Sahili İşgal Edenler Çevrecilere Ve Gazetecilere Saldırdı
Kıyıları işgal edenler kıyıları geri isteyenlerin boğazına sıkmaya çalışarak işgal ettikleri sahilin özel mülkleri olduğunu iddia ederek 'Buraya bir milyon lira ödedim, çıkın mülkümden…' diye bağırdı.
Sahillerin özel mülk olmadığını savunan çevreciler ile işletme sahipleri arasında sözlü tartışma çıktı. Ancak Bodrum'da halkın sahilini işgal eden işletmenin sahipleri ve personeli hızlarını alamadılar önce çevrecilere, sonra gazetecilere ve son olarak da polise saldırdı. Bu sırada Sözcü Gazetesi'nden Yaşar Anter'e, Bodrum Sokak Haber'den Fatih Bozoğlu'na ve Kent Tv'den Hamdi Yörür'e fiziki ve sözlü olarak saldırdılar, kameralarına da kırmaya çalıştılar. Bodrum'da Kıyılar Halkındır Halkın Kalacak eyleminde kıyıların halka açılmasını isteyen eylemcilerle kıyıyı tamamen kapatan bir otel ve restoranın yöneticileri ile personelleri arasında arbede çıktı. Polis boğaz boğaza giren işgalcilerle çevrecileri ayırmakta güçlük çekti. Otel ve Restaurant işletmecileri ve personelinin polise ve gazetecilere de saldırdığı görüldü.
Turizm Bakanının Otelini Hedef Gösterdiler…
Diğer yandan Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un otelini hedef gösteren işgalci işletmeciler; “Sıkıyorsa bakanın oteline de gidin. Sizler teröristsiniz, servet düşmanısınız. Bakanın oteline gitmeye korkuyorsunuz…”sözleri ile çevrecileri tahrik ve provoke etmeye çalıştılar ancak çevreciler tartışmanın büyümemesi için oldukça sağduyulu ve sakin davranmaya çalıştılar. Sahile girişleri engelleyecek şekilde tahta perdeler ve beton saksılar ile kapatan işletmenin bu kadar sert tepki vermesinin nedeni merak edilirken çevrecilerden birisi; “Buradan geçip gidecektik. Hiç bir işletme bize tepki göstermedi, bizlerde müşterilerini rahatsız etmeden eylemimizi sürdürdük. Buradaki tepki neden anlamadık. Acaba burada gayri resmi, kanunsuz bir durum mu var acaba. İnsanın aklına başka birşey geliyor…” dedi.
Torbahan Otel'in önünden ayrılan eylemciler bu kez sahilde Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un otelinin sahiline gittiler. Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un sahibi olduğu otelin önüne gelen “Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi”ne kapıdaki güvenlik görevlileri gayet kibar bir şekilde; “Otelin sahiline girip eyleminizi sürdürebilirsiniz. Eğer misafirlerimizi rahatsız etmeyecek şekilde hassasiyet gösterirseniz çok seviniriz…” dediler. Çevreciler sorunsuz bir şekilde Voyage Otelin sahilinde sloganlara atarak yürüdüler. Sahilde kısa bir açıklama yaparak gazetecilerin sorularını yanıtlayan çevreciler sakin bir şekilde eylemi sonlandırdılar. Eylem sonunda çevreciler Voyage plajında denize girdiler.
Torba Sahilinde yürüyecek yer yok
Yaklaşık 100 eylemci sahillerin işgal edildiği otellerin ve restoranların içinden geçerken ellerinde “Kıyılar Halkındır, Tüm İşgaller Kalkıncaya Kadar Kıyılardayız” yazılı pankart ve “Kıyılar Halkındır”, “Kıyı Kanununu Uygula”, “Elini Çek, Kıyılar Halkındır”, “Denize Erişim Herkesin Hakkı”, “Kıyılar Halkındır, Halkın Olacak” yazılı dövizleri taşıdı Eylemciler sahilde denizin içine kadar yerleştirilen şezlong, şemsiye, masa ve sandalyeler nedeniyle eylem sırasında sahilde yürümekte güçlük çekti, sık sık “Yasayı Uygula İşgali Kaldır”, Kıyılar Halkındır Halkın Kalacak” “Denizler Dereler Nehirler Sermaye Değiller” sloganları attı.
Tatilciler de eyleme destek verdi…
Otel ve restoranlarda bulunan bazı tatilcilerin eyleme katıldıkları bazı tatilcilerin ise alkışlarla eyleme destek verdikleri görüldü.
Tatilde bulunan yerli turistler eylemcilere alkışlarla destek verdi.
Kıyılar Halkın Olana Kadar Eylemler Sürecek…
”Özgür Kıyılar Bodrum İnisiyatifi” adına açıklama yapan Nihat Koyuncu “Çevre Bakanı kıyılar halkındır, halka ait diyor. Gelsin burada halk denize girebiliyor mu, görsün, bizim kimsenin işletmesi ile ilgili bir sorunumuz yok. Halka ait olan sahilleri terk etsinler kendi mekanlarında paralarını kazansınlar. Bodrum'da 5 hata önce başlattığımız kıyı eylemleri kıyılar halka açılana kadar devam edecek, yeni asalara gerek yok kıyı kanunları mevcut yasalar uygulansın yeterli. Kıyılar halkındır, kiralanamaz satılamaz, devredilemez, anayasal hakkımızı istiyoruz…”diye konuştu.