Kadınlar için ayrı, erkekler için ayrı kapı tokmağı geleneği 300 yıldır devam ediyor
Görenleri adeta başka bir zaman dilimine götüren ve nostaljik anlar yaşatan, bir kısmı restore edilmiş 300 kadar 'düğmeli ev'de Osmanlı Hükümdarlığı'ndan günümüze kadar gelen, kadınlar için ince erkekler için tok ses çıkartan motifli tarihi kapı tokmakları zamana direniyor.
Antalya'nın İbradı ve Akseki ilçelerinde yaklaşık 150-300 yıllık tarihi düğmeli evlerin kapılarında, Osmanlı döneminde dövme demirden yapılan, her biri sanat eseri sayılabilecek tokmaklar günümüzde de kullanılıyor. Özellikle İslam geleneğinde ev halkının gelen misafirlerin cinsiyetine göre kıyafetlerine dikkat etmesini sağlamak amacıyla ustalarca yapılıp kapılara takılan iki farklı tokmak, eve gelen misafirin cinsiyeti konusunda ev sahibine bilgi veriyor.
Dönemin ustaları tarafından yapılıp kapılara takılan iki tokmaktan tok ses çıkartan biri eve gelen misafirin erkek, tiz ses çıkartan diğer tokmak ise kadın olduğu anlamına geliyor. Eskiden belde, Büyükşehir Yasası ile günümüzde mahalle olan Ormana Mahallesi'nde geçmişte adeta görüntülü kapı sistemi olan bu yöntemi kullanmaya devam ediyorlar. Antalya'nın İbradı ilçesi Ormana Mahallesi'nde evlerin kapılarına takılan tokmaklar sayesinde ev sahipleri, kapıyı çalan misafirlerini görmeden kadın ya da erkek olup olmadığını anlayabiliyorlar.
"Günümüzde bu gelenek halen sürdürülüyor"
Ormana'da alternatif turizm işletmeciliği yapan Tolga Özgüven, Ormana'da günümüzde birçok geleneklerin halen sürdürüldüğünü söyledi. Bu geleneklerden bir tanesinin tarihi düğmeli evlerin kapılarında bulunan tokmakların halen kullanıldığını söyleyen Özgüven, "Ormana'da bulunan tarihi düğmeli evlerinin kapılarındaki bulunan iki tokmaktan kalın ses çıkaranını erkekler, ince ses çıkaranını ise kadınlar çalıyor. Böylece evdekiler gelen misafirin erkek mi kadın mı olduğunu anlayabiliyor" dedi.
"Her kapının desenlerinin dili var"
Toroslar'da Akseki, İbradı bölgesinde bulunan düğmeli evlerin kapıları tarihi geleneklere sahip olduğunu söyleyen Özgüven, "Bu düğmeli evler ilk yaşam alanlarıdır. Daha sade kapılarla başlamış fakat son 150-200 yıl önce ahşap oymacılığı eklentileri kapıların üzerlerine ilave edilmiş. Baktığınız zaman her bir kapının tarihi, tarihçesi, desenlerinin dili var. Kapılara baktığınız zaman hayat ağacı motifleri, kaplumbağa kafası, kolları, uzun hayatı sembolize eden detaylar gözüküyor. Bu tarihi kapılarda sağ ve sol kapıda tokmaklar bulunmaktadır. Her ne kadar birbirine benzese de farklı ses çıkarırlar. Geleneksel olaraktan sağdaki tokmaklar erkekler, soldaki tokmaklar ise bayanlar için kullanılıyor. Ses tınısı farklıdır. Çıkan sesi ev halkı biliyor. Sese göre kapıdakinin erkek veya bayan olduğunu biliyor. Eğer gelen bir erkekse evin hanımı örtünüyor. Gelen bir bayan ise evin hanımı kapıyı açıyor" diye konuştu.
"Kapı tokmaklarından başka gelenek de var"
Özgüven, "Burası Osmanlı'ya bağlı bir köy olmasından dolayı daha sonrasında zil sistemleri ufak tefek değişimler görmüş ve çevirmeli zır zır ziller ilaveler yapılmış. Kapılara cumhuriyetin habercisi ay yıldızlı motifler işlenmiş. O dönemde Harf Devrimi bölgeye gelmediğinden dolayı kapıların kimlerin yaptığı Osmanlıca olarak kapıların üzerine yazılmıştır. Kapı tokmakları ile başka geleneklerimiz de var. Kapıyı çalınca evde kimse olmayınca kapı tokmağına herhangi bir şey asılarak eve bir misafirin geldiğini anlayabilirler" dedi.
"Eskiden kalma bir gelenek"
200 yıllık tarihi düğmeli evde oturan 73 yaşındaki Nermin Aldemir, "Bu geleneğimiz yeni değil. Bu geleneğimiz eskiden kalma bir gelenektir. Ormana da bu sistem tarihi düğmeli evlerin hepsinde var ve bu geleneklerimiz devam etmektedir. Kapı tokmağı çalınca kapıyı evin ikinci katından ip çekerek açıyoruz. Ayrıca evin üst kadında da tahtanın arasında bulunan delikten kimin geldiğini görebiliyoruz” şeklinde konuştu.