TOPLU TECAVÜZ DAVASINDA ŞÜPHELİLER, SUÇLAMALARI RED ETTİLER

Fethiye'de 2007 yılında gerçekleştiği iddia edilen toplu tecavüz olayının Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmasında 6 şüpheli, savunmada bulunurlarken Türkiye'nin dört bir yanından Fethiye'ye gelen kadın dernekleri üyeleri, adliye binası önünde pankart ve afiş açıp gösteri yaptılar.

  • 4047
TAKİP ET

Fethiye'de 2007 yılında gerçekleştiği iddia edilen toplu tecavüz olayının Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmasında 6 şüpheli, savunmada bulunurlarken; Türkiye'nin dört bir yanından Fethiye'ye gelen kadın dernekleri üyeleri, adliye binası önünde pankart ve afiş açıp; gösteri yaptılar. 100'ü aşkın kadın, zaman zaman Kürtçe olarak; “Yaşasın kadın dayanışması. Sesiz kalma, suça ortak olma. Tecavüzü korumak, tecavüze ortak olmaktır. Yargı, tecavüzü koruma, sahip çıkma, yargıla” diye bağırdılar. İddialara göre; 2007 yılı Haziran ayında Fethiye'nin Gebeler Kaplıcası'nda B.S. isimli kadına aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu 6 kişinin tecavüz ettiği iddiasıyla açılan davanın ikinci duruşması Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirildi.

Toplu tecavüze maruz kaldığı iddia edilen B.S.'ye destek vermek üzere Türkiye Taciz ve Tecavüze Karşı Kadın İnisiyatifi Derneği'nin şemsiyesi altında İzmir, İstanbul, Ankara, Antalya, Muğla, Adana, Hatay, Denizli ve diğer illerden gelen 100'ü aşkın kadın, mahkeme bitinceye kadar adliye binası önünde gösteri yaptılar. Türkiye Tecavüze Karşı Kadın İnisiyatifi adını veren grup, adliye önünde “Kadına şiddete hayır”, “Erkek egemen yargıya hayır”, “Devlet eliyle tecavüze hayır”, “Tecavüzcüler yargılansınlar”, “Bas bas bağırıyoruz, tecavüze karşı bağırıyoruz”, “Yargı tecavüzü koruma, sahip çıkma yargıla”, “Tecavüzcü çete tutuklansın”, “Erkek vuruyor, devlet koruyor” şeklinde sloganlar attılar. Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davayla ilgili olarak polis yoğun güvenlik önlemi alırken kadınların ellerindeki pankart ve dövizlerde; “Tecavüzcüleri korumak tecavüze ortak olmaktır”, “Tecavüzcü ressamda olabilir öğretmende”, “Erkek devlet şiddetine son”, “Bağır herkes duysun, erkek şiddeti son bulsun” ve “Devlet tecavüzcüyü koruma” yazıları dikkat çekti. Duruşma salonuna sadece salonda yeterli sandalyeler kadar izleyici alınırken; adliye dışındaki kadınlar da salona girmek istedi ancak polis buna izin vermedi.

Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nde saat 14.00'de başlayan duruşmada; müşteki B.S.'yi 20 bayan avukat savunurken; şüpheliler M.K., G.K., A.N.O, V.K., S.K., V.K., tutuksuz olarak yargılanıp; savunmada bulundular. Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ümit Selçuk Doğan, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve nitelikli cinsel saldırı suçları iddiasıyla açılan davada; sanıkları bir bir dinledi. Kamu görevlisi A.N.O. ifadesinde; mağdure B.S. ile arasında iddia edildiği şekilde herhangi bir olayın geçmediği, M.K.'nın kız arkadaşı olduğunu bildiğini belirtip, “Eğer ortada bir tecavüz olayı varsa bize karşı yapılmaktadır. Hakkımızda sosyal bir kampanya yürütülüyor” dedi. Şüpheli M.K. ise B.S. ile 2006 yılı sonunda V.K. tarafından tanıştırıldığını belirtip, “Resim yetenek sınavına girmek isteyen B.S.'ye çizgiler öğrenmesi için yardımcı olmam istenmişti. Zaman içinde duygusal yakınlaşma oldu. Olay öncesinde mağdure zaman zaman evime gidip geliyordu. Onun rızası ile cinsel ilişkiye girdim. Olay günü de mağdure ile buluşmak için Bodrum'dan Fethiye'ye geldim. Mağdureyi çalıştığı otelden alarak birlikte dolaştık. Birlikte rahat olabileceğimiz yer aradık. G.K.'nın işlettiği Gebeler Kaplıcası'na gittik. Kaplıcada bir oda tahsis ettim. Mağdure ile kaplıcaya girdik. Bulunduğumuz süre içerisinde de cinsel ilişkiye girdik.

