YENİ ADLİ YIL TÖRENLE BAŞLADI

Yeni Adli yıl Fethiye'de de törenle başladı. Yeni Adli yılın başlaması nedeniyle Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adliye binasında tören düzenlendi.

  • 875
Youtube Kanalı
Abone Ol
TAKİP ET

Yeni Adli yılın başlaması nedeniyle Fethiye Adliyesinde yapılan törene Fethiye Kaymakamı Alper Balcı beraberinde Fethiye Cumhuriyet Başsavcısı Günşafak Karartı, Adalet Komisyonu Başkanı Abdulkadir Ungan, Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, Fethiye İlçe Emniyet Müdürü Kayhan Dadaşoğlu, İlçe Jandarma Komutanı Mustafa Çiçek, İlçe Sahil Güvenlik Komutanı Binbaşı Erdal Kıraker, Diğer yetkililer, Hakimler, Savcılar, avukatlar ve adliye personeli katıldı.

AVUKAT VOLKAN YULUK, “FEDAKARLIK HEP AVUKATLARDAN BEKLENMEKTEDİR”
Fedakarlığın hep avukatlardan beklenmemesi gerektiğine dikkat çeken Muğla Barosu Fethiye Temsilcisi Avukat Volkan Yuluk, “Hak gelir olsun diye fedakarca görev yapan hakim, savcı ve avukat meslektaşlarım adalet aranırken olmazsa olmazlarımız ve adalet müdürlerimiz, kalem müdürlerimiz, adliye ve infaz kurulu çalışanı ve adalet bekçisi mesai arkadaşlarım. Basınımızım değerli temsilcileri. Bugün yeni bir adli yıla başlarken, silah arkadaşlarıyla birlikte bu ülkeyi bize vatan yapan, yüce atamızın manevi huzurunda ve silah arkadaşlarımıza minnetimizin bir ifadesi. Kurduğu Cumhuriyet ve bağlılığın ifadesi, bir göstergesi olarak burada bu alanda herkes için, adil bir adli yıl istiyoruz. Demek için toplanmış bulunuyoruz. 2022-20223 adli yılını, yargı bağımsızlığını hukukun üstünlüğü, hukuk devleti, avukatlık mesleğini artık yapısal bir sorun hale gelmiş kaygılarla karşılıyoruz. Mesleğimize ve avukatlara yapılmış saldırıların hız kesmeden devam ettiği, tüm yanlışlara rağmen kurulan numaralı boyaların teçhiziz şekilde desteklendiği, hak ihlallerinin ve çocuk istismarlarının inanılmaz boyutlara ulaştığı, yoksulluğun derinleştiği bir zaman başlamaktadır. Toplumda ve uluslararası alanda giderek kaybolan yargıya güveni sağlamak için somut adımlar atılması için baroların ve avukatların bıkmadan, usanmadan tekrarlanması en önemli taleplerdendir. Bu yıl aramıza yaklaşık 20 bin meslektaşımız daha katıldı. Her bir meslektaşımızın varlığıyla sahaya değer kattığını biliyoruz. Ancak 170 bine ulaşan avukat sayısının, emeğimizin kıymetinin bilinmediği bir ortamda yarattığını biliyorsunuz. Bugüne kadar açtığımız adliyeleri kapatırken sayılarımız 200 bine dayanmış olacaktır. Hukuk Fakültesi ve avukat sayısının değil, eğitim kalitesinin ve avukatlık mesleğinin saygınlığını arttıracak, bir adli yıl istiyoruz. Avukat sayısı artarken, iş oranları da artmakta ve mesleki faaliyetlerin önüne sürekli engeller çıkarılmaktadır. Alternatif çözüm yolları adı altında arabuluculuk ve uzlaşmacılık gibi yargı dışı alanda genişletilirken, dezavantajlı grupların, avukatlara ve adalete erişimi engellemektedir. Hasar Danışmanlık şirketleri denilen yeni bir Türk İş takibi denetimiyle yurttaşlarım hak kayıplarına sebep olmakta ve bununla da etkili bir şekilde mücadele edilmemektedir. Oysa bizler yurttaşların haklarını korumak için görevimizi yaparken, kışkırtılan cahil bir şiddetin sonucu olarak üretimlerimizle ve hukuki uyuşmazlığı konusunda özdeşleştirdiğimiz için sorgulanıyor, yargılanıyor, saldırıya uğruyor hatta öldürülüyoruz. Hukuki danışmanlığımız konusunda özdeşleştirdiğimiz için sorgulanıyor, yargılanıyor, saldırıya uğruyor ve hatta öldürülüyoruz. Kişisel verilerin korunması adı altında yargının kurucu usulü olan bağımsız savunmanın faaliyeti dolayısıyla silahların deşifre ilkesi ve adil yargılanma hakkı engellenmektedir. Mesleki faaliyet alanlarımızın korunduğu genişletildiği ve güçlendirildiği bir adli yıl istiyoruz. Stajyer avukatlarının, kamu avukatlarının, engelli avukatların, genç avukatların, emekli avukatların