CHP KADINA YAPILAN ŞİDDETE YASAL ÖNLEM İSTEDİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Fethiye İlçe Kadın Kolları Başkanı Neşe Çağlar, ve yönetim kurulu üyeleri 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma gününde bir basın açıklaması yaparak yasal sert önlemler alınmasını istediler.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma günü nedeni ile CHP İlçe Başkanlığında kadın kolları tarafından yapılan basın açıklamasına yönetim kurulu üyeleri, partili bayanların yanı sıra Yamaç Kaya ve Necati Ocak’ta katıldı. Basın açıklamasını okuyan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Fethiye İlçe Kadın Kolları Başkanı Neşe Çağlar, “Bu yıl ülkemizde kadına uygulanan şiddet haberleri fazlaca duyuldu. Bakanlar bununla ilgili yasalar hazırlasa da yeterli olmadığını görüyoruz. Kadına yönelik şiddet ile ilgili her gün birçok ilimizden farklı şekillerde ama sonuçta kadının ya öldüğü ya da bıçakla delik deşik edildiği haberler okuyoruz.Oraya sığınan bir kadını kocası gelip ikna ediyor, bir daha yapmayacağını söylüyor ve karısını alıp eve götürüyor. Ertesi gün sür manşet. Adam karısını öldürüyor. Karısı ile barışmak için kadının annelerine gidiyor ama hepsini öldürüp çıkıyor. Çocuklarının gözleri önünde annelerini öldüren babalar. Çocukların yaşayacağı travmaları bile düşünmüyorlar diyerek İnternette araştırırken gördüm ki en ilginç olanı kadın polisin polis kocası tarafından öldürülmesiydi. Ev içi şiddette kadının ilk sığındığı yer olan karakolda aslında bir katil varmış. Eskiden eğitim seviyesi düşük yerlerde gördüğümüz haberler şimdi eğitim seviyesi yüksek olan insanlarda da görülmeye başlandı. İnsanoğlunun tahammülün kalmadığı son noktada yaşıyoruz galiba. Yada konuşmaktan, uzlaşmadan ariz karalar ne yazık ki yaradılışları itibari ile kadınlardan daha güçlü oldukları kaslı vücutlarına güveniyorlar” dedi. Çağlar, “Dün akşam haberlerde Cumhurbaşkanı Tayyib Erdoğan’ın “Kadına zulüm olmaz” dediği Kadın ve Adalet zirvesinde yine kadına şiddet vardı. Aile ve sosyal politikalar bakanı Ayşenur İslam konuşurken genç bir kadın bakana elini kaldırarak “ bu yıl kaç kadın öldürüldü” diye sormak istedi. Yine kadın olan koruma polisleri iki kadını ağızlarını kapatıp, sürükleyerek salondan çıkardılar. Bu sırada bakan da arkadaşlarımızı nezaketle dışarı alalım sorusuna cevap verelim dedi. Kadına nasıl değer verdiklerinin anlatıldığı bu toplantıda davranışları ile çok güzel bir şekilde göstermiş oldular aslında.Sözün kısası içler acısı durumdayız. Zavallı durumdayız. Bu ülkenin gençleri, yaşlıları, çocukları şiddete maruz kalıyor. Neden, niçin diye sorgulamaktansa nasıl çözebiliriz diye sorgulamamız lazım.Geleneklerimize göre karı koca arasına girilmez denirdi. Tanık olunan şiddete karışılmazdı. Bu kodlama ile büyümüş zihinlerimiz olayı farklılaştırarak tartışmaktan savaşmaya çevirmiş durumda. Kızını dövmeyen dizini döver, kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin gibi sözlerle büyüdüğümüzü göz önüne alırsak bu yaşadıklarımıza şaşmamamız gerekiyor.Cumhuriyetimizin kurucusu büyük insan Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınlara bakış açısı çok farklı idi. “Kadının en büyük vazifesi analıktır. İlk terbiye verilen yer ana kucağıdır. Dünyada hiçbir milletin kadını “Ben Anadolu Kadınından daha fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar emek verdim. Diyemez demiştir. İlçe binamızın girişindeki yazı da partimizin kadına verdiği önemin göstergesidir. “Ey Türk kadını sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üstünde yükselmeye layıksın.” Yazısı bizleri karşılar. Daha temiz bir toplum için, kadınlar için bilinçlendirmeliyiz. Bilinçlendirmek için de kadınların daha çok istihdam edilmesi, okuyan kadın oranının arttırılması gerekiyor. Kız çocuklarımızı oktalım evlere kapatmayalım.Kalbimiz buruk, belki de şuan da ülkemin birçok yerinde kadın şiddet görmekte, tacize uğramakta ya da öldürülmekte. Her kadının “Alo 183 şiddet hattını” ezberlemesi ve bu hatta ulaşabilmesi dileklerimle şiddetin, tacizin olmadığı bir dünya diliyorum” ifadelerini kullandı.