İşletme Sahibi Akalın, 'Ben bu Fethiye'yi çok seviyorum'
Fethiye Körfezi'nde koyların bulunduğu yarımada üzerinde, Akmarin Marina ve Yat Limanı Turizm İnşaat A.Ş.'nin yapmayı planladığı 328 yat bağlama kapasiteli marina projesi ile ilgili ÇED sürecinin bir aşaması olan halkın katılım toplantısı Fethiye Şefika Pekin Anadolu Lisesi salonunda gerçekleştirildi. Toplantıda projeye bazı çevreciler tepki gösterirken, bazıları 1 tane bile ağaç kesilmeyeceği, bölgeye önemli bir yatırımın yapılacağı vurgusu yaptı. Toplantıya mülk ve proje sahibi Ali Rıza Akalın da katıldı. Akalın, 'Ben bu Fethiye'yi seviyorum ve sonuna kadar da Fethiyeliyim. Her görüşe saygı duyuyoruz.' diyerek Fethiye ekonomisi ve turizmine değer katacak bir proje planladıklarını belirtti.
KATILIM YOĞUN OLDU
Toplantı öncesi sivil toplum kuruluşlarınca yapılan pandemi döneminde kapalı alanda toplantı düzenlenmemesi gerektiği yönündeki tüm uyarılara rağmen toplantı yerinde değişikliğe gidilmedi.
Önceki gün geniş güvenlik önlemleri altında ve koronavirüs önlemleri alınarak yapılan halkın katılımı toplantısı; Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü görevlilerinin moderasyonunda, marina projesinin müşavir firması Çınar Danışmanlık şirketinin tanıtım sunuşu ile başladı.
Salona katılımın belli bir sayı sınırında tutulması nedeniyle halkın katılımı toplantısına gelen bir kısım yurttaş toplantıyı salon dışından takip etmek zorunda kaldı. Toplantı salonu dışında kalan çevreciler, marinanın yapılmaması yönünde sloganlar attı.
Toplantıya Fethiye Belediyesi başkan yardımcısı düzeyinde katılırken, FTSO Başkanı Osman Çıralı, Gelecek Partisi Muğla İl Başkanı Selahattin Kayaman, sivil toplum kuruluşlarından Fethiye Kent Konseyi, Fethiye Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, Fethiye Ekolojik Yaşam Derneği ve Muğla Çevre Platformu temsilcileri, denizciler, çevreciler katıldı.
Katılımcıların ortak olarak dile getirdiği görüşler arasında şunlar yer alıyor; Fethiye Körfezi'nin ekolojik olarak yıkıma uğradığı bu dönemde önce temizlenmesi daha sonra bu tip planların gözden geçirilmesi, körfez üzerine yat bağlama kapasitesinin hesaplanması gerekliliği, dolgu alanları da kapsayan projenin ekolojik dengeleri göz ardı ettiği, plan sahasının 1/100.000 ve 1/25.000 Çevre Düzeni Planlarına uymadığı, 1/50.000 Bütünleşik Kıyı Alanları Yönetim Planına aykırı bir biçimde dolgu alan önerildiği ve bahsi geçen dolgu alanının Özel Çevre Koruma sahası içinde kalmasının yaratacağı tahribatın da hesaba katılması gerekliliği dile getirildi.
KAHVERENGİ BAYRAK DEĞİL, MAVİ DENİZ
Üç saate yakın süren toplantı sonunda dağılan katılımcılar, salona alınmayan ve dışarıdan pankartları, sesleri ile destek veren diğer katılımcılar ile bir araya geldiler. “Kahverengi bayrak değil, mavi deniz” sloganları eşliğinde yapılan basın açıklamasını Muğla Çevre Platformu'ndan Kamil Ovacık gerçekleştirdi. Ovacık açıklamasında; “Fethiye doğası için buradayız. Körfez üzerindeki ekolojik tehdit yeni bir proje ile tekrar gündeme geldi. Fethiye Körfezi'nde geçtiğimiz yıl hep beraber yaşadığımız “alg patlaması ile” bize yüzünü ciddi biçimde gösteren çevre felaketi için üzerinden geçen zamana karşı hiçbir önlem alınmadığını görüyoruz. Bizler Fethiye'nin doğal yapısını bozacak her türlü girişime karşı, yasal yollar çerçevesinde itirazlarımızı dile getirmeye devam edeceğiz.” diyerek tepki ve itirazlarını dile getirdi.