sorunlarının çözümü konusunda somut önerilerimiz göz ardı edilmekte, stajın içeriği boşaltılmakta ve niteliksizleştirilmektedir. Adaletin erişimin en önemli araçlarından uluslar ve uluslararası hükümlerin ve hükümlülüğün gereği kamusal nitelikteki CMK zorunlu adli yıl hizmeti karşılığında anayasadaki angarya yasaları ihlal edecek kadar düşük ödemeler yapılmakta ve fedakarlık hep avukatlardan beklenmektedir. Tahammül sınırlarını zorlayan CMK ücretlerinin avukatlık askeri ücretli tarifesiyle işlendiği Avukatlık asgari ücret tarifesinin ülkemiz ekonomik koşullarına ve mesleğimizin saygınlığına uygun hale getirildiği en ufak emeğinin karşılığını gördüğü, stajyer avukatlara destek sağlandığı, avukatların özgür haklarının tanındığı, engelli avukatların faaliyetlerini ayrımcılığa uğramadan sürdürebildikleri emekli avukatların insan onuruna yakışır bir maaş aldığı bir adli yıl istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Adalet Komisyonu Başkanı Abdulkadir Ungan, “Yeni adli yılı hem milletimize hem de bütün insanlığa adalet, barış, huzur ve güven getirmesini diliyorum. Geçmiş yıllarda ebediyete uğurladığımız tüm meslektaşlarımızı başta Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz olmak üzere bütün yargı şehitlerimizi, bu vatan için canını feda eden tüm şehitlerimizi ve bu güzel ülkemizi bizlere armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnet ile anıyorum. 2 gün önce 100.yılı coşkuyla kutladığımız Zafer Bayramımızı daha nice yüz yıllar beraber kutlamayı diliyorum. İnsan hakları demokrasi ve hukuk devleti ilkeleri üzerine kurulu bulunan yargının bir parçası olarak adaletin tecellisi için gayret göstereceğimiz yeni bir adli yıl başlangıcındayız. Her yıl olduğu gibi bu yılda heyecanlıyız, hevesliyiz, çalışma azim ve gayreti içerisindeyiz. Günlük kısa tartışmalardan uzak bilinçli-bilinçsiz yapılan haklı-haksız eleştirilerin farkında olarak, yaptığımız işin sorumluluğunun bilincinde omuzlarımızın üzerindeki yükün ağırlığında ezilmeden işimizin hakkını vererek dimdik bir şekilde hakkaniyetli ve adilce kararlar için hazırız. Ve hak aramak için adliyemize adım atacak aynı amaçla iki satır yazı yazacak her bir vatandaşımızın hak ettiği hakkını en kısa zamanda ve en adilane bir şekilde ulaşabilmesi için 24 saat çalışma esasına da uyacak şekilde buradayız. Yargı devletin ana etkilerinden biridir. Yargı elini kullanan mahkemeler ise devlet adına değil millet adına karar verirler ve mahkemelerinden beklenen yegane beklentisi adalettir. İnanıyoruz ki devletin dini, mütevelli ve sigortası adalettir. Din, dil, ırk, mezhep, cinsiyet, siyasi görüş gibi en küçük bir ayrım yapılmadan dileyen herkes kolayca hak arayabiliyor, hakkını kolayca alabiliyor ve koruyabiliyorsa adalet çarkı dönüyor demektir. Hukuk canlı bir metabolizmadır. Ve temas etmediği hiçbir şey yoktur. İnsan, doğaya ve canlıya dair ne varsa orada hukuk vardır. Onun hemen arkasında ise bunlara ayak uyduran hukuk kuralları ve bu kuralların uygulanmasını sağlayan yargı çalışanları vardır. Bu büyük çarkın bir dişlisi olarak bugün itibari ile faaliyete geçirilen 2.ağır ceza mahkemesiyle bu yılda daha güçlü bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Gücünü yasalardan, yasadan ve büyük Türk milletinden alan tek gayesi adalet olan değerli meslektaşlarım, çalışma arkadaşlarım iş yükümüz fazla, sorumluluğumuz ağır, zamanımız ve bazı imkanlarımız kısıtlı. Fakat hak edenin hakkına kavuşması için verdiğiniz emek içerisinde hakkına kavuşanın yaşadığı sevince ortak olmanın mutluluğu, hazzı tarif edilemez. Bizler verdiğimiz adil kararlarla bir mazlumun karşısında, yavrusuna kavuşan bir annenin mutluluk gözyaşında, hak edene verilen bir ceza sonrasında mağdurun soğuyan yüreğinde ve iyi ki adalet var diyen nice insanımızın vicdanında var olacağız. Yeni adli yıl hayırlı uğurlu olsun” dedi.

