TURİZM SORUNLARI OHAL'DE ÇÖZÜLMELİ
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'yla Perşembe günü görüşen TÜROFED heyeti, turizm sektörünün sorunlarını ve beklentilerini Bakan Avcı'ya ilettiler. Toplantı sonrası Fethiye'ye gelen Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve Fethiye Otelciler Birliği (FETOB) Başkanı Yavuz Torunoğulları, gazetecilere açıklama yaptı.
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'yla Perşembe günü görüşen TÜROFED heyeti, turizm sektörünün sorunlarını ve beklentilerini Bakan Avcı'ya ilettiler. Toplantı sonrası Fethiye'ye gelen Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve Fethiye Otelciler Birliği (FETOB) Başkanı Yavuz Torunoğulları, gazetecilere açıklama yaptı.Torunoğulları, 'Konaklama sektöründe sözün bittiği yerdeyiz. Özellikle Rusya'yla uçak krizinden sonra ardı arkası kesilmeyen terör olayları ve en sonki darbe girişimi sıkıntıda olan turizm sektörünü bitirme noktasına getirdi. Darbe girişiminin ardından kamu personellin izinlerinin iptal edilmesi bizi doğrudan etkiledi. Bu noktadan sonra 2016 yılından bir beklentide bulunmak kesinlikle hatalı olur. Bizim hem sektör olarak hem de kamu olarak 2017'yi, 2018'i konuşuyor veya planlıyor olmamız gerekir. Turizmde kişi sayısında yüzde 40 gerideyiz, gelirde de yüzde 55'e yakın düşüşteyiz. Bu sene özellikle konaklama sektörünün zarar edeceği ortada.Burada en kötü şey önümüzün belirsiz olması. Devletimiz hala FETÖ/ PYD terör örgütü ve bağlantılarıyla uğraşıyorken ülkemizin diğer sorunlarına hemen eğilmesini ve çözüm üretmesini beklemekte çok normal değil. Önce bu sorunların düzelmesi lazım…Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı'yla doğrudan görüşerek bir toplantı düzenlediklerini belirten Torunoğulları, 'Olağan üstü şartlardan geçiyoruz ve hükümetin elini güçlendiren Olağan Üstü Hal yasası var. Bu çerçevede turizm sektörünü de ilgilendiren huşular varsa bu yapı içerisinde bir an önce halledilmesini talep ettik. Bakanımız bununla ilgili bir rapor hazırlayıp bizimle paylaşacağını ifade etti. Bakanımıza özellikle ilettiğimiz hususlar; Turizm konaklama sektörünün yatırım gerektiren bir sektör olduğunu, borçlanma yapasının yüksek olduğunu ve kısa vadede sektörün önündeki tehlikenin bu olduğunu ilettik. Özel ve kamu bankalarının bu konuda bir yapılandırma çalışması yapmaları ve hükümetin de bu konuda onların inisiyatifine bırakmadan belirleyici olması gerektiğini ilettim. 2017 yılıyla ilgili charter uçuşlarına verilen katılımın uzatılması veya verilebilecek ek teşviklerin paylaşılması konusu var. Bu noktada özellikle şunu rica ettim. Teşvik etmek için ne yapacağımız ayrı bir konu ama ne yapacaksak bunu 2016 yılı içerisinde yazılı ve sözlü deklare etmemiz lazım. Çünkü biz teşvikleri ne kadar geç açıklarsak tur operatörlerinin planlamalarına o kadar geç yansıyor. Dolayısıyla ülkemize yansıması o kadar az oluyor. Kurban Bayram'ıyla ilgili 9 günlük resmi tatilin resmi tebliğinin yapılaması gerekiyor. Resmi tebliğinin yapılması bile turizme katkı sağlar. Yeni rezervasyon oluşumlarının az olması, ülkelere göre farklılık göstermesi konusunun altını çizdim. Bunun zamanlamasının ve içeriğinin yanlış olduğunu savundum çünkü bir Rus tüketicinin meseleye bakış açısıyla bir Alman veya Çin tüketicinin meseleye bakış açısının algılamasının farklı olduğunu göz önüne alıp her ülkeye, her bölgeye hem teşvik anlamında hem de tanıtım ve piyar anlamında kademeyi oluşturarak gitmenin gerektiğinin altını çizdim. Çünkü bu yıllar içerisinde bizim edindiğimiz tecrübe.İşler kötü diyoruz ama bu durumdayken dahi sigorta pirimleri, emlak vergileri, elektrik ve su faturaları gibi faturaları işletmelerimiz ödemekte. Ödeyemeyenler için de yasal faiz işlemekte. Bu tür zorunlu olan ödemelerin bu döneme has anaparadan vaz geçmeden faizsiz ertelenmesini özellikle rica ettik. Acil eylem planında açıklanan hususların Türkiye'de turizm tesislerinin sadece yüzde 10'unu kapsadığını, diğer yüzde 90'nını kapsamadığını altını çizdik. Yani acil eylem planında bir düzenleme yapılacaksa içinde bulunduğumuz gerçek gözetilerek yapılsın talebimiz oldu. Eylem planında her ne kadar 9 maddelik bir çözüm planı hazırlanmış olsa da aslında iç içe maddelerin olduğunu ve toplamda 6 maddelik bir durum olduğunu sayın bakanımıza izah ettik. Özellikle elektrik ve su kullanımlarının bağlı olduğumuz yasaya uygun yapılmadığını, büyükşehir belediyesi veya belediyelerin yüksek fiyatta bizden bunu tahsis ettiklerini, bizim yasamıza göre en düşük tarifeden alınması gerektiğini yani belediyelerin yasanın üzerinde hareket edip kanunsuz işler yaptığını ifade ettik. Sayın Bakan en çok bu konunun üstünde durdu ve kanuna aykırı hareket edilmesinin kabul edilemeyeceğini ve bakanlar kurulunda bu konuyu gündeme getireceğini ifade etti.Türk Hava Yolları'nın fiyatlarının çok yüksek olduğunu da Bakana ilettiklerini söyleyen Torunoğulları, 'bu krizler yaşanmadan önce 200-300 dolarken şimdi 600-700 dolara uçuşlar var. THY bu durumda ülkeye hizmet mi ediyor yoksa çıkarcılık mı yapıyor? Hangisi ülkemiz için daha önemli. THY'nin orada az miktarda elde edeceği gelir mi yoksa ülkenin tümünün menfaati olan turistin Türkiye'ye ulaşılabilirliğini sağlamak mı? Bunun da altını toplantıda tekrar çizdik.