Hamam işletmecilerinden basın açıklaması

Çalış Plajı Sultan Hamam önünde toplanan hamam işletmecileri ellerinde “Bacamızdan duman çıkmaz oldu”, “Hamamlar virüs yuvası değil, şifa yeridir”, “Yanan ocağımız ateşsiz kaldı” yazılı afişler taşıdılar. 2 aydan bu yana hem işletmeciler hem de yüzlerce personelin zor durumda olduğunu dile getiren Hamam İşletmecisi Kemal Özcan, 600 yıllık bir kültürün mirasçıları olduklarını söyledi. Kaplıcalar ve hamamın birçok hastalığa şifa olduğuna dikkat çeken Özcan, Bilim Kurulu Üyelerinin bu kararı bir kez daha gözden geçirmesi ve hamamlarda inceleme yapmaları talebinde bulundu.

KAPATMA KARARI HEPİMİZİ ÜZDÜ
Türkiye Hamamcılar Birliği ve dernekleri adına hazırlanan açıklamayı okuyan İşletmeci Kemal Özcan, “Türkiye Hamamcılar Birliği ve dernekleri adına burada toplanmış bulunuyoruz. Zorlu geçen bu dönemde yaşadığımız zorluklar yetmezmiş gibi birde sektörümüze karşı olan yaklaşımlar adına bir basın açıklaması yapma mecburiyetini hissettik.
Bizlerin 21. yüzyılda yaşatma çalıştığı ve 600 yıllık bu yegâne kültürün mirasçıları olarak hamam ve SPA adına alınan kararlar bizleri üzdü. Maalesef üzülerek görüyoruz ki son alınan pandemi kararları sonucu günlük binlerce kişinin kullandığı AVM'ler, binlerce kişinin yan yana çalıştığı işyerleri açıkken; hamam SPA ve kaplıcalar gibi temizliğin sağlığın tarih boyunca ana merkezi olan işyerlerimizin kapatılması bizlerde bir şok etkisi yarattı.
Bizler de şu soruyu ister istemez sorduk kendimize. Vakaların artmasında hamamcılık sektörünün ne kadar payı var diye. Hele ki binlerce çalışanı olan fabrikalar, günde binlerce insanın girdiği AVM'ler açıkken, virüsle mücadelede en önemli silahımız su sabun denilirken, suyun sabunun sağlığın şifanın merkezi olan hamam SPA'ların kapatılması kabul edilemeyecek bir durumdur” dedi.

HAMAM VE KAPLICALAR DOĞAL İLAÇTIR
Hamamların yüzyıllar öncesinde hayatımıza girdiğine ve birçok hastalığa doğal ilaç olduğuna vurgu yapan Özcan, “Osmanlı Devleti ile hayatımıza giren hamamlar o dönemlerde bu tür salgın hastalıklarda en büyük silah olarak görülmüş ve bu gibi pandemi süreçlerinde desteklenmiş ve faaliyetlerini arttırıma gidilmiştir. Şu anda ise bilimsel veriler doğrultusunda da biliyoruz… Örneğin eklem ağrıları, kireçlenme, kas ağrıları, astım bronşit, soğuk algınlığı gibi çoğu rahatsızlığın en doğal ilaçlarının başında hamam ve kaplıcalar geliyor. Bunun yanında bağışıklık sistemini güçlendirdiği ise özellikle belirtiliyor. Böyle bir dönemde hele ki bundan yüzyıllar öncesi bile bilinen bugün ise bilimsel verilerle doğruluğu desteklenen böyle güçlü bir sektörü kapatmak, virüse bir engel değil bir destek olabilir sadece. Dünyaya ilk geldiğimiz anda tanıştığımız, bu dünyadan göçerken de bizi en son uğurlayan, hayatımızın her yerinde olan, virüsün ana düşmanı dediğimiz; suyun sabunun merkezi olan hamamların kapatılma kararı alan Bilim Kurulu Üyelerinin bu kararı tekrar gözden geçirmesini talep ediyoruz. Bundan dolayı kendilerini en kısa zamanda hamamlarımızda incelemeye davet ediyoruz. Nasıl HES kodu ile binlerce kişi AVM'lere giriş yapabiliyorsa, bir maske ve dezenfektan ile bizlerinde bunları en sağlıklı bir biçimde hiç zorlanmadan yerine getirebileceğimizi görmelerini umut ediyoruz” diye konuştu.
VİRÜSÜN PANZEHİRİYİZ
Hamamın tarihçesi hakkında bilgi veren İşletmeci Duran Ateş, “Ölüdeniz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde hamam işletmemiz var. Rivayetlere göre hamamın camilerden önce açıldığı söyleniyor. İnşallah bu yanlıştan da tez zamanda döneriz. 2 aydan bu yana kapalıyız. Hepimiz ve elemanlarımız mağdur durumda. Hamamlar virüsün panzehridir” şeklinde konuştu.

HEPİMİZ MAĞDURUZ
Denizli'den gelen İşletmeci Kamuran Balveren, “Benim işletmem, Denizli'de otogarın yanında. Yolcular temizlenmek için otel içinde yer alan hamamımıza geliyordu. Verilen bu karardan hem bizler hem de müşterilerimiz mağdur oldu. Bu talebimizi devlet büyüklerimize iletmek istiyoruz” dedi.