Balcı, '31 Mart yerel seçimleri çok önemli'
CHP Muğla İl Başkanı Av. Zekican Balcı'nın ev sahipliğinde, Parti Meclisi üyesi Mehmet Alkım Denizaslanı ve Yüksek Disiplin Kurulu üyesi Av. Remzi Kazmaz'ın katılımıyla, Muğla ve ilçelerinde görev yapan basın mensuplarıyla tanışma ve değerlendirme kahvaltısı düzenlendi.
Konuşmasına devam eden Balcı, şu ifadeleri kullandı:
“Davetimize icabet eden değerli basın mensuplarımıza hoş geldiniz diyorum. Teşekkür ediyorum. Bizim için mutlu heyecanlı bir gün Muğla örgütü olarak Cumhuriyet Halk Partisi Muğla örgütü olarak. Yoğun geçen yaz sezonunun ardından kongre süreçlerini tamamladık ve devamında 38. büyük kurultayımızı gerçekleştirerek yeni döneme merhaba dedik. Gayet demokratik, heyecanlı bir ortamda geçen büyük kurultayımızın sonunda Genel başkanımız sayın özgür özerle birlikte yeni dönemi başlattık. Tabii ki de önümüzde Türkiye tarihinin en önemli yerel seçimlerinden birisi var, bu anlamda heyecanımız yüksek. Hızlı bir şekilde yerel seçimler için çalışmaya başlayacak olmanın heyecanı içerisindeyiz. Muğla olarak ayrı bir heyecanımız var çünkü bu dönemde Muğla örgütü genel merkezle bir Parti Meclisi üyesi ve bir de yüksek disiplin kurulu üyesiyle temsil edilecek. Bu da bizim için ayrı bir mutluluk, ayrı bir gurur kaynağı ve sırtımızdaki yükün, sorumluluğun daha da arttığı anlamına geliyor.
“Onurlu görevi taşıyacaklar”
Parti Meclisi üyemiz, bütün Muğla örgütünün de bütün Muğla halkının da çok iyi tanıdığı genç kardeşim, gençlik kollarından bu yana partimiz için büyük emekler vermiş, her kesim tarafından takdirle karşılanan sevilen Alkın Denizaslanı. Yüksek disiplin kurulu üyesi de değerli meslektaşım, abim avukat Remzi Kazmaz, bizleri önümüzdeki 2 yıl içerisinde genel merkezimizde temsil edecekler. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu onurlu görevini taşıyacaklar. Ben biraz sonra sözü onlara da vereceğim.
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, dün biliyorsunuz bir olay gerçekleşti. Hatay milletvekilimiz biliyorsunuz Can Atalay halen tutuklu bir şekilde cezaevinde ve milletvekili yeminini halen yapamadı. Meclis çalışmalarına katılamıyor. Bununla ilgili Anayasa Mahkemesi bir hak ihlali kararı verdi. Zaten mevcut Avrupa insan Hakları Sözleşmesi hükümleri belli. Avrupa insan Hakları Mahkemesi kararlan belli, anayasanın açık hükümleri var bu kararlar temelinde Anayasa Mahkemesi bir hak ihlali kararı verdi. Ancak dün bana göre Türk hukuk tarihinin en kara günlerinden birisini yaşadık. Hiç de azımsanmayacak, hiç küçümsenmeyecek bir karar verdi. Yargıtay üçüncü Ceza Dairesi. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını resmen tanımadığını ve bu kararı veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunduğunu açıkladılar. Meclise adeta bir ültimatom verdiler. Can Atalay’ın milletvekilliğini düşürülmemesi ile ilgili olarak gerçekten neresinden bakarsanız bakın hem siyasi olarak hem sosyal olarak hem de hukuki olarak Türkiye Cumhuriyeti için kara bir gün yaşadık. Buna sessiz kalmamamız gerekir. Ne hukukçuların ne siyasetçilerin, ne sivil toplum örgütlerinin ne de halkın ne de basın mensuplarının bu duruma kesinlikle sessiz kalmaması gerekir. Hiçbir şey olmamış gibi davranmamamız gerekir. Sessiz kalırsak eğer bu hukuksuzluğa meşruiyet kazandırmış oluruz. Dolayısıyla biz hem Cumhuriyet Halk Partisi örgütü olarak genel başkanımız dün ivedilikle bu konuyla ilgili bir karar aldılar, kapalı grup toplantısı yaptılar, “Bu bir darbedir” dediler. Bana kalırsa ben de aynı şekilde düşünüyorum. Sayın genel başkanımızlaa bu bir darbedir. Darbeler sadece silahla askerle, postalla yapılmaz. Bu da bir darbedir. Bana kalırsa. Dolayısıyla biz Cumhuriyet Halk Partisi örgütü olarak gereken tepkiyi vermeye devam edeceğiz. Umut ediyorum ki toplumun her kesimi meşru zeminde, hukuk zeminde hukuk dışına çıkmadan gerekli tepkiyi verecektir. Çünkü tepkiyi vermediğimiz halde bu işin çok daha kötü yerlere gideceğini hissediyorum. Sessiz kaldığımız her dakika sessiz kalarak bu durumu meşruiyet kazandırdığımız her dakika ülkemizi daha da hukuksuzluğa itecektir. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte bununla ilgili olarak biz de Cumhuriyet Halk Partisi Muğla örgütü olarak genel merkezimizle görüşüp bu konuyla ilgili ne adım atılması gerekiyorsa gerekli adımları atacağız.
