 sıralamasına girmemizi, şu çocuklarımızı koruyalım. Lütfen Sayın Bakanım, gerçekten içimiz kıyıldı. Dolayısıyla, ben bunun üzerine gidilmesini istiyorum. Çağdaş bir ülke olmak istiyoruz, uygar bir ülke olmak istiyoruz, değil mi? Özgür bireyler yetiştirmek istiyoruz ama böyle bir iklimde nasıl yetiştireceğiz, nasıl biz bilimi yakalayacağız, nasıl ilk 10’a gireceğiz? Eğitim, ulusal bir eğitim; bütün ülkemizi ilgilendiriyor, geleceğimizi ilgilendiriyor. Eğitim şûrası toplayacak mısınız? Toplayalım, herkes konuşsun, bir katkı olabilir. Her gün bu değişiklikler gerçekten velileri çıldırtıyor, insanlarımızı perişan ediyor, psikolojisini bozuyor. Şimdi de mahalle sistemi gerçekten büyük bir göçe sebep olacak ki zaten Türkiye’nin en büyük sorunlarından bir tanesi. Bunun dışında, üniversiteyle ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. 2012 yılında ilk 500 içine giren üniversite sayımız 10 idi 3 kritere göre, bugün 5; 5 kriterine göre 1 üniversitemiz var. Allah aşkına, ne yapıyoruz biz? Yani, Sayın YÖK Başkanı bir şeyler yapmaya çalışıyor ama tek başımıza yapmaya çalışmakla bir yere varamayız ki. 5 milyar lira üniversitelerin borçları var, kaç senedir konuşuyoruz, bunu bile çözemeyen bir Hükümet 2023’e ilk 10’da nasıl geleceksiniz? Demir, ‘’Sayın Bakan, üniversitelerin özellikle beş milyar liralık borcunu nasıl ödeyeceksiniz? Genel bütçede göremedik, kalemlerde göremedik, örtülü ödenekten mi sağlayacaksınız, nasıl yapacaksınız? Bu engellilerle ilgili çok büyük sorunlar var. Bu engellilerin aileleri perişan. 100 öğrenci var ama maalesef okul açılmıyor. Örnek söylüyorum, Fethiye’de. Yatağan Yüksekokulu, on beş yıl oldu, temeli bitti ama öğrenciler üç bölümlü sanayinin içerisinde çok kötü koşullarda okuyor 500 öğrenci. Lütfen, YÖK Başkanından da rica ediyoruz, Yatağan Yüksekokuluna -3 trilyon eski parayla- 3 milyar liralık bir kaynak gerekiyor. Artık buranın temel eskidi, gitti maalesef. Bu süt konusu devam ediyor mu Sayın Bakan? Yani biz göremiyoruz ama sütle ilgili eğer iyi bir politika yürütülmüş olsaydı biz dana almak, et almak zorunda kalmazdık. Biliyorsunuz, süt veren analar kesildi. Son sorum da bu 350-400 bin civarında Suriyeli çocuk gidemiyor okula Sayın Bakan. Bu, bizim ayıbımız yani bunu çözmek lazım’’ dedi. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz : ‘’ Kahkaha Gülleri adlı kitap ders kitabı değildir, Bakanlığımızla herhangi bir şekilde ilişiği yoktur. Zaten böylesi bir içeriği onaylamamız da mümkün değildir. Böyle bir olay çıktıktan sonra yayıncıyla arkadaşlarımız görüştü. Yayıncı şu bilgiyi veriyor: Bir süre Özbekistan’da görev yapmış bir edebiyat öğretmeni farklı ülkelerden masal derlemeleri yapmış. Bu, o öğretmen tarafından hazırlanmış bir masal derlemesi. Bizim coğrafyaya da ait değil, Özbekistan, o civardan. Kitabı bir masal kitabı olarak yayınlamışlar. Editörün kararı ve yönlendirmesiyle ikinci ve üçüncü sınıflar düzeyi olarak tasnif etmişler, o dönemlerde belki yardımcı kitap olarak ama bizde bilin ki yardımcı kitap diye bir konsept de yok. Ancak sonradan bu kitabın bu seviye için de uygun olmadığı görüldüğünden yayıncı tamamın toplatmış ve bir daha basmamış, yıl 2009. Şimdi sayın vekilimizin dediği şey… Efendim satılıyorsa toplatmış yani okullardan, satılmaması lazım, birisi de bu’’ dedi.

Bakmadan Geçme