• Haberler
  • Siyaset
  • CHP Genel Başkanı Özel, İstanbul'da partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu

CHP Genel Başkanı Özel, İstanbul'da partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ''Kent uzlaşısının' olduğu yerlerde DEM Parti'nin tanımlamasıyla onların adayı olmayan yerde, onların seçmenlerinin CHP'ye oy verdiğini bilmeyen de yok. Bundan utanan da yok, bunun ne utanılacak ne saklanılacak bir tarafı var. Ama bu tanımlama bizim değil çünkü bizim tanımlamamız 'Türkiye ittifakı, İstanbul ittifakı, Şişli ittifakı'.' dedi. Özel, Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde, partisinin TBMM Grup Toplantısı'na katıldı.

  • 26

Özgür Özel, burada yaptığı konuşmada, tam kadro İstanbul'da olduklarını belirterek, "7 gündür Türkiye kumpasa karşı meydanlarda, sokaklarda itiraz ediyor. Milyonlar tepkisini gösteriyor. Meydanlarda toplanıyoruz ama miting yapmıyoruz. Karşımızda kendi siyasi çıkarları için Türkiye'nin geleceğine ihanet eden, Türkiye'ye karşı ihanet içinde olan bir avuç insan var. Çünkü arkalarında halk yok, millet yok, kalabalıklar yok." ifadesini kullandı.

Darbelerin, seçilmişe karşı seçilmemişi getirmek için yapıldığını dile getiren Özel, "Birkaç gizli tanık bulup yalancı şahitliklerle Ekrem Başkana yaptıkları karalamayla, esas olarak seçilemedikleri bir belediyeye bir kayyum atamak suretiyle çökmeye niyetlendiler. Bütün darbeler seçilmişe karşı seçilmemişi getirmek üzere yapılır." diye konuştu.

“Bu tanımlama bizim değil”

CHP Genel Başkanı Özel, terör suçlamasına ilişkin ise şunları söyledi:

“Terör suçlamasında üzerine basa basa söyledikleri bir şey var. Diyorlar ki 'CHP, DEM Parti'yle kent uzlaşısı yaptı'. Önce şunu söyleyelim, 'kent uzlaşısı' bizim değil DEM Parti'nin bir tanımlamasıdır. Reddettiğim için değil, doğrusunu herkes bilsin diye söylüyorum. Biz ittifak yapmak için bütün partilere gittik, baktık, hatta sonra şöyle dedik, 'Partilerle siyasi ittifak yapamadık ama milletimizle sandıkta ittifak yapacağız'. Bu süreçte DEM Parti de kendi adaylarını belirlerken şöyle bir yaklaşımda bulundu. 'Seçimleri kazanacağımız yerlerde aday çıkaracağız. Seçimi kaybedeceğimiz, kazanamayacağımızı düşündüğümüz yerlerde kente karşı suç işlemeyecek, dürüst çalışacak, Kürtlerin de hak ve menfaatlerini gözetecek, insanca hizmet verecek, onların yoğun yaşadığı mahallelere kimliklerinden dolayı ayrımcılık yapmayacak adayları destekleriz ama buna uygun görmediğimiz adayları desteklemez hatta istemediğimize kaybettirecek reflekslerde bulunuruz'.”

CHP'nin bazı adaylarının olduğu yerlerde, DEM Parti'nin aday göstermeyerek "destek" yaklaşımında bulunduğunu aktaran Özel, "Bazı yerlerde ise kendi değerlendirmeleri ile kaybettirmeye çalıştılar. 'Kent uzlaşısının' olduğu yerlerde DEM Parti'nin tanımlamasıyla onların adayı olmayan yerde, onların seçmenlerinin CHP'ye oy verdiğini bilmeyen de yok. Bundan utanan da yok, bunun ne utanılacak ne saklanılacak bir tarafı var. Ama bu tanımlama bizim değil çünkü bizim tanımlamamız 'Türkiye ittifakı, İstanbul ittifakı, Şişli ittifakı'. Yani sadece Kürtlerin değil, hep söylüyoruz ya Kürt demokratların, muhafazakar demokratların, milliyetçi demokratların, sosyal demokratların bir araya gelmesiyle biz İstanbul ittifakını, Türkiye ittifakını oluşturmuşuz. İstanbul'da resmi yazım var, ilçe başkanlarına yollamışım. Soruşturma dosyalarına mutlaka konmalı, mutlaka mahkemelere gösterilmeli." bilgisini paylaştı.

Özel, savcılığın sorgu tutanağında, basın açıklamasında ve daha önce oluşturulan iddianamelerde yer alan tutuklama talep evrakına değinerek, şunları kaydetti:

“'Kent uzlaşısı formülü ile batı il ve ilçelerindeki Kürtlerin belediyeleri kazanamasalar da uzlaşılacak ve desteklenecek aday karşılığında belediye meclisinde belli sayıda kota elde edilmesi sonucunda belediye meclislerinde söz sahibi olmalarının, yerel yönetimlerde yer almalarının, siyasi bir denge olmalarının amaçlandığı anlaşılmıştır'. Ben bu cümleyi kent uzlaşısını ya da İstanbul ittifakını suçlamak, kriminalize etmek, hapsetmek için değil, takdir etmek için yazarım. Tam da yapılan budur. Batıdaki Kürtlerin yönetimde temsil edilebilmeleri için belediye meclis üyeliklerine yazılmaları terörse ben terörist olayım kardeşim. Demokrasi, bunun adı demokrasi.”

Bugüne kadar seslerini duyuramadıkları Kürt vatandaşlarına seslenen Özel, AK Parti'nin işinin sadece Kürtlerin oyuyla ilgili olduğunu savunarak, "Suçtur bu, 'Oyu bana verirsen seçmensin, ona verirsen teröristsin' diyor. Görün bunları, gömün bunları." sözlerini sarf etti.

Bakmadan Geçme

Gerçek Fethiye Gazetesi - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!