Özata, 'Milli Eğitim'de pozitif ayrımcılık devam etmektedir' 

Türk Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı ve Türkiye Kamu-sen Muğla İl Temsilcisi Mürsel Özata yaptığı yazılı açıklamada Milli Eğitim'de hala pozitif ayrımcılığın devam ettiğini ifade etti. Özata, 'Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren ve eğitimin paydaşı olan bir kuruluş olarak kamuoyunun gözünün önünde apaçık yapılan bu pozitif ayrımcılığa ve adaletsizliğin yaşanmasına asla göz yummayacağız' dedi. 

  • 1384

Konu hakkında açıklamada bulunan Türk Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı ve Türkiye Kamu-sen Muğla İl Temsilcisi Mürsel Özata, “Yıllardır siyasi iradeye sırtını yaslayarak sendikacılık yapanlara bürokratlar tarafından kamu hayatında tanınan ayrıcalıklar noktasında değişen hiçbir şey olmamıştır. Ehliyet ve liyakat bakılmaksızın bizden olsun da çamurdan olsun anlayışı ülkemizi 15 Temmuz gibi birçok canımıza mal olmuş melun bir sürece sürüklediği aşikârdır. Ama bu süreçten ders alındığına dair kamu hayatında bir emare ve bu yönde bir düzenleme ve düzeltme gayretleri maalesef çok yetersiz kalmaktadır.
Şöyle ki Fethiye'de bir okulda okul müdürü hakkında iki kere soruşturma yapılmasına ve Milli Eğitim Bakanlığına da görüş sorulmasına rağmen hakkında idari olarak yer değişikliği teklifi verilen ve aynı zamanda siyasi iradeye yakınlığı ile bilinen sendikanın ilçe başkanlığı görevini de ifa eden okul müdürüne bu teklif uygulanmamaktadır. Şimdiye kadar ki süreçte bu durumda olan herkese aynı uygulama yapılmasına rağmen bu şahsa pozitif ayrımcılık yapılarak kararnamesi çıkmasına rağmen bir türlü Fethiye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve okul yöneticileri tarafından tebliğ yapılmamaktadır. Kuvvetle muhtemel 2 yıllık zaman aşımına uğratılarak bu cezanın kaldırılması düşünülerek bekletilmektedir.
Aynı durumda olan Marmaris ilçesindeki bir okulda müdür ve müdür yardımcısı olarak görev yapanlara hemen karar tebliğ edilerek idari teklif uygulanmıştır. Ama kanaatimizce bürokratik, siyasi ve sendikal koruma altında bulunan bu şahsa hala gerekli tebligat yapılmamıştır” ifadelerini kullandı.

Açıklamasını sürdüren Özata, “7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun ‘Tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden imtina' başlıklı 21. maddesinde ‘Tebliğ evrakının muhatabına verilmemesi ve tebligatı kabulden kaçınma' başlıklı 54. maddesinde; 25 Ocak 2012 tarih ve 28184 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin
‘Tebliğ imkânsızlığı ve tebellüğden kaçınma ile adres kayıt sistemindeki adreste bulunamama halinde yapılacak işlem' başlıklı 31. maddelerinde; açık, kesin sarih hükümler olmasına rağmen tebligat yapılmaması şahsın korunduğunun en somut ispatıdır. Bizim kimsenin tüzel kişiliği ve şahsıyla herhangi bir husumetimiz, alıp veremediğimiz yoktur. İstediğimiz sadece uygulamada birlik olması ve adaletin tesisi için mezhep, meşrep, sendika, siyaset farklılıkları gözetilmeksizin herkese eşit muamele yapılmasıdır. Bu da zaten kanun önünde herkes eşittir ibaresi ile anayasal güvence altına alınmıştır. Şimdi buradan kamuoyuyla bir kez daha paylaşmak istiyoruz. Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren ve eğitimin paydaşı olan bir kuruluş olarak kamuoyunun gözünün önünde apaçık yapılan bu pozitif ayrımcılığa ve adaletsizliğin yaşanmasına asla göz yummayacağız. Artık güce dayalı anlayış yerine hakka dayalı bir anlayışın hâkim olduğu, kimsenin negatif veya pozitif ayrımcılığa tabi tutulmadığı, ötekileştirilmediği bir anlayışın ivedilikle kamuoyunda hâkim kılınmasını istiyoruz.
Türk Eğitim Sen olarak tüm haksızlıklarının ve hukuksuzlukların takipçisi olacağız. Daima Hakkın ve haklının yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

Yorumlar 1
Attila 22 Temmuz 2020 23:31

İktidar sahipleri bir şekilde korur yine. Çünkü adalet diye bir şey yok.

Bakmadan Geçme