Muğla'da 15 Temmuz paneli

FETÖ'nün hain darbe girişiminin 3'üncü yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi tarafından Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok ve Türkiye gazetesi yazarları Fuat Uğur ile Cem Küçük'ün konuşmacı olarak katıldığı ཋ Temmuz hain darbe girişimi ve arka planı' konulu panel düzenlendi. Üniversite Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen panelin moderatörlüğünü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Çevik yaptı.

  • 1072

FETÖ'nün hain darbe girişiminin 3'üncü yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi tarafından Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok ve Türkiye gazetesi yazarları Fuat Uğur ile Cem Küçük'ün konuşmacı olarak katıldığı ‘15 Temmuz hain darbe girişimi ve arka planı' konulu panel düzenlendi. Üniversite Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen panelin moderatörlüğünü Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Adnan Çevik yaptı.



Panelde konuşan gazeteci Fuat Uğur, 15 Temmuz darbe girişiminden önce Türkiye gazetesinde FETÖ'nün bir darbe girişiminde bulunacağına yönelik yazılar kaleme aldığını, FETÖ'nün üst düzey yöneticileri olan ‘Hususiler'in Ankara'da toplanması ve FETÖ elabaşısı Fetullah Gülen'in ‘Yeşil Cübbe' giymesinin darbenin emareleri olduğunu söyledi. Uğur, “Ankesörlü telefon soruşturması, yeni haberleşme olanaklarının ortaya çıkarılması, para akışının takip edilmesi, hizmet adı altında hala aralarında para toplanıyor olması, cezaevlerindekilere para toplayıp onları bakabilecek bir mekanizmayı işletiyor olmaları ve bunun yeterince takip edilmeyişi benim gözlemlediklerim arasında. İkincisi kriptoları hala devlet mekanizmalarında ve belediyelerde çok ciddi şekilde varlar ve bürokratik mekanizmaların hantal atıl kapasitelerini daha da içinden çıkılmaz hale getirebilmek için ellerinden gelen yapan birer android gibi yaratıklar. Bunları devlet mekanizmalarından ayıklamak gerekiyor. Burada hukuk çok önemli” diye konuştu.



"İyi tedbir alınmazsa 20-30 sene sonra ne olur bilinmez"

Gazeteci Cem Küçük, 15 Temmuz darbe girişiminde Fetullahçı olup da darbeyi desteklemeyenlerin olduğu kadar, Fatullahçı olmayıp da darbeyi destekleyen askerlerin bulunduğunu söyledi. Küçük, “Ben şu söze katılmıyorum. Türkiye'de darbeler dönemi biter mi, bitmiş midir? 2010 ve 2011'de de bunu söylüyorduk. Eğer iyi tedbir alınmaz ise, bundan 20 sene, 30 sene sonra ne olacağını bilemeyiz. Türkiye'de gücü elinde tutan bunu deniyor. Halbuki, tüm demokratik ülkelerde milletin seçtiğini millet götürmeli. Çok kötü yönetebilir ama o kişiyi milletin oyu ile gitmeli. Demokrasinin gereği budur” şeklinde konuştu.



"FETÖ, ABD'nin kurduğu çok büyük bir istihbarat örgütüdür"

Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, kendisini en çok yaralayan olayın, kahramanlık destanı yazan Türk askerinin 15 Temmuz gecesi geldiği hal olduğunu söyledi. Üçok, “Bu askerler nasıl bu hale geldi? Fetullahçı Terör Örgütü olarak bildiğimiz, geçmişte adı ‘hizmet hareketi', çocukları okutan, Türkçe olimpiyatlar düzenleyen bu örgüt aslında Amerika'nın kontrolünde kurulmuş, bugün dünyanın 169 ülkesinde okulları, STK'ları olan çok büyük biri istihbarat örgütüdür. Türkiye'de özellikle, askeriye, mülkiye ve adliye üzerinde örgütlendiler. Bu üç grubu ele geçiren bu devleti yönetir. FETÖ'nün askeriyeye ilk sızması 1986 yılında oldu. O dönemin askeri öğrencileri arasında Cumhurbaşkanımızın eski Başyaveri Ali Yazıcı da bunlardan birisi. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bir soruşturma başlattı. Soruşturmada, 2006-2015 yılları arasında Türk silahlı Kuvvetlerine giren askeri öğrencilerin yüzde 80'inin FETÖ iltisaklı olduğu ortaya çıktı. 30 yıllık süreçte nereden baksanız 50-60 bin FETÖ iltisaklı kişi var” şeklinde konuştu.



“Bu gelecek nesilleri mankurtlaştırma operasyonuydu”

Panelin yöneticisi Prof. Dr. Adnan Çevik, “Türkiye 15 Temmuz'a kadar çok sayıda darbe ve muhtıra yaşadı. Fakat 15 Temmuz'u darbe tanımlaması yapmak çok hafif kalır. 15 Temmuz Türk tarihinin gördüğü en büyük ihanettir. Aslında bu bir ilgi çekme operasyonuydu. Başta ABD olmak üzere emperyalist güçlere karşı ilgi çekme, gelecek nesilleri yok etme mankurtlaştırma operasyonuydu. ABD'nin bugüne kadar birçok ülkeye yaptığı operasyonlar hep maliyetli olmuştur. Bu da hem bütçeye, hem de ekonomiye dolayısı ile vatandaşa her zaman olumsuz yansımıştır. Ama FETÖ kanalıyla yaptırmaya çalıştığı operasyon sıfır maliyetli. Operasyonu yapan FETÖ, operasyonunun maliyetini karşılayan da FETÖ. Bugün Türk halkı, darbe girişimi karşısında dik duran siyasilerimiz, hükümetimiz, vatansever polis ve askerlerin sayesinde Türkiye'nin ABD'nin mandası olmaktan kurtuldu” ifadesini kullandı.



Panel sonunda Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Çiçek, panelin katılımcılarına teşekkür plaketi verdi.





Bakmadan Geçme