Kongar: 'Cumhuriyete Dönüş Yerel Yönetimlerle Olur'

Menteşe Belediyesi'nin 8. Kültür ve Sanat Şenliği kapsamında Felsefe Kültür Sanat Derneği ile birlikte düzenlediği yazar Prof. Dr. Emre Kongar ile gazeteci - yazar Zülal Kalkandelen'in 'Cumhuriyet Devriminin 100 Yılı' başlıklı söyleşisi ve 'Devrimin ve Karşı Devrimin Yüz Yılı' eserlerine ilişkin kitap imza töreni, İskender Alper Konakaltı Kültür Merkezinde gerçekleşti.

  • 564
TAKİP ET

Okuryazarlar söyleşi ve imza törenine yoğun ilgi gösterdi. Söyleşinin açılış konuşmalarını Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, “Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yılına adanmış bu özel etkinlikte, ülkemizin çağdaşlaşma serüveninde kazandığımız ve kaybettiğimiz değerlerimizi konuşacağız. Bugün, Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzüncü yılını kutlamak, sadece bir tarih meselesi değil, aynı zamanda geleceğe dair bir taahhüttür. Bu dönemde, gençlerimizi daha iyi bir eğitimle donatmalı, felsefe, bilim ve teknolojiye yatırım yapmalı, sanat ve kültür alanında daima ileri gitmeliyiz. Aynı zamanda, demokratik değerlere olan bağlılığımızı güçlendirmeli ve adaleti yeniden tesis etmeliyiz ki, cumhuriyetimizin yüzüncü yılı, birlik ve beraberlik içinde daha parlak bir geleceğe doğru attığımız bir adım olabilsin. Bu vesileyle, konuklarımıza bugün bizlerle burada oldukları için teşekkürlerimi sunuyorum. Aynı zamanda belediyemizle iş birliği içinde bu etkinliğin gerçekleştirilmesini sağlayan Felsefe Kültür Sanat Derneği yönetimine ve üyelerine de özel olarak teşekkür ediyorum.” dedi.

KONGAR: “CUMHURİYETE DÖNÜŞ YEREL YÖNETİMLERLE OLUR”

Cumhuriyet Devriminin 100 Yılı başlıklı söyleşiye Başkan Gümüş'e teşekkür ederek başlayan Prof. Dr. Emre Kongar, “Bugün bizi sizlerle buluşturduğu için başkanımıza teşekkür ediyorum. Unutmayın Cumhuriyete dönüş yerel yönetimlerden başlar. Bahattin bey belediye başkanı. Dolayısıyla Menteşe'yi ve sizleri temsil ediyor. Halkın yönetimlere katılmasını iktidarlar sağlamaz, yerel yönetimler sağlar. Bu bakımdan yerel yönetimler çok önemli.” dedi. Kongar konuşmasına şöyle devam etti: “Cumhuriyet devrimi benzersiz bir devrim yüzyılın en büyük, en müthiş devrimi. Neden biliyor musunuz? Çünkü kültürel, siyasal ve toplum bilimi olarak devam eden tek devrimdir. Cumhuriyet rejimi şimdi değil 1. Meclisten bu yana saldırı altında. Nedeni ne? Bunu bilmek için tarihi iyi okumamız ve bilmemiz lazım. Peki Osmanlı İmparatorluğu neden çöktü? Çünkü Osmanlı imparatorluğu tarım dönemimde kaldı. Endüstriyi yakalayamadı. Tarım ve din imparatorluğu, Avrasya imparatorluğu olarak kaldı ve kaçınılmaz sonla çöktü. İngiltere sanayi devrimi ile Osmanlının yerini aldı. Atatürk tüm bunları büyük bir öngörü yeteneğiyle görüyordu ve bir harbiyeli olarak neler yapılmasını biliyordu. 15 yılda tüm hilafet ve padişah yanlılarına rağmen ki bunların içinde milli mücadelede birlikte omuz omuza savaştığı silah arkadaşları da vardı, Cumhuriyeti kurdu ve devrimlerini tek tek gerçekleştirdi. Bu çok önemli. Çünkü kurtuluş savaşında etrafında olanların çoğu İsmet İnönü hariç neredeyse yapayalnızdı. Şimdi iktidarda olanlar, 20 yıldır ülkeyi yönetemiyor. Atatürk 15 yılda bir ulus, bir cumhuriyet kurdu. Yüzyılın en büyük devrimini gerçekleştirdi.” dedi.

KALKANDELEN, “SİYASAL İSLAM ETKİSİ ALTINDA CUMHURİYETİN 100. YILINI KUTLUYORUZ”

Söyleşinin konuşmacılarından konuk gazeteci – yazar Zülal Kalkandelen ise “Cumhuriyetin 100. Yılı maalesef Menteşe gibi bazı belediyeler ve kurumlar dışında kutlanmıyor. Ben çok daha coşkulu bir şekilde kutlanmasını arzu ederdim. Fakat Türkiye ne yazık ki uzun yıllardır siyasal islamın etkisi altında. Tarih bilmek çok önemli. Siyasal islam, cemaat ve tarikatlar ile olan mücadele aslında 1950'lerde değil çok daha geçmişe dayanıyor. Yani 1. Meclise. 90 yıllık bir ihanetin mirası ile mücadele ediyoruz. Mücadele etmeye de devam edeceğiz. Laikliğe yapılan her saldırı Cumhuriyet rejimine yapılan bir saldırıdır. Laiklik devlet yönetiminin din kuralları ile değil hukuk kurallarına göre yönetilmesidir. Bunu öncelikle kavramamız lazım. Ama din elden gidiyor nidaları ile aslında siyasal islam emperyalist güçler için çalıştı. Demokrat Partinin yöneticilerinin hepsi toprak ağasıydı. Toprak reformuna karşı çıkmışlardı. Ama iktidara gelirken yeter söz milletin dediler. Şunu bir anlamak lazım. Tarikatların önünü açan partilerin politikaları emperyalizme uygundur. Şuan ki iktidar Türkiye Cumhuriyetini bir cemaat ve tarikat devleti haline getirdi. Artık holdingleri, şirketleri, medyaları, okulları var. Tarikatlar anaokullarına kadar inmiş durumda. Türkiye ne yazık ki şu haliyle sosyal, laik ve hukuk devleti olmaktan çıktı. Geldiğimiz nokta üzülerek söylüyorum ki bu. Ama umudumuzu kaybetmemeliyiz. Cumhuriyetimizin temelleri o kadar sağlam ki yıkılmayacaktır. Burada hepimize görev düşüyor, hepimiz taşın altına elimizi koyacağız. Bu toplumun kendine gelmesi lazım. Cumhuriyete sahiplenmesi gerekiyor.” dedi. Söyleşinin ardından Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Prof. Dr. Emre Kongar ile gazeteci - yazar Zülal Kalkandelen'e etkinliğe yapmış oldukları katkı ve katkıların dolayı Muğla bacası ve çiçek takdim etti. Söyleşi kitap imza töreni ile devam etti. Prof. Dr. Kongar ve gazeteci - yazar Kalkandelen, kitaplarını okurları için imzaladı.

Bakmadan Geçme