Bilgisayar ve televizyon obeziteye neden oluyor
Eskişehir Özel GürLife Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Dinç, kronik bir hastalık olan şişmanlığın mutlaka tedavi edilmesi gerektiğine dikkat çekerek çeşitli öneri ve uyarılarda bulundu.
Eskişehir Özel GürLife Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Dinç, kronik bir hastalık olan şişmanlığın mutlaka tedavi edilmesi gerektiğine dikkat çekerek çeşitli öneri ve uyarılarda bulundu.
Tıp dünyasında obezite olarak isimlendirilen şişmanlık her geçen gün artarken, bu durum damar sertliği, hipertansiyon, şeker hastalığı, kalp hastalığı, kan yağlarında yükseklik ve birçok başka hastalığın da ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Dengesiz beslenme, harcanandan fazla kalori alınması durumunda, alınan fazla enerji vücutta yağ olarak depolanarak şişmanlığa neden oluyor. Şişmanlığın oluşumunda genetik ve çevresel faktörlerin yanı sıra psikolojik durumundan da önemli ölçüde etkileniyor.
Türkiye’de her kadından ve her 5 erkekten birinin obeziste hastası olduğunu belirten Özel GürLife Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Dinç, “Şişmanlığa neden olan durumlar; fizik aktivite azlığı, hareketsizlik, beslenme alışkanlıkları ya da yağlı yiyeceklerle beslenme, aşırı yemek yeme, doğumdan alınan kilolar, doğum sayısının artması, sigarayı bırakmak, alkol kullanımı, alınan bazı ilaçlar (kortizon kullanımı ve psikiyatride kullanılan bazı ilaçlar), hormon hastalıkları (Cushing sendromu denilen böbrek üstü bezinin fazla çalışması hastalığı, hipotiroidi, polikistik over sendromu, büyüme hormonu yetmezliği, hipogonadizm denilen seks hormon azlığı), sosyoekonomik ve psikolojik faktörler, genetik faktörler” olduğunu söyledi.
“Şişmanlığın kısa-orta boylularda görülme sıklığı da daha fazladır”
Ayrıca Dinç, şişmanlığın kadınlarda daha sık görüldüğüne dikkat çekerek, “Şişmanlık endüstrileşmiş, gelişmiş şehirler ve köylere göre kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür. Şişmanlığın kısa-orta boylularda ve ileri yaşlarda görülme sıklığı da daha fazladır. Kilo vermek daha kaliteli bir yaşamın kapılarını aralar. Aynı zamanda ideal kiloya sahip olmak kalp hastalığı oluşma riskini ve yüksek kan basıncını azaltır. Yüksek kan şekeri, yağlı karaciğer, uyku apnesi ve kan yağlarını da vücut düzenliyor. Sağlıklı ve dinç bir yaşam sürebilmek için kilo kontrolü oldukça önemli” şeklinde konuştu.
“Zayıflıyorum diye aç kalmak çok büyük bir yanlıştır”
Zayıflamak için yapılan yanlışlar konusunda da uyarılarda bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Dinç, “Birçok kişi hızlı bir şekilde kilo verebilmek için düşük kalorili diyetler yapar. Ancak bu diyetler sağlık açısından oldukça zararlıdır. Bu tür diyet yapanlarda kalp ritim bozuklukları, baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, hipotansiyon, bulantı, kusma, kabızlık, ishal, safra taşı oluşumu, kanda ürik asit artışı, yorgunluk, saç dökülmesi gibi bir çok yan etki gelişebilir. Sağlıklı bir şekilde forma girmek için öğünlerinizi, azar azar ve sık tüketilecek şekilde düzenleyin, öğün atlamayın. Özellikle sabah kahvaltısının günün en önemli öğünü olduğunu unutmayın. Porsiyonlarınızı ağır ağır ve iyice çiğneyerek tüketin. Akşam yemeklerini en geç 19.00-19.30 saatleri arasında tüketin. Ara öğünlere gereken önemi verin. Daha önceki porsiyonlarınızı yarıya azaltın. Yağlı gıdalardan kaçının ve lifli gıdaları tüketmeye çalışın. Haftada bir kez kırmızı et ve bir kez de beyaz et yemeğe özen gösterin. Çikolata, şekerleme, cips, kızartma, yağlı kraker, börek, pasta gibi gıdalardan uzak durun. Her öğünden önce 1-2 adet kepekli bir bisküvi yiyin. Bu, açlık hissinizi yok etmeye yarar. Mümkün olduğunca sakız çiğnememeye özen gösterin; sakız çiğnemek açlık hissinizi arttırır. Meyve suyu tüketmeyin eğer çok istiyorsanız yarı yarıya maden suyuyla karıştırıp öyle için. Öğünler arasında bir şey yemek istediğinizde küçük boy bir meyve tercih edin. Halk arasında yaygın inanışta olduğu gibi aç karnına sirke, limon suyu ve greyfurt suyu içilerek zayıflamak mümkün değildir. Zayıflama çaylarının başlangıçta etkisi varmış gibi görünse de ileri aşamada faydası olmaz. Kahve vücuttaki su miktarını azalttığı için az tüketilmeli veya kahve içilirse fazladan su içilmelidir. Bu söylenenlere uyarak, bu doğrultuda yaşamak sizi bedenen zinde psikolojik olarak mutlu ve huzurlu kılacaktır. Çağın kabus hastalığından uzak bedeninizle barışık sağlıklı günler dilerim” dedi.