İstilacı Deniz Kestanelerinde Kitlesel Ölüm

İlk olarak Kaş kıyılarında görülen ve tüm Doğu Akdeniz'i işgal ederek, Ege Denizi'nde de giderek artan istilacı deniz kestanelerinde, bir patojene bağlı kitlesel ölümler tespit etti.

  • 754
TAKİP ET

İSRAİL ve Yunanistan'dan bilim insanları, ilk olarak Kaş kıyılarında görülen ve tüm Doğu Akdeniz'i işgal ederek, Ege Denizi'nde de giderek artan istilacı deniz kestanelerinde, bir patojene bağlı kitlesel ölümler tespit etti. Yunanistan ve Türkiye'nin Akdeniz kıyıları boyunca 1000 kilometreden fazla alana yayıldığı belirlenen bu ölümlerin geçici olarak yararlı olabileceği, patojenin bulaşması halinde diğer deniz canlıları için yıkıcı sonuçlar doğurabileceği belirtildi.

İsrail Akdeniz Araştırmalar Merkezi, Yunan Deniz Araştırmaları Merkezi, Rodos Hidrobiyolojik İstasyonu, Tel Aviv, Boston ve Stirling üniversitelerinden akademisyenler Rotem Zirler, Lisa Maria Schmidt, Lachan Roth, Maria Corsini Foka, Konstantinos Kalaentzis, Gerasimos Kondylatos, Dimitris Mavrouleas, Emanuil Bardanis ve Omri Bronstein'in Akdeniz'deki istilacı deniz kestanelerine yönelik araştırmasında, ürkütücü sonuçlar ortaya çıktı.

İSRAİL ve Yunanistan'dan bilim insanları, ilk olarak Kaş kıyılarında görülen ve tüm Doğu Akdeniz'i işgal ederek, Ege Denizi'nde de giderek artan istilacı deniz kestanelerinde, bir patojene bağlı kitlesel ölümler tespit etti. Yunanistan ve Türkiye'nin Akdeniz kıyıları boyunca 1000 kilometreden fazla alana yayıldığı belirlenen bu ölümlerin geçici olarak yararlı olabileceği, patojenin bulaşması halinde diğer deniz canlıları için yıkıcı sonuçlar doğurabileceği belirtildi.

İsrail Akdeniz Araştırmalar Merkezi, Yunan Deniz Araştırmaları Merkezi, Rodos Hidrobiyolojik İstasyonu, Tel Aviv, Boston ve Stirling üniversitelerinden akademisyenler Rotem Zirler, Lisa Maria Schmidt, Lachan Roth, Maria Corsini Foka, Konstantinos Kalaentzis, Gerasimos Kondylatos, Dimitris Mavrouleas, Emanuil Bardanis ve Omri Bronstein'in Akdeniz'deki istilacı deniz kestanelerine yönelik araştırmasında, ürkütücü sonuçlar ortaya çıktı.

İLK 2006'DA GÖRÜLDÜ, DOĞU AKDENİZ'İ İŞGAL ETTİ

Akdeniz'de istilacı tür deniz kestanelerinin kitlesel ölüm oranlarına yönelik yapılan araştırma, The Royal Society adlı uluslararası dergide makale olarak yayımlandı. Akdeniz'de ilk olarak 2006'da Antalya'nın Kaş açıklarında görülen istilacı deniz kestanesinin, sonraki yıllarda Lübnan, İsrail, Mısır, Libya kıyılarıyla birlikte tüm Doğu Akdeniz havzasını işgal edecek şekilde çoğaldığı, Ege Denizi'nde de görülmeye başlandığı kaydedildi.

KİTLESEL ÖLÜMLERE DAİR İLK RAPOR

Bu istilacı türün bir patojene bağlı kitlesel ölüm olaylarıyla ilgili ilk bilimsel araştırmayı yaparak rapor oluşturan akademisyenler, ölümlerin Yunanistan ve Türkiye'nin Akdeniz kıyıları boyunca 1000 kilometreden fazla alana yayıldığını belirledi. İstilacı olmaları nedeniyle kitlesel ölümler kısa dönemli azalma yaratması açısından olumlu görülürken, patojenin diğer deniz canlılarına bulaşma riski daha korkutucu olarak değerlendirildi.

1000 KİLOMETREDEN FAZLA ALANA YAYILMIŞ

Akdeniz'de istilacı deniz kestanelerinin kitlesel ölümüne dair ilk kanıtlar olarak sunulan araştırmada, bu ölümlerin daha çok Türkiye ve Yunanistan kıyılarında yaşandığı, Rodos Adası ile Kaş Yarımadası yakınlarında yoğunlaştığı belirtildi. Kastellorizo Limanı, Kaş sahili, Anthony Quinn Körfezi, Alimia Adası, Gökova ve Fethiye açıkları gibi alanlarda çalışmalar yapan ekip, bir patojene bağlı kitlesel ölümlerin Yunanistan ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz kıyıları boyunca 1000 kilometreden fazla alana yayıldığını açıkladı.

