Başkan Sağır, 'Devlet, Asgari Ücretten Vergi Almasın'

FRT TV’de hafta içi her gün Selin Köktener ve Hülya Kulalı’nın sunduğu Bi Sabah 1 İnsan Programına Seydikemer Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Harun Sağır konuk oldu. Başkan Sağır, asgari ücret, kayıt dışı ekonomi, enflasyon, esnafa verilen yapılandırmalar gibi sorulara cevap verdi. Sağır ayrıca, Seydikemer’in ekonomik anlamda gelişmesi adına neler yapılması gerektiğini de programda anlattı. 

DEVLET FEDAKARLIK YAPMALI!
Asgari ücret ne olmalı sorusuna Başkan Sağır, “Ben 8 yıl işçilik yapmış, yaklaşık 17 yıldır da iş verenim.  Tabiki biz de asgari ücretin iyi bir rakamda olması, personelimizin daha iyi şartlarda yaşaması, daha konforlu araçlara binmesi, daha iyi evlerde yaşamasını iş verenler olarak bizde istiyoruz. Biz asgarin ücretin rakamı konusunda takılmıyoruz. Bizim buradaki yükümüz vergi yükü. 2019 yılı için asgari ücretin brütü 2 bin 558 lira 40 kuruş. Ama işçinin eline geçen 2 bin 20 lira 90 kuruş. Devlet, asgari ücret üzerinden 729 lira  39 kuruş vergi alıyor. Bu vergiyi yine iş veren ödüyor. Asgari ücret ne kadar artarsa devletin alacağı vergi de o kadar artacak. Burada devletinde fedakarlık yapması lazım. İki tarafı da düşünmesi lazım. Devlet ‘ben vergimi alırım. Gerisi beni bağlamaz’ diyemez. Millet varsa devlet vardır. Düşünün bir Esnaf ve Sanatkarlar Odasıyız. Seydikemer’de esnaf olmasa Oda olur mu olmaz. Bana göre devlet önce kendi alacağı vergiden fedakarlık yapmalı. Asgari ücret 2 bin 500 lira olsun ama devlet de burada gerekeni yapsın. Karşılıklı fedakarlıkla ücret belirlensin. Asgari ücret bir insanın asgari geçinebileceği rakam. Yani asgari geçinilecek rakamdan da vergi almayalım! Bugün 2 bin 20 lira bir aile geçinebilir mi? Evet geçinemez! Bir ailenin elektrik faturası son 2 yılda ne kadar arttı? Su gideri ne kadar arttı? Aldığı ekmek, yağ, tuz, şeker ne kadar arttı. Yani bir insanın hayatını idame ettirebilmesi harcayacağı kalemlerde ne kadar artış oldu? Asgari ücretin yetmemesinin nedeni iş verenin fazla maaş vermemesi değil. Buradaki maliyetlerin artması. Bunu da iş verenlerden almaya kalkmayalım” diye konuştu.

“E-HACİZ ESNAFIN BELİNİ KIRIYOR”
Esnafların son yıllarda e-Haciz konusundan dertli olduğunu dile getiren Sağır, “Esnaf olarak e-hacize  SGK’da pek rastlamıyoruz. Tamam, devlete para ödenirse devlet bize hizmet edecek. Ama Maliyede şöyle bir uygulama var. Zinhar yanlış ve terkedilmesi gerekiyor. Şimdi Maliyeye 5 bin lira borcunuz var. O günde 50 bin lira çek ödemeniz var. Sabah maliye tarafından bütün bankalara e-haciz yazısı. 5 bin lira borcun için 50 bin lira paraya haciz konuluyor. Sonra esnaf adam maliyeye 5 bin TL borcu olduğunu ve 50 bin TL’nin hepsine haciz konulduğunu söylüyor. Maliye ise 5 bin TL’yi öde, ondan sonra 50 bin lirayı al diyor. Esnaf zaten 50 bin TL’yi anca denkleştirmiş, 5 bin TL’yi nerden bulsun? Tamam, 5 bin lira borç varsa 50 bin liranın 5 bin liralık kısmını haciz koy, adamın 45 bin lirasını neden bloke ediyorsun? Gerçekten böyle mağdur olan birçok esnaf var” dedi.

KAYIT DIŞI EKONOMİ DENETLENSİN!
 Sağır, vergisini veren, işçi çalıştıran, kirasını ödeyen esnafların denetlenmesinden ziyade kayıt dışı çalışanlara karşı önleyici tedbirlerin alması gerektiğinin altını çizdi. Sağır, “Zaman zaman denetimler oluyor. Peki denetimi nereye yapacaksın? Hazır iş yeri var, vergi mükellefi hemen onun iş yerin denetleniyor Ama o kişi zaten az ya da çok vergisini ödüyor. Personel çalıştırıyor. Bir şekilde Devlete dolaylı yoldan katkı yapıyor. Biz asıl vergi mükellefi olmadan, devlete bir kuruş katkısı olmayan insanları bulmamız lazım. Kayıt dışılığı önlememiz lazım. Devletin kayıt dışında ciddi anlamda vergi kaybı var” ifadelerini kullandı. 

Haber: Hülya KULALI