BAŞSAVCI KARARTI, “TÜRKİYE CUMHURİYETİ BİR HUKUK DEVLETİDİR”
Milletimizin beklentisinin adaletin tecellisi için bu yılda da var güçle çalışacaklarını belirten Cumhuriyet Başsavcısı Günşafak Karartı, “2 gün önce 30 Ağustos Zafer Bayramımızı 100.yıl dönümünü hep birlikte idrak ettik. Başta İstiklal Harbimizin Başkomutanı Devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere milletimizi yaşatmak için göğüslerini siper eden tüm kahramanları, görev başında vefat eden meslektaşlarımız ile değerli şehitlerimizi bir kez daha rahmetle ve minnetle anıyoruz. Yeni bir adli yıla giriyoruz. Bu adli yılda da vatandaşlarımızın bizden tek beklediği adil kararın makul sürede gecikmeksizin verilmesidir. Ve bildiğimiz gibi adliyenin kapısı adaletin kapısıdır. Devlet adaletin temeli üzerine oturur. Adalet mülkün temelidir. Milletimizin bizden beklediği adaletin tecellisi için bu yılda da bütün gücümüzle çalışacağız. Elbette bu süreçte yine alternatif çözüm yöntemleri uygulanması, hedef süre riayeti sağlanarak şeffaflık ve öngörülebilirlik adına atılan reform adımları izlenerek yargıya olan güveni arttırılacak. Vatandaşlarımızın adalete olan inancını pekiştirecek şekilde çalışmalar yapmak yegane hedefimiz olacaktır. Yapılan kanun reformlarından esas olanın uygulama olduğunun bilince olmamız gerekir. Hangi reform olursa olsun en iyi reform kuşkusuz uygulamalardır. Ülkemiz 2016 yılındaki hain darbe teşebbüsünün izlerini silmek için halen yoğun çaba harcamaktadır. Darbecileri ve yandaşlarını çeşitli şekilde hima eden bazı devletlerin demokratik yapı anlayışı sandıkları temel değerlere tamamen ters düşmektedir. Sözde insan hakları raporları ile dünyanın gözünü boyamaya çalışan sivil toplum örgütlerinin Türkiye üzerinde baskı kurmaya çalışan sözde insan hakları kuruluşlarıyla, basın özgürlükçülerinin aparatı olduğu gün yüzüne çıkmıştır. Türkiye bu operasyonlara karcı gün geçtikçe uyanık, dirençli ve daha güçlüdür. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hiç kimse hukukun dışına çıkamaz. Hiçbir makam, organ veya anayasa ve kanunlarla kendisine tanınan yetkinin haricinden bir yetki kullanamaz. Her türlü hukuk dışılığa karşı Türkiye Cumhuriyetinin gücü ve kararlılığı vardır. Anayasa ile sınırları çizilen devlet üzerinin korunması, başta anayasal kurumlar olmak üzere ve tüm kamu görevlileri kolektif görünmektedir ve sorumludur. İnsan hakları özellikle örgütlenme hakkı anayasal düzenin Cumhuriyetin ve devletin bütünlüğünü yıkmak amacıyla kullanılamaz. Bu prensip dünyanın her yerinde geçerlidir. Hukuk devleti tüm bireylerin hukuki güvenliklerini sağlamalıdır. Anayasamızın 5.maddesinde açıkça belirtildiği üzere devlet Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak ile görevlidir. Anayasal bir devlet olan Türkiye Cumhuriyeti köklü bir hukuk ve demokrasi geleneğine sahiptir. Bu nedenle hukukun ve anayasanın çizdiği sınırlar içerisinde faaliyette bulunan ve haklarını kullanan tüm kişi ve kurumlar hukukun güvencesi altındadır. Bu konuda da kimsenin şüphesi olmamalıdır. Yeni adli yıl hayırlı uğurlu olsun” şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme