TECAVÜZE UĞRAYAN KIZ ÇOCUĞU İÇİN BİR ARAYA GELDİLER
Fethiye Yerel Tohumlar Derneği Başkanı Ebru Oğuzhan Yeter tarafından babası tarafından kendisinden yaşça büyük olan evlilik adı altında tecavüz etmesine göz yumulan 6 yaşında küçük bir kız çocuğu için basın açıklaması yapıldı.
Kendisinden yaşça büyük olan evlilik adı altında tecavüz etmesine göz yumulan 6 yaşında küçük bir kız çocuğu için bir araya geldiler. Fethiye Yerel Tohumlar Derneği Başkanı Ebru Oğuzhan Yeter tarafından babası tarafından yapılan basın açıklamasında, “Bugün burada olmamızın önemli bir nedeni var. Babası tarafından kendisinden yaşça büyük olan evlilik adı altında tecavüz etmesine göz yumulan 6 yaşında küçük bir kız çocuğunun genç bir kadın oluncaya dek yaşadıklarına isyanımızı, ona bunu yaşatanlara öfkemizi, onun şahsında aynı şekilde istismara maruz bırakılan kız çocuklarının sayısının giderek artmasına rağmen hiçbir şey yapmayan devlet yetkililerine ve ilgili kurumlara hıncımızı haykırmak ve yeter artık demek için buradayız. Bir kız çocuğunun, 6 yaşında imam nikâhı ile evlendirilmesi, istismara uğraması haberleri Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı, Anadolu 2.Ağır Ceza Mahkemesi'nin de devam eden bir davanın konusudur. Bu dava karşısında vatandaş olarak, anne olarak, baba olarak, kadın olarak tepkimizi koymak için buradayız. Toplumumuzda türlü nedenlerle sayıları günden güne şaşırtıcı boyutlarda artan küçük yaşlardaki evlendirmeler, cinsel istismar, cinsel taciz, tecavüz, aile içi cinsel istismar olayları giderek yaygınlaşmaktadır. Buna dur demek için, buna karşı çıkmak için buradayız. Her çocuk bir annenin, bir babanın evladı olma dışında bu ülkenin evladıdır, her çocuk bu ülkenin geleceğidir, teminatıdır. Tekrar edemeyeceğimiz kadar utanç verici olan bu olayların son bulması için buradayız. Dünyada çocuğa yönelik cinsel istismar vakaları her geçen yıl artarken, Türkiye de bu konuda sabıkalı ülkelerin başında geliyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2016 verilerine göre, Türkiye'de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı, son 10 yılda yaklaşık 3 kat artarken 250 bin çocuk istismara uğradı. 18 yaşın altında 440 bin çocuk doğum yaptı. 15 yaşın altında cinsel istismara uğrayarak doğum yapan çocuk sayısı ise 15 bin 937 olarak kayıtlara geçti. Çocuklar tarikat yurtlarında yanarak öldü, çocuklar tacize tecavüze uğradı, kadın cinayetleri her gün artarak devam etti ve ediyor. İnsanlara bu travmaları, bu utancı yaşatmak kimin haddi ve hakkıdır? Bu gücü kimden ve nerden alıyorlar! Cemaatlerle ve tarikatlarda yaratılan algıyla 9-12 yaştaki çocuklara evliliği hak gören zihniyet çocuklardan uzak dursun. Devletin okulları, devletin tüm kurumları, çocukları bu zihniyetlerden korumak zorundadır. Hukuk devletinin yapması gereken en birinci görevi de budur. Devlet, yasaları ve uluslararası sözleşmeleri uygulamak zorundadır. Anayasamıza, laiklik ilkemize olan düşmanlık, ataerkil zihniyetle kadına ve çocuğa yapılan ayrımcılık ve zulüm artık son bulsun diye buradayız. Biz Anne ve babalar, Çocuklarımızın bilimsel ve çağdaş eğitim almalarını sağlayalım, onları kendi ayakları üstünde duran ne istediğini bilen, soran, sorgulayan bireyler olarak yetiştirelim. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk; "Eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse siz bilimi seçin" demiştir. "Küçük hanımlar, küçük beyler, sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, geleceğin ışığısınız, memleketi asıl ışığa boğacak sizsiniz. Bizim görevimiz sizi karanlığa çekeceklere engel olmaktır." dediğinden devletin sorumlu kurumlarına sesleniyoruz. Adalet Bakanlığı, İç işleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Milli Eğitim Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere tüm devlet kurumları, çocuk ihmalini ve istismarını önleme konusunda ulusal eylem planını bir an önce oluşturmalıdır. Devlet çocukları korumakla yükümlüdür. Bağımsız ve tarafsız olması gereken kurumlarından kirli ellerinizi çekin. Unutmayın ki bağımsız olmayan devletler yıkılmaya, yok olmaya, başka ülkelerin boyunduruğu altına girmeye mahkûmdur. Vatanı korumak çocukları korumakla başlar. Çocukları koruyamayanlar vatanı koruyabilirler mi? Cinsel istismar vakalarının aklandığı bir ülkede hiçbir çocuk güvende değildir. Yine Atatürk'ün belirttiği gibi, "Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz, En doğru en gerçek yol medeniyet yoludur." Adaletin olduğu, hukukun güvenilirliğini hissettiğimiz yaşanılası bir ülke için bizler tüm çocuklarımıza sahip çıktığımızı, bu davanın sonuna kadar arkasında olacağımızı buradan haykırıyoruz” ifadelerine yer verildi.