Daha sonra A.N.O. ve V.K.'da geldiler. Onları kaplıcaya ben çağırmış olabilirim. Akşam da saat 23.00 sıralarında B.S. ile kaplıcan ayrıldık. B.S., günün büyük bir bölümünü orada uyuyarak geçirdi. Çünkü çalıştığı otelde nöbet tutmuştu. Gece 24.00'te de otelde nöbeti başladığı için saat 23.00 sıralarında kaplıcadan Fethiye'ye hareket ettik. B.S., olaydan 20 gün sonra annesi ile Muğla'da oturduğum lojmana birlikte geldiler. İstanbul'a gideceğini söylüyordu. Mağdurede davranış bozukluğu vardı. D… isimli bir erkek arkadaşı ile konuşuyordu. Bana annesi ile evlenmesi halinde kendisi ile de birlikte olabileceğini söyledi. Ortadan bir tecavüz olayı yoktur. Kendi isteği ile birlikte olduk. Suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Kaplıca işletmeci G.K. ise kaplıcayı 16 Haziran 2007'de kiraladıklarını, B.S.'nin iddia ettiği olayın belirtildiği tarihte olmadığını ve kaplıcanın toplu tecavüz olayı olabilecek yer olmadığını, 4 numaralı oda denilen yerin, 5 ve 6 numaralarında da müşteriler bulunduğunu, B.S.'nin M.K. ile geldiği tarihin 8 Temmuz ya da takip eden bir Pazar günü olabileceğini, o günde kendisinin Tur için gelen turistlere kaplıca tanıtımı yaparken; M.K.'nın çalışanlarımızdan bir oda tahsis ettiğini, kendisinin bir kızı olduğunu bildiğinden 22-23 yaşlarındaki mağdureyi şahsın kızı sandığını, akşam saat 23.00 sıralarında da kaplıcadan yine M.K ile birlikte ayrıldığını söyledi. A.N.O. ve V.K.'nın da aynı akşam birlikte kaplıcadan ayrıldıklarını, kesinlikle bir tecavüz olayının olmadığını belirten şüpheli G.K., mağdurenin iddialarını kabul etmediğini ve kaplıcanın o tarihte çok sayıda müşterisi bulunduğunu, bir keşif yapılabileceğini de söyledi. Diğer şüphelilerden kaplıca bekçisi V.K. ile kaplıcaya M.K.'nın çağırması sonucu geldiği iddia edilen V.K.'da tecavüz olayı olmadığını belirtip, suçlamaları red ettiler. Müşteki vekillerinden birisinin bir sorusu üzerine; Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ümit Selçuk Doğan, “Şov yapmıyoruz, Yargılama yapıyoruz. Lütfen yoruma dayalı değil, olayla ilgili soru sorunuz” dedi. Duruşma bazı delillerin toplanması gerekçesiyle ileri bir tarihe ertelenirken; 6 şüphelinin tutuksuz yargılanmasının devamına karar verdi.

BASIN AÇIKLAMASI YAPARAK; “TECAVÜZÜN HESABINI SORMAK İÇİN BURADAYIZ” DEDİLER.

Bu arada duruşma salonu dışında ismini vermek istemeyen bir kadın, Türkiye Tecavüze Karşı Kadın İnisiyatifi adına bir açıklama yaparak, “Bizler bugün de 4 yıl önce Fethiye'deki Gebeler Kaplıcası'nda içlerinde Milli Eğitim Müfettişi ve öğretmenlerin de olduğu tecavüz çetesi tarafından bir kadın arkadaşımıza uygulanan işkencenin ve toplu tecavüzün hesabını sormak için buradayız. Bu tecavüzcüler suç işlememiş gibi günlük yaşamlarına devam ediyorlar. Kadın dayanışması sonucu açılan 26 Ocak 2011 tarihindeki duruşmaya tanık olarak çağrılan tecavüzcüler bugün geç de olsa nihayet sanık sıfatı ile yargılanacaklar. 26 Ocak'ta duruşmaya katılmayan 18 yaş altı olan saldırganlar, bugün zorla getirtilme kararı ile ifade verecekler. Bugün 16 Mart 2011 tarihi tespit edilebilen 8 sanığın yargılanacağı ilk gün. Bu kazanım kadın dayanışmasının somut bir örneği olarak kadın kurtuluş mücadelesinin tarihindeki yerini aldı. Bu dava bizim davamız.

Bu dava tüm kadınların davası. Bu dava diğer tüm tecavüz ve kadın cinayeti davaları gibi bizim davamız. Bu dava tüm kadınların davasıdır. Kadına yönelik tüm şiddetlerin münferit vaka olmadığını tekrar ediyoruz” diyerek, “Bizler tecavüzcülerin ve kadın katillerinin medyadaki, üniversitedeki, yargıdaki ve siyasi partilerdeki suç ortaklarını destekleyicilerini ve azmettiricilerini biliyoruz. Engin Ardıçların, Hıncal Uluçların, Emre Aközlerin, Orhan Çekerlerin, İbrahim Öztürklerin egemen olduğu bir dünya istemiyoruz. Başka bir dünyanın mümkün olduğuna inandığımız için Fethiye'deyiz. Muğla'daki saygın hayatlarına devam eden saldırgan Milli Eğitim Müfettişi'nin farklı belediyelerde çocuklara resim dersi veren emekli öğretmenlerin, ressamların ve diğer tüm tecavüzcülerin, tutuklu yargılanmasını, önceki suçlarının açığa çıkarılmasını, varsa diğer üyelerinin de ortaya çıkarılıp, yargılanmasını istiyoruz” dedi.

Bakmadan Geçme