CHP İZTUZU EYLEMİNE DESTEK VERDİ

İztuzu direnişine destek vermek için Muğla Milletvekilleriyle Fethiye’ye gelen CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal CHP Fethiye İlçe Başkanlığını ziyaret etti. CHP Muğla milletvekilleri Nurettin Demir ve Ömer Sühan Aldan ile birlikte CHP İlçe Başkanı Ali Özgür Kullukçu ve Yönetim kurulunu ziyaret eden Mahmut Tanal iktidarı eleştiren açıklamalar yaptı. CHP Fethiye İlçe Başkanı Ali Özgür Kullukçu “Bildiğiniz gibi yarın önemli bir tarih; Çünkü Cumhuriyet tarihinin çok önemli bir yolsuzluk soruşturması ile ilgili bir karar verilecek. AKP hükümetin 4 bakanı bu soruşturma ile ilgili olarak istifa etmişti veya ettirilmişti. Fezlekeler meclise gönderildi ve meclis soruşturma komisyonu değerlendirmelerini yapacak bununla ilgili olarak yüce divana gönderilip gönderilmemesi konusunda kararını açıklayacak. Daha önceki açıklamalarında olduğu gibi Sayın Davutoğlu’nun sözünü yerine getirmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu.

“3 TANE TÜRK VATANDAŞI İNGİLTERE’YE GİDİP BİR TÜRK ŞİRKETİ KURUP BU ŞEKİLDE YERLER KİRALAYABİLİYOR MU ?”

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’da “Buraya gelişimin nedeni Dalyan’da İztuzu ile ilgili yapılan çevre katliamına tepki veren vatandaşlarımıza destek olmaya geldik. Avrupa Birliğine aday olma sürecinde olan Türkiye; bu amaçlar ile ilgili olarak ekonomik, seyahat özgürlüğü çalışmalarının yanında diğer konularda da bir işbirliği sürecine girmesi gerekirdi. Sağlık, çevre, turizm, gıda, tarım, sağlıklı yaşam açılarından da bu kriterlere uyması gerekiyordu" dedi. Tanal "Her vatandaşın sağlıklı bir şekilde yaşaması ve sağlıklı, dengeli bir çevrede hayatını sürmesi hakkı vardır. Avrupa Birliği FTH yönergesi uyarınca bu gün İztuzu ve Dalyan’da yaşanan hadiseler ve yapılması istenen çalışmalar Avrupa Birliği kriterleri ve düzenlemelerine aykırı çalışmalar olmaktadır.

 

FTH yönergesinin 6. maddesine göre üye olan tüm devletler doğal canlı alanlarının ve ekolojik ortamın korunması amacıyla tedbirlerin alınmasını bildirmekte. Yani canlı ortamın, bitki örtüsünün korunması ve çevrenin kirletilmemesi ile ilgili yönergeler bulunmaktadır. Biz bu maddeleri kabul etmiş bulunmaktayız. İztuzu olayında vatandaşların sağlıklı bir çevrede ve ortamda yaşaması hakkı gasp edilmektedir. Burada bu bölgeyi yani çevreyi ve doğayı tahrip etmek demek bu bölgenin ekonomisini de tahrip etmek demektir. Bunun için siyasi görüşü ne olursa olsun tüm vatandaşların İztuzu’na sahip çıkması gerekmektedir” dedi. Tanal “Büyük şehir statüsüne giren yerlerde İl Özel idareleri kalktı. İl özel idarelere ait yerler önce Valiliğe ve sonra hükümette valilik kanalıyla kendi belediyeleri olmayan Fethiye ve Ortaca gibi yerlerde; bir takım özel şirketlere peşkeş çekilmektedir. Bu çifte standarta karşıyız. Ancak AKP’li belediyeler olduğu yerlerde ise bu tür yerler direk AKP’li belediyelere verilmektedir. Burada bir ayırımcılık ve kayırıcılık var. Yani AKP’li belediye olmadığı için İngiliz vatandaşı gelecek şirket kuracak ve bu yerler bu şirketlere verilecek. Neden; AKP’li belediye olmadığı için. Şimdi soruyorum 3 tane Türk vatandaşı İngiltere’ye gidip bir Türk şirketi kurup bu şekilde yerler kiralayabiliyor mu ?... Bu nasıl bir aymazlık. Hava, su ve toprak kalitesinin korunması suretiyle anayasanın 56. maddesinde dediği gibi herkes çevreyi geliştirmek, çevrenin sağlığını koruyabilmek hem devlet ve hem vatandaşın ödevleri vardır. Vatandaşlar ödevini yerine getiriyor ama bakanlık ödevini yapmıyor; hem anayasayı hem de AB yönergelerini ihlal ediyor” ifadelerini kullandı.

