Kişinin Hasta Olmadığı Halde Hasta Olduğunu Düşünmesi: Hastalık Hastalığı
Hastalık hastalığı olarak adlandırılan psikiyatrik rahatsızlık, kişinin tanısı konulmuş herhangi bir hastalığı bulunmadığı halde ciddi bir sağlık sorunu olduğunu düşünmesine ya da ilerleyen zamanlarda ciddi bir hastalık geçireceğini düşünmesine neden olan bir hastalıktır. Hastalık hastalığına sahip olan bireyler özellikle beyin, kalp veya diğer önemli organlarda bir işlev bozukluğunun olduğuna inanırlar ve ciddi hastalıklar geçirdiklerini düşünürler.
Bu hastalar yakın zamanda hastalık geçirme kaygısı taşırlar ve kendilerinde herhangi bir fiziksel belirti gördüklerinde en kötü olasılığı düşünmeye başlarlar. Hastalık hastalığı belirtileri nedir nasıl ortaya çıkar ve tedavisi nasıldır? Tüm sorularınızın cevabını yazımızın devamında bulabilirsiniz.
Hastalık hastalığı tıbbi literatürde hipokondriyazis olarak tanımlanmıştır. Özellikle 20'li yaşlar bu psikolojik rahatsızlık için büyük risk oluşturmaktadır. Kadın ve erkeklerde aynı oranlarda ortaya çıkan bu hastalık günümüzde ortaya çıkan hastalıkların daha da çeşitlenmesine bağlı olarak %4'e yakın görülme oranına sahiptir.
Hastalık Hastalığının Belirtileri Nelerdir ?
Hastalık hastalığına sahip olan bireylerin en belirgin özelliği sürekli bedenindeki fiziksel değişimleri yorumlayarak ciddi bir hastalığa sahip olduklarını düşünmeleri ya da ilerleyen zamanlarda ciddi bir hastalık geçireceklerine inanmalarıdır. Bu belirtinin hastalık hastalığı bünyesinde yer alması için başlangıçtan itibaren en az altı ay boyunca devam etmesi gerekmektedir. Bu belirtileri kısa süre devam edebileceği gibi kronik bir hale gelerek uzun bir süreçte de görülebilmektedir. Hastalık hastalığına sahip olan bireylerde görülen belirti ve bulgular şu şekilde sıralanabilir;
• Hastalık hastalığına sahip olan bireyler bedenlerindeki değişimleri yorumlayarak en kötü hastalığa sahip olduğunu düşünürler ve sürekli doktor muayenesine giderler.
• Hastalık hastalığında fiziksel olarak ortaya çıkan en küçük bir belirtide hastalar ciddi bir hastalığa sahip olduklarını düşünürler
• İlerleyen hastalık hastalığı vakalarında bireyler vücutta herhangi bir belirti ortaya çıkmasa dahi ciddi bir hastalığa sahip olduklarını düşünebilirler.
• Hastalık hastalığı olan bireyler normal hastaların yaptıkları gibi düzenli olarak doktor kontrollerine gitme veya doktordan uzaklaşma, vücut tepkilerini yakından takip etme gibi davranışlar içerisine girebilmektedir.
• Hastalık hastaları vücut bulgularını sürekli takip ederler. Düzenli olarak nabız ölçümü, tansiyon takibi, ateş ölçümü veya dışkıların kontrolü gibi davranışlar içerisine girebilirler.
• Sık sık uzmandoktor muayenesine giden hastalık hastaları doktorun olumlu yanıtlar vermesine rağmen doktora inanmazlar hatta başka doktorlara muayene olmaya gidebilirler.
Hastalık Hastalığının Nedenleri Nelerdir ?
• Özellikle çocukluk yaşlarda yaşanan duygusal travmalar
• Çok sevilen birinin ciddi bir hastalığa yakalanması ve bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmesi
• Evhamlı bir yapıya sahip olma
• Ekonomik düzeyin kötü olması
• Aile içi çatışma
• Genetik yatkınlık
• Ailedeki mevcut takıntı bozuklukları
• Eğitim düzeyinin düşük olması
• Yakın çevredeki bireylerin hasta rollerine girmesi gibi nedenler hastalık hastalığının ortaya çıkmasında büyük öneme sahiptir.
Hastalık Hastalığının Tedavisi Nasıldır ?
Hastalık hastalığı tedavi edilirken psikoterapi yöntemlerine ve ilaç tedavisine başvurulmaktadır. Hastalığın tedavisine başlanması için de görülen bu belirti ve bulguların en az 6 aydır devam halinde bulunması gerekmektedir. Bazı hastalar hastalık hastalığı teşhisi nasıl koyulur şeklindeki soruları çok sık bir şekilde sormaktadır. Bireylerde ortaya çıkan hasta olma korkusu ve ileriye yönelik yoğun kaygılar yaşamak hastalığın tanısını koymak için yeterli olmaktadır
Hastalık hastalığı tanısı konulan kişilerin en kısa sürede tedaviye başlatılması gerekmektedir. Çünkü tedavi edilmeyen vakalar daha ciddi bir hal alabilir ve hem kendilerine hem de ortaya çıkardığı ekonomik külfet nedeni ile devlete zararları bulunmaktadır.
Hastalık hastalığının tedavisine başlanırken öncelikle tedaviyi uygulayan doktor ile hasta arasında bir güven ilişkisi olmalı ve bireyin kendisinde psikolojik bir hastalığın bulunduğunu kabullenmesi gerekmektedir. Eğer birey bu durumu kabullenmez ise hangi tedavi yöntemi uygulanırsa uygulansın olumlu sonuçlar alınamayacaktır.
Hasta ve doktor arasındaki güven ilişkisi oluşturulduktan sonra hastanın genel durumuna göre terapi ve tedavi yöntemine ve süresine karar verilir. Bu süreçte hastanın yaşı, genel sağlık durumu, tedaviye yanıt verme olasılığı ve hastalığın klinik seyri önemli bir yere sahiptir. Ayrıca hastada mevcut diğer psikiyatrik rahatsızlıklar var ise bunlar da göz önünde bulundurularak tedaviye karar verilmesi gerekmektedir.
Hastalık hastalığında ilaç tedavisi olarak serotonin geri alım blokeri, antidepresan ilaçlar ve antianksiyete ilaçları verilebilir. Bu ilaçlarda etken maddesi olarak sertralin, sitalopram, essitalopram ve fluoksetin gibi maddeler kullanılmaktadır. Ayrıca kullanılan bu tıbbi ilaç tedavilerinin yanı sıra psikoterapi uygulamalarına da hastalığın tedavisinde yer verilmelidir. Çünkü psikiyatrik hastalıklarda psikoterapiler oldukça olumlu sonuçlar doğuran tedavi yöntemleridir.
Hastalara uygulanan bu psikoterapi ve ilaç tedavilerinin yanı sıra hastaların da hayat tarzında birtakım değişikliklere gitmeleri gerekmektedir. Sürekli kafayı meşgul ederek hastalığı düşünmeyi engelleyecek aktivitelerde bulunma, stres yaratacak ortamlardan uzak durma, herhangi bir hasta veya doktor ile baş başa kalmama, hastalık içerikli bilgiler okumama gibi değişikliklere gidilmesi hastalığın tedavi edilmesinde büyük bir öneme sahiptir.