110 MİLYON TL'LİK PROJE, YAKLAŞIK 200 KİŞİYE İŞ İMKANI SAĞLAYACAK
ÇED toplantısında yapılan sunumun ardından soruları Çınar Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Şahin'in yanı sıra, projeyi hayata geçirecek olan yatırımcı Ali Rıza Akalın cevaplandırdı. Bazı soruları ise, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri cevaplandırdı. Yetkililer, halkın görüşleri doğrultusunda bir format belirlenerek, rapor hazırlanacağını ifade ettiler.
Yat Limanı Projesi için gerekli olan Hidrografik ve Oşinografik Etütler, Jeolojik, Jeoteknik ve Jeofizik araştırmalar, imara esas Jeolojik–Jeofizik Etüt Raporu, dalga yükseklikleri inceleme raporları ayrıntılı olarak hazırlandığı, projenin kıyı çizgisi ve su alanı dışında körfezin açık denize geçiş kısmında olduğu, bu nedenle körfez içi yat kapasitesine olumsuz etkisi öngörülmemekte olduğu belirtildi.
Proje alanında yer alan ana yanaşma yeri iskelenin ucu ile Şövalye Adası arasındaki en yakın noktalar arasındaki mesafe 337 metre olduğu, bu mesafenin, aynı deniz yolunu kullanacak diğer yatların yan yana geçişi açısından fazlasıyla yeterli olduğu ve seyrüseferi olumsuz etkilemeyeceği, yer olarak körfez suyunun açık deniz ile etkileştiği yerde olup, iç körfez su çevrimine ve açık deniz ile etkileşimine olumsuz etki yaratmayacağı vurgulandı.
Akmarin Yat Limanı tesisinin, Fethiye Yat Taşıma Kapasitesi Projesi önerileri arasında yer alan, “tekne yanaşma yerlerinin belli merkezlerde marina gibi modern tesisler biçiminde yoğunlaştırılması hem kirlenme kontrolü, hem işletme kolaylığı, hem de başarılı bir yönetim planı için uygundur.” ifadesi ile de uyumlu olduğu belirtili.
Projenin inşaat aşamasında yaklaşık 50 kişinin çalışacağı, işletme döneminde de yaklaşık 200 kişiye iş imkânı ile Fethiye için sosyoekonomik faydalar sağlayacak olması dikkat çekti.
Ayrıca, Fethiye'nin yat turizmi potansiyeli göz önüne alındığında, ilçede bulunan 1 adet yat limanının yetersiz olduğu, Akmarin Yat Limanı Projesi'nin hayata geçirilmesi ilçedeki yat turizminin geliştirilmesi için büyük önem arz edeceği vurgusu yapıldı.
ODTÜ TARAFINDAN HAZIRLANDI
ODTÜ tarafından 2007 yılında hazırlanmış olan “Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi Göcek Deniz Üstü Araçları Tasıma Kapasitesinin Belirlenmesi Projesi” Raporunda Göcek bölgesinde yat limanı yapılması yerine Göcek dışında yakın yerlerde yat limanları yapılması önerilmektedir. Akmarin Yat Limanı tesisi bu öneriye de uyumlu durumdadır.
Fethiye Körfezi'nin açık deniz çıkış kısmında planlanan proje bu nedenle ODTÜ tarafından 2012 yılında hazırlanmış olan “Fethiye Göcek Özel Çevre Koruma 37 Bölgesi, Fethiye Körfezi Yat Taşıma Kapasitesinin Belirlenmesi Projesi” Raporu içinde dikkate alınmamıştır. Bu nedenle ilgili raporda önerilen Fethiye Körfezi'ndeki 750 adet yat yanaşma yeri artışı sayısına dâhil olmadığı belirtildi.
İLK DAVAYI BEN AÇARIM
Okyay Tirli, “Öncelikle konuya kamu yararı var mı diye bakmak istiyorum. Dört tane soru soracağım; Ağaç kesilmeyecek öyle görünüyor, Belediye arazisi değil, hazine arazisi değil, orman arazisi değil… Doğru mu bunlar? Doğru. Onun için biz bu projede kamu zararı görmüyoruz. Ayrıca biz ilgili sivil toplum örgütleri olarak, yani Fethiye Amatör Denizcilik Derneği olarak ve Erozyonla Mücadele olarak, bu projede kamu yararı görüyorum. Aksi olursa ilk davayı ben açarım. Projenin iyice incelenmesi gerekir” dedi.
