Osman Hamdi Bey Konağı
Osman Hamdi Bey, 1842 yılında İstanbul'da doğmuş. Paris'e Hukuk okuması için gönderilmiş ama o, resim ve arkeoloji eğitimini tercih ederek Paris Güzel Sanatlar Okulu'na kayıt olmuş. Renkli, sanatçı ruhlu ve yaratıcı kişiliği ailesiyle bazı çatışmalara girmesine neden olmuş ama o, hayallerinden vazgeçmemiş ve böylece Türk tarihi için çok önemli adımlar atmış. İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin kurucusu olmuş, Sanayi-i Nefise Mektebi'nin müdürlüğünü yapmış, Kadıköy'ün ilk belediye başkanlığını üstlenmiş, Osmanlı'nın ilk maden mühendisi ünvanını almış. Ama yaptığı en önemli girişimlerden biri tarihi eserler konusunda olmuş. 1874 yılında düzenlenen Nizamname'nin elden geçirilmesini sağlayarak, yabancıların başıboş bir şekilde ülke sınırları içinde kazılar yapıp, buradan buldukları eserleri yurtdışına çıkarmasını yasaklamış.
Türk tarihinin ilk arkeologu olarak da kabul edilen Osman Hamdi Bey, ilk olarak Nemrut Dağı'nda, sonra Lagina'da kazı çalışmaları yapmış. Günümüzde İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nin en değerli parçası olan İskender Lahdi'ni bin bir zorlukla Sidon (Lübnan)'dan getirtmiş (O dönemler Lübnan'ın Osmanlı sınırları içinde olduğunu unutmayınız).
Kendisi hem devlet işleriyle hem de müze müdürlüğüyle uğraşırken bir yandan da sanatı ihmal etmemiş. Ömrü boyunca yaklaşık yüz civarında tablo yapmış ve resimlerinde Türk sanatı, kültürü, mimarisini, Batılı anlayış ile ön plana çıkarmış. Bu eserlerden en çok bilineni ise “Kaplumbağa Terbiyecisi”.
Osman Hamdi Bey, Turgut'ta konaklarken bölgenin adı Leyne olarak geçiyormuş. Konak da bölgenin zenginlerinden Leyneli Molla Tahir Bey'e aitmiş. Osman Hamdi Bey, Molla Tahir Bey'in kızı Zeliha Hanım'a aşık olmuş ve babasından kızını istemiş ama “Taşçıya verecek kızım yok” diyerek reddedilmiş. Neyse ki Naile Hanım'la mutlu bir bir evlilik yaşamış ve çocukları olmuş.
Osman Hamdi Bey, 1910 yılında İstanbul'da vefat etmiş ve mezarı şu an Eskihisar (Gebze)'da bulunuyor.
Konak ise Molla Tahir Bey'in vefatından bir süre sonra gelini Gülayşe Güvenç'e geçmiş. Gülayşe Hanım da 1993 yılında bu konağı Turgut halkına bağışlamış ve 2010 yılında ev restore edilerek ziyarete açılmış. Günümüzde konağa gittiğimizde hem Türk ev mimarisinin izlerini hem de Osman Hamdi Bey'in eserlerinin replikalarını aynı ölçekte görüyorsunuz.