Pınara Antik Kenti: Likya'nın gizemli hazinesi
Muğla'nın Seydikemer ilçesinde, Fethiye'ye yaklaşık 45 kilometre uzaklıkta bulunan Pınara Antik Kenti, Likya uygarlığının önemli yerleşim yerlerinden biridir. 'Yuvarlak' anlamına gelen Pınara, sarp kayalıklara kurulu etkileyici yapısıyla ziyaretçilerini büyülüyor.
Likya dilindeki 'Pilleni' ismi, 'yuvarlak' anlamına gelmektedir ve bu isimler, kentteki yuvarlak şekilli kayadan türetilmiştir. Antik dönemdeki Truva Savaşı'na değinen İlyada'da adı geçen kahraman Pandaros'un Pınaralı olduğu rivayet edilir. Şehir, orman içinde saklı kalmış bir cennet gibidir; her adımda tarihin derinliklerine yolculuk yapar, aynı zamanda doğal güzelliklere tanıklık edersiniz.
Tarihi ve Mitolojik Önemi
Pınara'nın M.Ö. 5. yüzyılda Xanthos'tan gelen kolonistler tarafından kurulduğu tahmin ediliyor. Likya Birliği'nde üç oy hakkına sahip altı şehirden biri olan Pınara, siyasi ve ekonomik açıdan önemli bir merkezdi. Antik kent, adını coğrafi konumundan alıyor. Likya dilinde 'Pinale' veya 'Pinara' kelimeleri 'yuvarlak tepe' anlamına geliyor. Mitolojiye göre, Pınara'nın kurucusu Niobe'nin oğlu Pinaros'tur.
Günümüzdeki Durumu ve Ziyaret Bilgileri
Pınara Antik Kenti, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alıyor. Antik kent, Fethiye-Kaş karayolunun 5 kilometre batısında, Minare köyü yakınlarında bulunuyor. Ziyaretçiler, antik kente Minare köyünden 2 kilometrelik stabilize bir yolla ulaşabiliyor. Pınara Antik Kenti, Likya'nın gizemli tarihine tanıklık etmek isteyenler için eşsiz bir destinasyon. Doğal güzelliklerle iç içe olan antik kent, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor.