Kütahya'da arkeoloji meraklıları kazılara gönüllü olarak katılabiliyor
Batı Anadolu arkeolojisine önemli eserler veren ve geçmişi 8 bin yıl öncesine uzanan Tavşanlı Höyük'te kazıya katılmak isteyen gönüllüler, uzman arkeologlar eşliğinde on beşer günlük periyotlarda ağırlanıyor.
Kütahya'nın Tavşanlı ilçesindeki höyük kazısında, arkeolojiyi sahada gönüllü çalışarak yakından tanımak isteyenler belirli periyotlarla misafir ediliyor. Havadan yapılan çekimlerde kalp şeklinde göründüğü için "Kütahya'nın kalbi" adı verilen ve bölgede "Luviler"den kalma olduğu değerlendirilen, geçmişi 8 bin 100 yıl öncesine uzanan Tavşanlı Höyük'teki kazı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi işbirliğinde yaklaşık 50 hektar alanda, "Cumhurbaşkanı kararlı kazı" statüsünde, 2021 yılından bu yana sürüyor.
Tavşanlı Höyük kazısı, 3 bin 300 yıllık mühür ve Miken kılıçlarını anımsatan hançer, 4 bin 200 yıl öncesine tarihlenen tabakada fındık kalıntıları ve mermer idoller, Tunç Çağı'nda 3 bin 700 yıl önce bölgeye yapılan saldırıda yakılıp yıkılan evlerinden kaçamayıp ölen iki insana ait olduğu belirtilen iskeletlerden birinde karbonize (çok yüksek ısıda hızlı yanarak insan kemiğine yapışmış ve kalmış) olarak korunmuş "beyin ve deri kalıntıları", yaklaşık 4 bin yıllık silindir şeklindeki mühür gibi Batı Anadolu arkeolojisine önemli eserler verdi.
Kazı alanı, 2022 yılından bu yana başlatılan uygulamayla halka açıldı. Arkeoloji meraklılarının kazı deneyimi yaşamasını sağlamak amacıyla her yıl ortalama 50 kişi, on beşer günlük periyotlarda Tavşanlı Höyük'te uzman arkeologlar gözetiminde gönüllü olarak çalışmalara katılıyor.
"Lise öğrencilerine ayrı kontenjan açıyoruz"
Tavşanlı Höyük Kazı Başkanlığını yürüten Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Erkan Fidan, AA muhabirine, bölgede yaptıkları çalışmalarla Tunç Çağı dönemine ilişkin önemli katkılarda bulunduklarını söyledi.
Bunun yanı sıra Gençlik ve Spor Bakanlığının gönüllük projesi kapsamında sosyal sorumluluk çalışmasına devam ettiklerini belirten Fidan, "Arkeolojiyi ve mesleğimizi tanıtmayı amaçladığımız bu projeyle arkeoloji dışında hekimler, mimarlar, mühendisler, psikologlar, tarihçiler, sanat tarihçileri, biyologlar ve benzeri bilim dallarında okuyan, mezun ve öğrencilerden oluşan grupları 15 günlük sürelerle kazımızda ağırlıyoruz ve uzman arkeologlar eşliğinde onlara arkeolojik kazı deneyimi yaşatıyoruz. Tabii ki projenin hedeflerinden biri de lise öğrencileri. İlgisi olan, arkeolog olmayan isteyen lise öğrencilerine ayrı kontenjan açıyoruz, onlarla ilgileniyoruz." diye konuştu.
Fidan, bazı illerden lise öğrencilerini kazı alanında ağırladıklarını, onlara mesleklerini tanıtıcı bilgiler verdiklerini, kazı deneyimi yaşattıklarını dile getirdi. Bu öğrencilerden birinin, Tavşanlı'da lise öğrenimini sürdüren Ceren Ersoy olduğunu anlatan Fidan, "Biz onu 15 gün için kabul ettik ama yaklaşık 3 aydır bizimle. Artık onu kazı ekibinin önemli bir parçası olarak görüyoruz. Üniversitede arkeoloji eğitimi almadan arazide kazı pratiğinin nasıl olduğunu çoktan kavradı." dedi.
"Burada olduğum için çok mutluyum"
Tavşanlı Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu 11. sınıf öğrencisi Ceren Ersoy da höyüğe ilk kez geçen eğitim öğretim yılında okul gezisi kapsamında geldiğini ifade etti.
Gezi sırasında sosyal sorumluluk projesiyle ilgili bilgilendirildiklerini, daha sonra gönüllü olmak için başvuru yaptığını bildiren Ersoy, şunları kaydetti: "Başvurum kabul edilince 15 günlüğüne buraya geldim fakat burası o kadar güzel, o kadar keyif aldım ki burada bulunmaktan, buradaki ekipten, gerçekten çok güzel bir ekibe sahipler, kazılarda ekiplerin önemini anladım. 15 günü 3 aya tamamlıyorum. Burada herkes kendi deneyiminden bilgiler verdi. Bana kazı hakkında bir sürü şey anlattılar. Aynı zamanda bana ağabeylik, ablalık da yaptılar. Gerçekten onların yaşamlarından çok şey öğrendim.
Her mesleğin olduğu gibi arkeolojiyle ilgilenenlerin de zorlandıkları kısımlar oluyor. Ben de bunların farkına vardım. Şunu da fark ettim; her ne kadar yorulsak da zorlansak da bir şeyi sevince gönül verince bu zorlukları göz ardı etmek basit bir hale gelebiliyor. Ben de burada bulunduğum süre boyunca bazen zorlansam da yorulsam da eve gittiğimde zaten direkt yastığa başımı koyup uyuyorum. Günün sonunda şunu söylüyorum: İyi ki buradayım. Burada olduğum için çok mutluyum. Liseden sonraki en büyük hedefim arkeolog olmak için arkeoloji okumak olacak. Okulum açılana kadar höyükte kazılara devam edeceğim."