'GEÇİCİ OLARAK YARARLI OLABİLİR'

Doğu Akdeniz'deki yüksek sıcaklıklar ve hızlı ısınmanın bölgedeki patojen salgınını hızlandırması ve yoğunlaştırması beklendiğine dikkat çekilen makalede, kitlesel ölümlerde gözlenen semptomların nedeni, bulaşma yolları, hem yerel hem bölgesel ölçeklerdeki potansiyel sonuçlarına yönelik çalışmaların ise sürdürüldüğü kaydedildi. Bilim insanları, istilacı türler açısından toplu ölümlerin yararlı görülebileceğini, geçici de olsa yabancı popülasyonu azaltacağını dile getirdi.

'YIKICI SONUÇLAR DOĞURABİLİR'

Bilim insanları, Akdeniz'deki yerel deniz kestaneleri ve diğer deniz canlılarına bulaşmasına ilişkin endişelerini de ortaya koydu. Potansiyel patojenlerin yerel ve bölgesel süreçlerle yayılmasının yerel faunaya bulaşma riski taşıdığını aktaran bilim insanları, istilacı bu türün doğal yaşam alanı olan Kızıldeniz'e salgın transferi riskinin çok yakın olduğu, potansiyel olarak yıkıcı sonuçlar doğurabileceği uyarısı yaptı. Araştırmacılar, salgına neden olan patojenin tanımlanması gerektiğini belirterek, gerekli önlemler için bölgesel ölçekte acil iş birliği çağrısında bulundu.

Akdeniz'de istilacı tür deniz kestanelerinin kitlesel ölüm oranlarına yönelik yapılan araştırma, The Royal Society adlı uluslararası dergide makale olarak yayımlandı. Akdeniz'de ilk olarak 2006'da Antalya'nın Kaş açıklarında görülen istilacı deniz kestanesinin, sonraki yıllarda Lübnan, İsrail, Mısır, Libya kıyılarıyla birlikte tüm Doğu Akdeniz havzasını işgal edecek şekilde çoğaldığı, Ege Denizi'nde de görülmeye başlandığı kaydedildi.

KİTLESEL ÖLÜMLERE DAİR İLK RAPOR

Bu istilacı türün bir patojene bağlı kitlesel ölüm olaylarıyla ilgili ilk bilimsel araştırmayı yaparak rapor oluşturan akademisyenler, ölümlerin Yunanistan ve Türkiye'nin Akdeniz kıyıları boyunca 1000 kilometreden fazla alana yayıldığını belirledi. İstilacı olmaları nedeniyle kitlesel ölümler kısa dönemli azalma yaratması açısından olumlu görülürken, patojenin diğer deniz canlılarına bulaşma riski daha korkutucu olarak değerlendirildi.

1000 KİLOMETREDEN FAZLA ALANA YAYILMIŞ

Akdeniz'de istilacı deniz kestanelerinin kitlesel ölümüne dair ilk kanıtlar olarak sunulan araştırmada, bu ölümlerin daha çok Türkiye ve Yunanistan kıyılarında yaşandığı, Rodos Adası ile Kaş Yarımadası yakınlarında yoğunlaştığı belirtildi. Kastellorizo Limanı, Kaş sahili, Anthony Quinn Körfezi, Alimia Adası, Gökova ve Fethiye açıkları gibi alanlarda çalışmalar yapan ekip, bir patojene bağlı kitlesel ölümlerin Yunanistan ve Türkiye'nin Doğu Akdeniz kıyıları boyunca 1000 kilometreden fazla alana yayıldığını açıkladı.

'GEÇİCİ OLARAK YARARLI OLABİLİR'

Doğu Akdeniz'deki yüksek sıcaklıklar ve hızlı ısınmanın bölgedeki patojen salgınını hızlandırması ve yoğunlaştırması beklendiğine dikkat çekilen makalede, kitlesel ölümlerde gözlenen semptomların nedeni, bulaşma yolları, hem yerel hem bölgesel ölçeklerdeki potansiyel sonuçlarına yönelik çalışmaların ise sürdürüldüğü kaydedildi. Bilim insanları, istilacı türler açısından toplu ölümlerin yararlı görülebileceğini, geçici de olsa yabancı popülasyonu azaltacağını dile getirdi.

'YIKICI SONUÇLAR DOĞURABİLİR'

Bilim insanları, Akdeniz'deki yerel deniz kestaneleri ve diğer deniz canlılarına bulaşmasına ilişkin endişelerini de ortaya koydu. Potansiyel patojenlerin yerel ve bölgesel süreçlerle yayılmasının yerel faunaya bulaşma riski taşıdığını aktaran bilim insanları, istilacı bu türün doğal yaşam alanı olan Kızıldeniz'e salgın transferi riskinin çok yakın olduğu, potansiyel olarak yıkıcı sonuçlar doğurabileceği uyarısı yaptı. Araştırmacılar, salgına neden olan patojenin tanımlanması gerektiğini belirterek, gerekli önlemler için bölgesel ölçekte acil iş birliği çağrısında bulundu.

Bakmadan Geçme