Tokmak, 'Süt üreticilerine katkı sağlamaya çalışıyoruz'

Fethiye Seydikemer ilçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Tokmak, soğutulmuş çiğ süt fiyatlarının 15 Kasım'dan geçerli olmak suretiyle 2020'nin sonuna kadar yüzde 15 artışla 2 lira 30 kuruş olarak belirlenmesini sevinçle karşıladıklarını ifade etti.

  • 2564

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, geçtiğimiz günlerde süt üreticisinin desteklenmesi açısından süt fiyatlarının daha iyi noktalarda olması gerektiğinin altını çizmişti. Bakan Pakdemirli'nin bu açıklamaları ve üretici birliklerinden gelen talebe kayıtsız kalmayan Ulusal Süt Konseyi toplanarak, soğutulmuş çiğ süt fiyatlarını yeniden belirledi. Buna göre 2 liradan satılan süt, 15 Kasım'dan itibaren 2 lira 30 kuruştan satılması bekleniyor.

HAYVANCILIK SEYDİKEMER'E KATMA DEĞER SAĞLIYOR
Süt fiyatlarındaki değişimi değerlendiren Fethiye Seydikemer ilçeleri Süt Üreticileri Birliği Başkanı Turgut Tokmak, şöyle konuştu;
“Tarım ve Orman Bakanlığı, üretici ve sanayici temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştirilen Ulusal Süt Konseyi toplantısında, üretici temsilcileri soğutulmuş çiğ süt fiyatlarının 50 kuruş artırılarak bunun 25 kuruşunun desteklerden 25 kuruşunun da fiyatlara yansıtılmasını istedi. Süt üreticilerinin yakından takip ettiği toplantıda, 15 Kasım'dan geçerli olmak üzere çiğ süt fiyatlarının yüzde 15 artırılarak 2.30 TL olmasına karar verildi. Fethiye ve Seydikemer'de Süt Üreticileri olarak yaklaşık 2 bin 300 hayvancılıkla geçimini sağlayan süt üreticisine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Yüzde 98'i Seydikemer'de olmak kaydıyla her iki ilçemizde 150 ton süt var. Hayvancılık Seydikemer'e önemli bir katma değer sağlıyor. Şuanda süt fiyatları litresi 2 lira. Ancak Ulusal Süt Konseyi'nin toplanması sonucu 15 Kasım'dan itibaren 2 lira 30 kuruş olarak açıklandı. İnşallah uygulanır.”

HAYVANCILIK İLE İLGİLİ DESTEKLEME YAPIYORUZ
Birlik olarak sütü kalitesine göre gıda güvenliği içerisinde pazarladıklarını dile getiren Tokmak, “Şuanda sütün referans fiyatı 2 lira iken biz 2,2'ye kadar süt alabiliyoruz. Burada ana etken şudur: sütte yağ oranı 3.6, 3.7, 3.8, 4.1'e kadar yağlı sütlerimiz var. Bunlara hem hijyen koşulları iyiyse çiftlik primi ve yağ pirimi vermek suretiyle fiyatlandırıyoruz. 15 Kasım'dan sonra da yine aynı sistemle devam ettireceğiz” dedi.
“Geçtiğimiz sene yem fiyatları artmıştı. Şuanda süt ve yem parametresi bizim istediğimiz seyirde gidiyor” diyen Tokmak, “Ancak 15 Kasım'dan sonra da böyle seyrederse biraz nefes alacağız. Ama Türkiye'de yüzde 70 oranında yemin ithal edildiği için dövize bağlı fiyat artışlarından üreticilerimiz olumsuz etkileniyor. Önümüzdeki dönemde kendi süt ve süt ürünlerini üretmek, yem ve benzeri girdileri temin etmek amacıyla çalışmalarımız olacak. Şuanda çalıştığımız birlik ve kooperatifler olarak yemimizi toptan daha ucuza almak, sütümüzü kalitesine göre daha ucuza satmak, üretici alacaklarını da teminat altına alarak bir çalışma sistemi yürütüyoruz. Hayvancılık ile ilgili desteklemeler yapıyoruz. Örgütlenmeyi tamamen tabana yaymak suretiyle bir çalışma modeli oluşturduk. İnşallah bunu geliştirerek devam edeceğiz” diye konuştu.

KAPASİTEYİ ARTTIRMAK İÇİN PROJE GELİŞTİRDİK
Tokmak, “2018 yılında Güney Ege Kalkınma Ajansı Kooperatifi ve Birlikleri desteklemek amacıyla hibe programı açıkladı. Bu çerçevede biz birlik ve üye olan tarımsal amaçlı kooperatifler ile birlikte Fethiye ve Seydikemer'de, çiğ süt kalitesini arttırmak, geliştirmek, kapasiteyi arttırmak ve pazarlama imkanlarını geliştirmeye yönelik bir proje hazırladık. Bu proje çerçevesinde değişik çaplarda 30 civarında soğutma tankı almak suretiyle bunu toplama merkezimize koyduk. Sütün bozulmaması için burada sütü hemen soğuk zincire sokuyoruz, süt bozulmuyor, gıda güvenliği içinde gidiyor. Bu çerçevede projemizi bir aylık bir süre içerisinde tamamlayarak hayata geçirdik. Proje ortaklarımız Seydikemer Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü ve Seydikemer Belediyesidir. Onlara da teşekkür ediyorum. GEKA aracılığıyla verimli bir çalışma yaptık. 2020 yılında da destek programlarını bekliyoruz.
Çoğu üreticinin soğutucusu olmadığına dikkat çeken Tokmak, “Ama bunun için belli bir süt üretimi kotanız olması lazım. Soğutucu tank verebilmemiz için asgari 400-500 litre süt olması lazım. Tabi tamamını da kullandık. Artı ihtiyaçlarımız var. Bununla ilgilide Muğla Büyükşehir Belediyesi Arsa, Çaykenarı ve Alaçat Kooperatiflerimizin de soğutucu ihtiyaçları vardı. Onlarda gerekli etüt çalışmalarını yaptılar. Kısa sürede onların 14 Ekim'de meclisten geçecekmiş. Bu sayede oradaki eksikliğimizi tamamlayarak sistemimizi üstlenmiş olacağız.
Birlik olarak sütün pazarının daraldığı noktalarda bakanlığımız veya süt kurumuyla süttozu sözleşmesi yapmak suretiyle ihraç kaynaklı olarak süttozu projesi uyguluyoruz. Süttozunu ihraç kaynaklı dışarıya, kremasını da iç pazara satıyoruz. Böylece sütü sağlıklı bir şekilde pazarlamasını sağlıyoruz. Üretimiz sütü satamadığı zaman en azından ürünü ortada kalmıyor. Yılda süt tozuna yaklaşık 20-25 bin ton çiğ süt göndererek tozlaştırdık. Süt tozu tozlaştırma projesi sütün bol olduğu zamanlar olan Mart-Haziran ayları, Ocak-Mayıs ayları arasında olur. Sütün piyasasının daraldığı nokta ne zaman ise bunu o zaman hayata geçiriyoruz. Senelik Fethiye-Seydikemer süt üretiminin 50-60 bin ton olduğu yerde 20-25 bin ton tozlaştırma az değil. Bunda da başarılı sürdürdüğümüzü düşünüyorum” dedi.

Bakmadan Geçme