Nasuh Mahruki ve Murat Ağırel Likya Etkinlikleri'nde buluştu

Söyleşiler, imza etkinlikleri ve çeşitli kitaplar Likya Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında, Beşkaza Meydanı'nda kitapseverlerle buluşmaya devam ediyor. Etkinliklerde pek çok gazeteci, yazar, şair ve siyaset bilimci konuklar yer alıyor.
“Kul hakkını affetmeyeceğiz.”
Fethiye'ye geldiğinde kendini evindeymiş gibi hissettiğini dile getiren Murat Ağırel, organizasyonda emeği geçen Fethiye Belediyesi'ne teşekkür etti. Ağırel, “Cumhurbaşkanlığının ve diğer kurumların tam denetlenmediği kanısındayım. Her gün cebinizden Avrasya tünelinden geçen ya da geçmeyen arabalar için para ödüyorsunuz. Doğmamış çocuğunuz bile borçlanıyor. Hala bugün bizi yöneten insanlar gözümüzün içine bakarak gözünüze dizinize dursun diyor. Bugünün kavgası emin olun yarının kavgası ve bu kavga namuslularla namussuzların kavgası, aydınlığa inananlarla gericilerin kavgası. Bu kavga verilecek ve verilirken bir şeyi affedemeyiz, kul hakkını affetmeyeceğiz”
Ağırel, sözlerine şu şekilde devam etti; “Çocuklarımızın hakkını affetmemek zorundayız. Çünkü o paralarda Konya'nın Ereğli ilçesinde havuç toplamaya gittiğinde açlıktan donarak ölenlerin hakkı var, o paralarda İzmit'te çocuğuna pantolon alamadığı için intihar eden babanın hakkı var. O paralarda ayağındaki iki parmağı kesilmesine rağmen çocuklarına ekmek götürmek için kâğıt toplayan Mehmet amcanın hakkı var. Durmadan yazacağız ve mücadele edeceğiz.”
Mahruki; “Siyaset Türkiye'de AKP eliyle bitirildi.”
Fethiye'ye daha önce de birçok kez geldiğini ve çok sevdiğini dile getiren Nasuh Mahruki bu organizasyonda tekrar bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Türkiye'nin sorununun AKP ve genel başkanı olduğunu söyleyen Mahruki; “AKP zaten hemen seçimden önce kurulmuş bir partiydi ve 2001 yılında yapay olarak zorlanmış bir seçimle iktidara geldi. Ondan önce Türkiye, tarihinin en korkunç afetlerini yaşamıştı. İki büyük depremle Türkiye ekonomisi alt üst oldu. Müthiş bir dayanışma ile o depremlerle o şartlar altında müthiş bir mücadele verildi. Biz maddi manevi çok ağır bir bedel ödedik. 2001 yılındaki ekonomik kriz öyle bir büyütülüp parlatıldı ki 2002 yılında seçime gidildi. Gelir gelmez binlerce yeni yoksulluk kanalları açtı. Dokunulmazlıkları kaldıracağız dedi kalkmadığı gibi yepyeni dokunulmazlıklar icat ettiler. Ne dedilerse tam tersini yaptılar. Geldikleri andan itibaren Türkiye'nin tüm varlığı gitti. Varlık fonu gibi şeyler icat ederek oradan da para aldılar. Para gelsin de nereden olursa olsun diyerek askerliği paralı hale getirdiler. Yetmedi bütün yeşil alanlar, maden ruhsatları ve ülkenin ne kadar kaynağı varsa ranta çevirdiler. Kendilerine bağlı devasa bir suç örgütü yarattılar. Siyaset Türkiye'de AKP eliyle bitirildi” dedi.
“Kim ne çaldıysa hesap sorulacak”
Mahruki sözlerine şu şekilde devam etti; “Sedat Peker diye birinin çıkıp kendisinin de dâhil olduğu suçları ifşa etmesi çok ciddi bir kırılmaya yol açtı. Onlardan yana olanlar da artık sorgulamaya başladılar. AKP'de bir sorun olduğunun artık onlar da farkındalar. AKP'nin bir peri masalı öyküsü olmadığını anlamış durumdalar. Bütün bunlar ülkenin siyasetini içinden çıkılamaz hale getirdi. Bunca sene AKP'yi koşulsuz destekleyenler bile bundan korkuyorlar. ‘AKP giderse bunlar bizi mahvederler' diyorlar. Kim ne çaldıysa bu ülkeden tabii ki hesap sorulacak. Türkiye'nin ekonomisinin düze çıkmasının başka bir yolu yok.”
Söyleşi sonrası yazarlar vatandaşlarla bir araya gelerek kitaplarını imzaladılar. Etkinlik 10 Ekim tarihine kadar devam edecek.