ÇEKEĞİ NEREYE YAPACAKSINIZ
Güven Altuğ, “Marina olması için çekek yeri olması gerekir. 328 tekne kapasiteli marina yapmak istiyorsunuz. Marina yönetmeliğine bakarsanız, bununla ilgili çekek yapma mecburiyeti var. Çekeği nereye yapacaksınız? Marinanın yapılacağı yer şahıs malı. Ak Marin Ak Marin de, Ak Marin'in sahibi kim? Kendi alanına mı yapacak, denize mi yapacak?” ifadelerini kullandı.
MARİNA VE TRAFİK BASKISI VAR
Bora Sarıca, “Deniz trafiğinden bahsediliyor. Aynı zamanda bir kara trafiği var. Hepimiz Fethiyeliyiz ve hepimizin trafik durumunu bilelim… Yazın Fethiye'de, Yarım Ada'da trafikten hareket etmek mümkün değil. Yarım Ada'da bir marina ve trafik baskısı var. Aynı zamanda özel kumsallar ve özel işletmeler var. Buralarda yoğun bir turizm faaliyeti yapılıyor. Bu trafik için Yarım Ada'nın yolu müsait değil. Marina'nın yapılmasıyla Yarım Ada'daki trafik yoğunluğu fazlasıyla artacaktır” diye konuştu.
“PATRON, ÇOK GEÇ KALMIŞSIN”
Dilek Aikman, “Çevrede tatil köyleri var. Patron sen gelmekte geç kaldın, daha önce gelecektin. Ben de işletmeci ve turizmciyim ama çok geç kalınmış… Keşke on sene önce gelseydin. Şu an trafik bitmiş, yollar bitmiş, körfez bitmiş… Oradaki mahalleliyi, orada oturan insanları düşünüyor musunuz hiç? Hiç mi mahalleyi, şehri düşünmezsiniz iki sene o inşaat gürültüsünü nasıl çekeceğiz. Deniz üzerinden Şövalye Adası'na bir köprü yapın oradan inşaatınızı yapın. O bölge yanlış bölge, o bölgenin işi bitti. Sen orda marina yapma, plaj yap.” şeklinde konuştu.
KAPASİTE RAPORUNA UYULMUYOR
Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Güzide Özkaya, “Fethiye Körfezi ile ilgili, Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Parkları Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen, Fethiye'deki yat limanı ve yat bağlama hususuna ilişkin projeler var. Belediye olarak biz de günübirlik tekneler için talepte bulunmuştuk. Bakanlık bize; “ayrı ayrı değerlendirmek olmaz, siz belediye olarak bir üniversiteye yat kapasitesinin ne olması ile ilgili bir çalışma hazırlayın” dedi. Biz öyle bir çalışma hazırlattık, 970 yat kapasitesi önerilmişti. Şu anda baktığımızda 25 binlik planda bu görüşülen projenin bulunmadığını görüyoruz. Üst ölçekli planda tanımlanması gerekirdi, tanımlanmadan bu sürecin bitmesi mümkün değildir. Yaptırdığımız kapasite raporuna uyulmasını gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
FETHİYE'Yİ SEVİYORUM
Fethiye'ye 110 milyon TL'lik yatırım yapacaklarını, yat turizmi ile bölgeye değer katacaklarını, işletmede yaklaşık 200 kişi istihdam edileceği vurgusu yapan mülk sahibi Ali Rıza Akalın, denizden kiralama yaptığını belirtip, “Bu Fethiye, benim de Fethiye'm... Ben bu Fethiye'yi seviyorum ve sonuna kadar da Fethiyeliyim. İstanbul'da bile burayı savunan insanlardan biri de benim. Ben kendi mülküme yapıyorum, hazineden yer alıp da yapmıyorum. 2003'ten beri orada tapulu malım var. Herkes girsin, herkes faydalansın diye kullanıma açtım orayı. Bu ÇED toplantısı da bilgilendirmek için yapılıyor. Her görüşe saygı duyuyoruz.” diye konuştu.