“Yerel seçimler Muğla örgütü için çok iddialı geçecek”
Yerel seçimler Muğla örgütü için çok iddialı geçecek, bunu net bir şekilde söyleyebilirim. Biz 13 ilçemizin tamamı ve büyükşehir belediyemiz için 13 + 1 olarak net iddiamızı koyuyoruz. Bugünden itibaren çalışmalarımızı 4 koldan, 13 ilçe başkanımız, 3 milletvekilimiz, parti meclis üyemiz, belediye başkanlarımız ve tüm örgütümüzle, kadın kolları, gençlik kolları olarak yorulmadan, uyumadan 31 Mart akşamı ve 1 Nisan sabahına kadar durmaksızın çalışmaya devam edeceğiz. 13+1 kesinlikle bizim hedeflediğimiz ve mutlaka başarıya ulaşacağımız bir önümüzde hedeftir. Örgütümüzün istediği, halkımızın istediği adaylarla tabi ki herkesi memnun etmek mümkün değil ama Muğla halkının ve örgütünün en yüksek düzeyde mutlu olacağı şekilde adaylarımızla birlikte, seçim sürecinde Muğla halkının karşısına çıkacağız. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ile yaptığımız toplantıda da il başkanlarımızla birlikte önümüzdeki süreçte ön seçimin kesinlikle ve kesinlikle kaçınılmaz bir yöntem olduğu konusunda hem genel başkanımız hem de bütün il başkanlarımız hemfikirdir. Önümüzdeki hafta Salı günü Genel Başkanımızın ilk grup toplantısında 81 il başkanı genel başkanımızın yanında olacağız. Ertesi gün Çarşamba günü de İl Başkanlarımızla ve Genel başkanımızın başkanlığında bir toplantımız olacak. Orada da stratejilerimizi il il, ilçe ilçe belirleyeceğiz. Her ilçenin kendine göre dinamikleri olacak. Her ilçenin kendine göre kampanyası olacak ama emin olun ki bizim öncelikli yöntemimiz ön seçim olacak. Ben de 1 Ekim tarihinde Muğla Kongresinde ne söz verdiysem aynı şekilde sözümün arkasındayım. Ön seçim yapılarak en doğru adayın örgütümüz tarafından belirleneceğine inanıyorum ve geride kalan, sandıktan çıkamayan diğer aday adaylarımızın da tek yürek olarak ilçelerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarı için çalışacaklarına eminim. Çünkü bizim biraz önce de ifade ettim 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimler Türk tarihinin en önemli yerel seçimleri olacak. Cumhuriyet Halk Partisi bu seçimlerden birinci parti olarak çıktığında 11 büyükşehrin yanına en az 4, 5, 6 tane daha belki daha fazla Büyükşehir Belediyesi eklediğinde ve ilçe belediyelerine diğer il belediyelerinde çok büyük başarılar elde ettiğimizde emin olun 1 Nisan'dan sonra Türkiye çok daha farklı bir tablo ile karşılaşacaktır. Buna mecburuz. Ülkemizin içinde bulunduğu durumdan dolayı mecburuz. İşte dün yaşadığımız olay, ekonomik durumun herkes farkında. Dolayısıyla biz bu başarıyı elde etmek zorundayız, başka şansımız yok. Zaman kaybetme gibi bir lüksümüz yok. Hata yapma gibi bir lüksümüz yok. Dolayısıyla tek yürek olarak hem Muğla örgütü hem Cumhuriyet Halk Partisi bütün ailesiyle birlikte bu seçimlere hazırdır. Bu anlamda tüm Muğla halkını mutlu edecek, memnun edecek bir seçim sürecini geçireceğimize inanıyorum. Sizlerin huzurunda partisi üyemize ve yüksek disiplin kurulu üyemize, değerli abime ve kardeşime başarılar diliyorum. Bu başarı 13 ilçe başkanımızın, belediye başkanlarımızın, milletvekillerimizin, Muğla örgütünün kadın koluyla, gençlik koluyla tamamının başarısıdır. Birlikte tek yürek olabilmesinin tezahürüdür. Bu anlamda da il başkanı olarak çok mutluyum. Birlikte olabildiğimizde, birlikte hareket edebildiğimizde başarının daha anlamlı olduğunu da ve daha kolay erişilebilir olduğunu da kanıtlamış olduk.
“Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu, ikisi de çok değerli”
Dediğim gibi seçim sürecinde de kurultay sürecinde de gayet demokratik bir süreci geride bıraktık. Parti içi rekabet hem Özgür Özel hem Kemal Kılıçdaroğlu ikisi de pırlanta gibi. Bu partinin çok değerli evlatlarıdır, çok değerli siyasetçileridir. Gayet güzeldi, ben o salondaydım. Bu tarihi ana, tarihi günlere tanıklık etme onuruna nail oldum. Ben de Cumhuriyet Halk Partisi Muğla İl Başkanı olarak gerçekten partimize yakışır, ülkemize yakışır, bu coğrafyaya yakışır bir süreci geride bıraktık. O salondan hep birlikte Cumhuriyet Halk Partisi ailesi olarak el ele kol kola çıktık. Bu da önümüzdeki süreçte nasıl bir seçim kampanyası götüreceğimizin ve vatandaşlarımızın bizden beklediği umudun, sırtımızdaki yükün, sorumluluğun karşılığını Cumhuriyet Halk Partisi ailesi olarak verdiğimizi düşünüyorum.”