Jeotermale Basın Açıklamalı Eylem
Doğal güzellikleri ve tarihi değerleri ile dünya turizminin önemli merkezlerinden Ölüdeniz ve Kayaköy'deki doğal ve arkeolojik sit alanlarına 6 adet jeotermal sondaj kuyusu açılması için izin ve ruhsat verilmesinin ardından, CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, CHP İlçe Başkanı Mehmet Demir ve Fethiye Kent Konseyi Başkanı Gülbahar Edik Kayhan birlikte basın açıklaması düzenledi.
Fethiye'de Arkeolojik Sit ve 1'inci Derece Doğal Sit içerisinde bulunan Ölüdeniz Plajı Lagünü'nde 2 , Kayaköy Mahallesi Soğuksu Plajı mevkiinde 1, Delikliburun/Gemiler Sahili içerisinde 1 ve Darboğaz Plajı kuzeyindeki Oyukbaşı Tepesi mevkiinde 2 tane olmak üzere her biri en az 10 bin metrekarelik alanı kaplayan 6 adet jeotermal sondaj kuyusu açılması için Samsunlu iş adamı Abdulvahap Çelik'e izin ve ruhsat verildiği açıklanınca yöre halkı ve turizmciler ayaklandı.
CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, CHP İlçe Başkanı Mehmet Demir, Fethiye Kent Konseyi Başkanı Gülbahar Edik Kayhan, Kayaköy Muhtarı Metin Ekiz ile bazı STK başkan ve üyeleri, Kayaköy'de yöre halkıyla birlikte bir basın açıklaması eylemi gerçekleştirip karara tepki gösterdiler. Kayaköy'de Kuyubaşı Kahvesi'nde bir araya gelen bine yakın vatandaş, Kayaköy metruk evlerine doğru yürürken Koronavirüs tedbirlerine de uyarak sosyal mesafeye dikkat ettiler. Aynı zamanda Zabıta ve Jandarma ekipleri de sosyal mesafe konusunda vatandaşlara sık sık uyarıda bulundu. Belediye Zabıta ekipleri, maskesi bulunmayanlara ücretsiz maske dağıttı.
BAKANA ZİYARETTE BULUNACAĞIZ
Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca, Fethiye bölgesinin hassas koruma alanı içerisinde bulunduğunu belirterek “Açılacak olan sondajla ilgili bölgemizde ciddi bir kamuoyu var. Ciddi bir rahatsızlık var. Bununla ilgili Kent Konseyi ve Kent Konseyi'nde yer alan bütün STK'lar, odalardaki ve yurttaşlarımızla birlikte ortaklaşa bir rapor hazırladık. Bu raporun bütün Fethiye'yi kapsayabilmesi için siyasi ayağından öte STK'larla birlikte bölgedeki yurttaşlarımızın buradaki tepkilerini dile getirebilmesi için hazırlamış olduğumuz raporu Kent Konseyi Başkanımız sunacaklar. Ben de Fethiye Belediye Başkanı olarak önümüzdeki hafta Çevre ve Şehircilik Bakanı'ndan randevu talep ettim. Bakan bey uygun olduğu takdirde randevu verirse, haftaya bu konuyla ilgili kendisini rahatsız edeceğiz. Sizler bu konuda rahat olun. Biz burada jeotermal santrali yaptırmayacağız” ifadelerini kullandı.
SONDAJ KUYULARI MEVZUATA AYKIRIDIR
Fethiye Kent Konseyi Başkanı Gülbahar Edik Kayhan ise, “25.01.2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Kararı uyarınca, Kesin Korunacak Hassas Alanlar; kaynak değerlerinin korunması için alan kullanımlarının sınırlandırıldığı, gerektiğinde insanların bölgeye girişlerinin engellendiği, sadece bilimsel araştırmalar, eğitim ya da çevresel izleme amacıyla özel önlemler alınarak girilebilecek alanları ifade etmektedir. Bu nedenle bahse konu alanlarda Jeotermal Kaynak Arama Amaçlı Sondaj Kuyuları açılması mevzuata aykırıdır. Ayrıca, açılan kuyularda yeterli miktarda ve uygun değerlerde jeotermal kaynaklara rastlanması durumunda, kuyuların bulunduğu bölgede çok sayıda Jeotermal Turistik Tesis yapılmasının önü açılacak ve bu durum yapılaşma baskısını da arttıracaktır. Kuyulara ve tesislere ulaşım sağlayacak yollarının açılması, jeotermal kaynakların iletim hatlarının ve şebekelerinin inşa edilmesi ile de çevresel yıkım katlanarak artacaktır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nca, Sondaj Yöntemi İle Jeotermal Kaynaklar Arama Faaliyeti adıyla verilmiş olan izin ve ruhsatların iptal etmesini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın böyle bir yatırıma, mevzuatı gereği izin vermeyeceği düşüncesi ile ÇED Yapım Sürecini durdurmasını talep ediyoruz” dedi.