 

“HALKIMIZLA BİRLİKTE MÜCADELE ETMEYE VE İZTUZU’NU KORUMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

 

CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir’de “Vatandaşlarımızın karşılaştığı her türlü haksızlıklara karşı koyan ve boyun eğmeyen milletvekilimiz Mahmut Tanal ile birlikte İztuzu’na destek için buradayız. Pazar günü bize destek olmak için gelen Mahmut Tanal arkadaşımıza çok teşekkür ediyorum" dedi. Demir "İztuzu oldu, bitti denilen bir süreci yaşıyor. Dünya'nın sayılı güzelliklerinden birisi olan İztuzu’nun hem çevreye uygun hem de çevre kirliliği ve tahribatı yapılmadan halkın kullanılması gerekirken Büyük Şehir yasasından sonra hükümetin burada bir oldu, bitti yaptığını görmekteyiz. Bir gece yarısında yoğun yağmur altında o bölgeye girip işgal etmeleri ve bu olayı iktidar desteğiyle valilik kanalıyla yapılması sonucunda özel bir şirkete peşkeş çekilmesi sürecini yaşmaktayız. yüzde 70’i İngilizlere ait bir şirkete verilmesi ve sermayeye teslim edilmesi, zarar verilmesi ile ilgili bir mücadele verilmekte. Hukuk süreci işliyor. Bu sürecin sonucunu hep birlikte bekliyoruz. Halkımızla birlikte mücadele etmeye ve İztuzu’nu korumaya devam edeceğiz” dedi.

 

“İKİ ÜÇ TANE AĞAÇ KESMEYE KARŞI DÜZENLENEN ABSÜRT BİR EYLEM DEĞİLDİR”

 

CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan’da “Aynı zamanda meslektaşım olan Sayın Tanal ile birlikte hukuk adına mecliste mücadele etmekteyiz. Kendisiyle birlikte Haramilere karşı koymaktayız. Toplumun yararına olmayan ve insanların zararına bir çok düzenleme geçiriliyor" dedi. Ömer Süha Aldan "Sanki; ses çıkarmamamız isteniyor. Biz hukuksuzluğa karşı mücadele etmekteyiz. İstesek kendi köşemizde rahatlıkla otururuz. Mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. İztuzun’da da bir hukuksuzluk var. Yöre insanı belediyenin işletimi sırasında giriş ücreti ödemiyordu. Son derece kısıtlı olanaklara sahip insanlar bu güzelliğin tadına varabiliyordu. Doğa ve çevre tahrip edilmiyordu. Fakat bir zihniyet var. Devamlı karşımıza çıkan bir rant elde etme zihniyeti var. İşin bir yönü bu olmaktadır. Diğer yönü ise Muğla’yı ayakta tutan iki önemli sektör var. Birisi tarım diğeri ise turizm. Bu iki sektörün ayakta kalmasının ana sebebi çevre unsurudur. Eğer çevreyi bozacak bir şeyler yapılırsa uzun vadede bu iki sektörü de bitirecektir. Bu iki üç tane ağaç kesmeye karşı düzenlenen absürt bir eylem değildir. Bu gelecek için yapılan mücadeledir. Çevreye duyarlı bir şekilde bölge halkının hem turizmden hem de tarımdan para kazanmasını istiyoruz. İztuzun’da bir haftadır son derece gelişmeler oldu. Devletin güçleri ile neredeyse kavga edeceğiz. Artık İztuzu halkın oldu. Bu saatten sonra İztuzu halka aittir. Tek arzumuz İztuzu’nu İngiliz şirketleri değil halk yönetsin veya halk adına belediye yönetsin” dedi.

“BU ÇİFTE STANDART’A GİRER VE HALKI KARŞINIZDA BULURSUNUZ”

Aldan “Saklıkent’i AKP’li başkanı olduğu için Seydikemer belediyesine verirken eğer Ortaca’ da AKP’li olmadığı için İztuzu’nu Ortaca Belediyesinden almak yine Ölüdeniz’de AKP’li olmadığı için Fethiye Belediyesi yerine bir başka şirkete verirseniz bu çifte standart’a girer ve halkı karşınızda bulursunuz. Çifte standart’ın ortadan kalkmasını istiyoruz. Doğal sit alanları, İztuzu ve Ölüdeniz gibi güzellikleri devletin veya devlet adına belediyelerin işletmesi gerekir” dedi.