MUĞLA SAHİPSİZ DEĞİLDİR
CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, “Bu bölge hassas koruma alanıdır. Ama jeotermal arama izni verilen bu alanlar bir tarihtir, bir kültürdür, bizim değerlerimizdir. Kimsenin bakmaya kıyamadığı Ölüdeniz bu sondaj kuyusunun içerisindedir. Arkada gördüğünüz tarihi Kayaköy ve arkasındaki Soğuksu Plajı, Gemiler Plajı ve Oyukbaşı Tepesi de bunun içerisindedir. Bu alanın tamamını bakanlık yine bu salgında herkes canını dişine takmış mücadele ederken bir yandaşa ihale etmesi çok da doğru değildir. Kurulan jeotermal santrallerinin hemen yanın başımızdaki Aydın'da, İzmir'de, Manisa'da çok büyük sorunlar yaşattığı ortada. Aydın'da bütün halkımız kapattırmak için mücadele ediyor. Jeotermal santralinin kuruluşunun iki amacı vardır. Birisi enerji elde etmek, ikincisi sağlık turizmi yapmaktır. Enerji elde edilecekse kurulacak buhar bacalarının yukarıya doğru verdiği ağır metallerin çevreye çok zarar verdiği ortadadır. Orada bütün bitki türlerinin yok olduğu, çevrede sebzenin, meyvenin, otun, endemik bitki türlerinin yok olduğu için Aydın ilinde bunlar kapatılmaya çalışılıyor. İkincisine dönersek, burada deniz parsellenmiş durumda ve bu tarihte bir ilktir. Eğer sağlık turizmiyse, kaplıcaya yönelik yapılıyorsa bu en tehlikelisidir. Birinci derece sit alanlarının tamamına yarın Turizm Bakanlığı'ndan, Orman Bakanlığı'ndan izin alınarak buralara tesis yapacaklar. Biz burada yürürken dahi ota, bitkiye basmamaya dikkat ederken onlar bu alanları yağmalayacaklar. Yandaşlarına yine peşkeş çekecekler. Akp iktidarına seslenmek istiyorum. Biz Covid-19 sürecinde, ağızlarımıza maske takarak şu ortamda sosyal mesafeyi koruyarak bütün STK'lar ile açıklama yapıyoruz. Şunu unutmayın; biz bedenimizi ve çevremizi karantinaya aldık. Biz beynimizi, dilimizi karantinaya almadık. Hiçbir zaman susmayacağız. Burayı size ve yandaşlarınıza yağmalatmayacağız. Her zaman konuşacağız. Burası sahipsiz değil. Biz daima burada olacağız. Çiftçi perişanken, işçi işsizken, turizmci tesisini açamazken, esnaf kepenk kapatmışken, siz yandaşınıza buraları yağmalatıyorsunuz. Gelin; çiftçinin, işçinin, turizmcinin ve esnafın sorununa çözüm üretelim. Bunları destekleyelim. Bu salgında tek amacımız vardır; biz yüreğimizi ortaya koyarak burayı size yağmalatmayacağımızın sözünü veriyoruz. Dönüp baktığınız zaman bu insanlar canını yok saydı. Doğasını korumaya geldiler. Burada yapılacak tek şey vardır: yandaşa peşkeş çekmekten vazgeçin. Bu jeotermal sondajlarının durdurulmasını derhal sağlayın. Eğer bunları yapmaya devam ederseniz Kanal İstanbul'da olduğu gibi millet evinde izole altındayken Fethiye'yi de yağmalamaya gelmişsiniz demektir. Bu çukurların açılamayacağını, yandaş firmanızın artık bu sevdasından vazgeçmesi gerektiğini ve Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın ÇED raporunu veremeyeceğinin takipçisi olacağız. Biz burada var olduğumuz sürece bu sondajlar burada açılmayacak, biz engel olacağız. Ama burada halkı sokağa dökmeden salgınla baş başa mücadeleye devam ederken bu sondaj kuyularından vazgeçilmesini bekliyoruz. Şunu unutmasınlar; Muğla sahipsiz değildir. Bizim bir sözümüz vardı; Dur burası Muğla, talana, yağmaya geçit vermeyeceğiz. Sondaj açmaktan vazgeçin” diye konuştu.